Şimşek: Vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştırdık
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması kapsamında şimdiye kadar 22,7 milyar lira vergi, 18,9 milyar lira da Sosyal Güvenlik Kurumu alacağının tahsiline imkan sağlandığını bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir televizyon kanalında katıldığı bir programda, yeniden yapılandırmayı da içeren Torba Yasayı ''büyük bir başarı hikayesi'' olarak tanımladı.
Yeniden yapılandırmanın yurttaş için ''tarihi bir fırsat'' olduğunu söyleyen Şimşek, Maliye Bakanlığı olarak bu düzenlemeyi kamu değil, özel sektör zihniyetiyle, özel sektör gibi çalışarak tanıtmaya çalıştıklarını ifade etti. Bu çerçevede, 10 milyon yurttaşa mektup gönderdiklerini, AVM'lerde stantlar açtıklarını, broşürler dağıttıklarını anlatan Şimşek, yeniden yapılandırmada şu ana kadar elde edilen sonuçlar hakkında da şu bilgileri verdi:
''Yeniden yapılandırma için şu ana kadar vergi boyutuyla 3 milyon 250 bin kişi başvurdu.
Bazen bir kişinin birden fazla dosyası oluyor. Bu çerçevede dosya sayısı 3 milyon 600 bin. Bunlar çok ciddi rakamlardır. Ne kadarlık alacak yapılandırıldı? Yaklaşık olarak 43,3 milyar liralık Maliye Bakanlığı alacağı yapılandırıldı. Bize ne kadar gelecek? Taahhüt edilen miktarlar ödenirse yaklaşık 22,7 milyar lira kasaya gelecek. Dosyaların önemli kısmı davalıktır. Bu adaletin yükünü azaltmak açısından da önemli.
Sosyal Güvenlik Kurumunda da yapılandırılan 1 milyon 350 bin tane dosya var. Bu dosyalarda brüt olarak 25 milyar liralık alacak yapılandırılmış. Yaklaşık 18,9 milyar liralık tahsilat imkanı sağlanmış. Bunları topladığınız zaman 40 milyar liradan daha fazla tahsili mümkün alacak söz konusu. Dosya sayısı da 5 milyona ulaşmak üzere.''
Yapılandırma gelirleri nasıl kullanılacak?
Maliye Bakanı Şimşek, bütçeyi yaparken yapılandırmadan 1 kuruş öngörmediklerini de hatırlatarak, buradan gelen geliri öncelikle Türkiye'nin kamu borç stokunun azaltılmasında kullanmak istediklerini bildirdi. Borçlar azaltıldığında, borç faizlerinin de düşeceğine işaret eden Şimşek, yeniden yapılandırmadan gelen kaynağın belki cüzi bir kısmının Türkiye'nin araştırma, geliştirme harcamalarında, alt yapısının iyileştirilmesinde ve rekabet gücünün artırılmasında kullanılabileceğini söyledi.
Şimşek, yeniden yapılandırmada başvuru süresinin yurttaştan gelen yoğun talep üzerine uzatıldığını da vurguladı.
Maliye Bakanı, bir soru üzerine, geçmişte bu tür yapılandırmalar olduğunu, ancak mükelleflerin yükümlülüklerini tam yerine getirmediğine dikkati çekerek, bu defa geçmişteki hataları dikkate alarak, bir yıl içinde iki taksitte gecikme toleransı tanıdıklarını belirtti. Şimşek, ekonomideki gidişatta son derece olumlu seyir bulunduğunu, bu durumun alacakların tahsilini de daha iyi noktaya getireceğini dile getirdi.
Vergi kaçırmanın sonuçları ağırlaşıyor
Vergide yeni bir döneme girdiklerini, kanunları değiştirdiklerini, denetimi de yeniden yapılandırdıklarını kaydeden Şimşek, ''Vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştırdık. Ağırlaştırmaya da devam edeceğiz. Vergi, 74 milyonun hakkı ve hukuku. Çok ciddi bir şekilde bunun üzerine gideceğiz. İşini doğru yapan mükellef de başımızın tacı, onların önünü açmak için ne gerekiyorsa, onu da yapacağız'' diye konuştu.
Tarım teşvikleri
Maliye Bakanı, OECD'nin Türkiye'de tarım teşviklerinin azaltılması önerisi için de, ''Kesinlikle yanlış bir tavsiye ve biz dinlemeyeceğiz. Bugün ABD, Avrupa Birliği, onlar bile teşvik veriyor. Biz çiftçimize, tarım kesimine ciddi miktarda teşvik vermeye devam edeceğiz. Tarım kesimine doğrudan teşvikler, bu dönem en az 3 kat arttı. Artmaya da devam ediyor'' dedi.
Mali disiplin
Şimşek, mali disiplinle ilgili eleştirileri yanıtlarken de, bütçe açığının azaldığına işaret etti.
Türkiye'de bütçe açığının geçen yıl hem hedef, hem de milli gelire oran olarak düştüğünü, borç stokunun milli gelire oranınında da azalma kaydedildiğini belirten Şimşek, şöyle devam etti:
''Kamu borç stokunu Avrupa'da bu kadar azaltan ülke yok. Bütçe açığı, bu yılın ilk çeyreğinde de geçen yılın yüzde 64 altında. Durum böyleyken bu tür değerlendirmeleri anlamakta zorluk çekiyorum. Disiplin yoksa, bütçe açığı nasıl düşüyor? Bütçe açığının ve kamu borç stokunun milli gelire oranı nasıl düşüyor? Mali disiplin yoksa Türkiye'nin risk primi niye bu kadar düşük? Bunların hepsini sorgulamak lazım. Biz, alt yapı harcamaları yapıyoruz. Hastane yapıyoruz, okul yapıyoruz. Ama bunları yaparken yerli kaynakları harekete geçiriyoruz. Ancak bunlara rağmen cumhuriyet tarihinde hangi yılda seçim öncesi harcamalar bu kadar düşmüş, bir baksınlar.''
