Rusya, Soros'u yasakladı

Rusya Haber Ajansı Tass'ın haberine göre Rusya Başsavcılık Ofisi tarafından yapılan açıklamasına göre, Savcı Marina Gridvena ve bir yardımcısı tarafından hazırlanan rapor kapsamında aralarında 'Soros Vakfı' ve 'Açık Toplum'unda olduğu 12 kuruluşunun, “istenmeyen örgüler” kapsamına alındığı belirtildi. Ofisin açıklamasında Soros Vakfı ve Açık Toplum Enstitüsü'nün 1995 yılından beri Rusya'da faaliyet göstermeye başladığı belirterek bu kurumların kültür, eğitim ve sağlık alanlarında çeşitli projeleri destekledikleri belirtilerek, “Soros Vakfı ya da "Enstitü" Açık Toplum "1995 yılından bu yana Rusya'da faaliyet göstermeye başlamış, kültür, eğitim ve sağlık projelerini desteklemek üzere bir fon oluşturup süreç içinde çeşitli projeleri 1 milyar dolarla fonlandırmıştır” görüşüne yer verildi.

Kararın gelişimi

23 Mayıs 2015'de Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin'in imzaladığı yasaya göre ülkede faaliyet gösteren yabancı kökenli sivil toplum örgütler “ istenmeyen kuruluş” listesine alınabilecekti. Bu yasa gereğince içişleri, adalet ve dışişleri bakanlıklarının geçen mayıs ayında hazırladıkları rapor doğrultusunda rapor hazırlamıştı. Raporda ülkede faaliyet gösteren yabancı kökenli bazı sivil toplum örgütlerinin “ Rusya'da kargaşa çıkarmak, toplumu kamplaştırmak, ABD çıkarlarına hizmet etmek” amacıyla etkinliklerde bulundukları ve yasaklanması gerektiği yönünde başsavcılığın harekete geçmesi istenmişti.

Kararın etkisi

Rusya yasalarına göre, “istenmeyen kuruluş” listesinde bulunan sivil toplum örgütlerinin mal ve paralarına el konuluyor, bu kuruluşların etkinliklerine basında yer verilmesi yasaklanıyor, devlet görevlilerinin buralarda çalışması yasaklanıyor. Yasaya uymayanlara da 500 bin rubleye kadar para cezası veya 6 yıla varan hapis cezaları öngörülüyor.

Soros Vakfı, Türkiye'de bir çok sivil toplum kuruluşu ve çalışanını fonlamakta, desteklemekte. Gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya, Soros Vakfı ve Sorosçuları, beşinci baskı yapan 'Soros'un Çoçukları' kitabında, “ Bu bir öyküdür aslında... Dünün solcuları, bugün "Soros çocukları" olmuştur... Onların adları, saymakla bitmez! ABD’nin Irak’ı işgaline, "Saddam gitti yaşasın demokrasi" diye çığlık atan onlardır... Laik, demokratik Cumhuriyet’in temeline dinamit koyanları, "demokrasinin ve özgürlüklerin simgesi"olarak görenler onlardır... Ben; bir yurtsever ve solcu olarak onların maskelerini indirmeyi sürdüreceğim. Din baronlarıyla aynı sofrayı paylaşan "Sorosçocukları"nı ve "el birliği" ile Türkiye üzerine oyunları bu kitapta bulacaksınız... “ diyerek kitaplaştırmıştı.