Vergi oranları
Maliye Bakanı, vergi indirimleriyle ilgili soruları yanıtlarken de, iktidarları döneminde kurumlar vergisi ve gelir vergisi oranlarını düşürdüklerini, bazı ürünlerin KDV oranlarında indirime gittikleri, bu şekilde sermaye birikimini, vatandaşa daha fazla iş ve aş imkanı olmasını istediklerini söyledi. Şimşek, ''İmkan olursa, kayıt dışını azaltıp, vergiyi tabana yaydığımız sürece, bu imkanı istihdam üzerindeki vergilerin azaltılmasında kullanacağız. Daha fazla istihdam ve rekabet gücünün artırılmasında kullanacağız. Önce imkan, sonra indirim. İmkanınız yokken vergi indirimine giderseniz, kamunun borç yükü ve faiz oranları artar'' açıklamasında bulundu.
''Gelen gelirleri tasarruf ediyoruz"
Türkiye'de cari açığın öngörülemeyen seviyelere ulaştığına dikkati çeken Şimşek, ama bugün uluslararası piyasalarda ve içeride Türkiye'ye yönelik, bir kaygı, panik yoksa, bunun hükümetin verdiği güvenden, bu işi yönettiğine dair inançtan kaynaklandığını söyledi.
Kamu harcamalarını kontrol altında tuttuklarını vurgulayan Şimşek, gelen gelirleri de tasarruf ettiklerini ifade etti.
Kredi derecelendirme kuruluşlarına ilişkin bir soru üzerine de Bakan Şimşek, derecelendirme kuruluşlarının çalışma tarzları ve performanslarının ciddi bir şekilde eleştiriye açık olduğunu söyledi.
Şimşek, kendilerinin bununla uğraşmadığını belirterek, Türkiye'nin temellerini sağlamlaştırmak için beşeri sermayesine, eğitime, altyapıya, AR-GE'ye yatırım yaptıklarını, ülkenin özel sektör dinamizmini kullanmaya başladıklarını, cari açığını azaltmak için teşvik sistemini yeniden kurguladıklarını kaydetti.
Bakan Şimşek, ''Biz birinci sınıf temel hak ve özgürlükleri arkasından da güçlü bir ekonomiyi ortaya koyalım, eninde sonunda hak ettiğimiz notu verecekler'' diye konuştu.
'İmkan olsa önceliğim istihdam üzerindeki vergileri azaltmak olur"
Akaryakıt ürünleri üzerindeki vergilerin yüksekliğine ilişkin muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Bakan Şimşek, kendi dönemlerinde akaryakıt üzerindeki vergi yükünün artmadığını, aksine azaldığını söyledi.
Muhalefetin eleştirdiği gibi pırlantada KDV olmadığı konusunun ise tamamen ''uydurma'' olduğunu belirten Şimşek, burada malzemeden değil, nihai üründen vergi alındığını bildirdi.
Kendilerinin vatandaşın vergi yükünü artırmadıklarını, bütün alanlarda vergileri azalttıklarını ifade eden Şimşek, ancak bazı alanlarda gerçekten vergilerin yüksek olduğunu, akaryakıt ürünlerinde de vergi yükünün yüksek olduğunu kaydetti.
Şimşek, ''Akaryakıt ürünlerindeki vergi yükü yüksek mi? Yüksek, Bizim dönemimizde artmış mı? Hayır. Bizim dönemimizde azaldı. İmkanlar olsa vergi yükünü nereden azaltırım, benim önceliğim yine istihdam olur. İstihdam üzerindeki vergi yükü olur. Çünkü kayıtdışılığı azaltmamız, istihdamı artırmamız lazım'' dedi.
Taban fiyat önerisi
Bayilerin akaryakıtta taban fiyat uygulamasına isteğine ilişkin olarak da Bakan Şimşek, dünyada petrol fiyatlarının bugün 120 dolarlar düzeyine geldiğini, burada ciddi bir fatura ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Akaryakıt fiyatlarında vergi olduğunu ancak bunun yanı sıra bayinin, rafinerinin, distribütörün kârı olduğunu anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
''Herkes bu kârlardan bir miktar fedakarlık yapsın. Bazı karlar da Avrupa'dan çok çok daha fazla, Türkiye'de akaryakıt sektöründe çalışanların karları çok yüksek. Biz vergiden fedakarlık yaptık, vergi yükünü azalttık, sabit tutuk, artırmadık ama onların kârları artmaya devam ediyor çünkü fiyata oran olarak sürekli artıyor. Herkes biraz fedakârlık yapacak. 74 milyon vatandaşımıza nefes aldırmak mı istiyoruz o zaman herkes biraz fedakarlık yapsın. Ki bizim sektörden istediğimiz ahım şahım bir fedakârlık değil. Sadece fiyatlar artarken, kârlarını, sabit tutsunlar. Çünkü marjları çok yüksek.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması