Siyasetten keyif almıyorsak kabahat habercilerde

Çuvaldızı kendine iğneyi başkasına batır demişler. Siyasetin gazı kaçmış kola tadında olduğunu milletçe biliyoruz. Seçim havasında hiç değiliz, ülke “ağız tadıyla bir bayram yaşasak bari” frekansından yayın yapıyor. Oysa bayram bittiğinde seçim atmosferi başlayacak, ne değişecek? Hiçbir şey.

Yine A partisi lideri şu kanalda konuştu reytingi oldu yüzde 3, B partisi lideri bu kanalda konuştu reytingi oldu yüzde 3.3 diye ölçümleri haber yapacağız. Öte yandan hepimiz biliyoruz ki bu tür hesaplarda elmalarla armutları topluyoruz. A partisi yayındayken karşısında “Survivor” varsa ağzıyla kuş tutsa reyting kapamaz, B partisi yayındayken karşısında “Süne zararlısıyla mücadele” programı varsa ne dese izlenir.

Adaylar arasında kimi tercih ettik, kimin hangi söyleminde neleri beğendik neleri beğenmedik bunların hepsini ölçmek mümkün; dünya ölçüyor...

Ve aslında biz de ölçüyoruz! TV8’in “Yan Ekran” uygulaması nedir? Tam da budur. Hangi şarkıcıya ne kadar oy verildi de bir üst tura geçti (Rising Star), hangi yarışmacının kiminle koalisyon yapacağını düşünerek final şansını artıracağını düşünüyorsunuz (Ütopya), sizce Hale’ye sarı saç yakışmış mı (Aramızda Kalmasın) gibisinden sorularla hemen her şeyi izleyiciye danışıyorlar, cevabı da tak diye ekrana yansıyor. Seyretmekle kalmıyorsunuz katılıyorsunuz, rakamlar konuşunca da “provokatif tvit”ler susuyor.

Heyhat, “Yan Ekran” kullanan TV8‘in haberle ilgisi yok, haber kanallarının da “Yan Ekran” ve benzeri uygulamalarla işi yok.

Keşke olsa, çok şey değişir...

Gül’ü ölçemedik

Somut bir örnek vereyim. Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan, 19 Eylül Cumartesi günü köşesinde, “Abdullah Gül bir şey dememiş” başlıklı yazıda özetle diyor ki; Abdullah Gül çok şey söyledi ama bağırmadı, çağırmadı, öfkeli sesler çıkarmadı, gözlerini belertmedi. Bu yüzden bizde oluşan kanı “adam iki saat konuştu, hiç bir şey demedi” şeklinde oldu. Oysa neler dedi...

Sonra da neler dediğini (önemli bulduğu mesajları) sıralıyor.

Medyaya baskı yanlış.

İki büyük partinin bir araya gelmesi çok önemliydi.

Ekonomide reformlar olmalı.

Liste uzun ama bize bu kadarcık örnek bile yeter. Şimdi eğer NTV’de “Yan Ekran” benzeri bir uygulama olsaydı ve Abdullah Gül’ün konuşması sırasında biz söylemi beğendiğimiz anda “destekliyorum” beğenmediğimiz anda “desteklemiyorum” tuşuna bassaydık, misal şöyle sonuçlar olabilirdi...

Medyaya baskı yanlış. (destek yüzde 76.6)

İki büyük partinin bir araya gelmesi çok önemliydi. (destek yüzde 88.3)

Ekonomide reformlar olmalı (destek yüzde 66.2)

Gördüğünüz gibi işin içine halkoylaması girince olayın boyutu değişiyor ve kolanın gazı gelmeye başlıyor.

İstesek hemen yaparız

Soru şu: “Sessiz çoğunluğun” (hepimizde cep telefonu var) sesinin ölçüldüğü bir seçim ortamı mı istiyoruz? Yoksa provokatörlerin Twitter üzerinden saldırıp herkesi içine çektiği kavga gürültü ortamında mı seçimlere gidelim?

Basın olarak liderlere yol göstermekte üstümüze yok. Ama üzerimize düşeni yapıyor muyuz? Haber kanalları istese bayram ertesine ölçüm sistemlerini devreye sokar. Hiçbir şeyi ölçmeyip, “ölçü kaçtı ama” diye şikâyet edeceğimize ölçelim. Nasıl partiler seçime hazırlanıyorsa, haber kanalları da nabız ölçmeye hazırlansın. Hangi programda hangi liderin hangi söylemini beğendik, beğenmedik belli olsun. Başka bir deyişle, biz seçime giden yolda ne kadar çok prova yaparsak seçimden sonra ülkeye dikilecek elbise o derece doğru şekillenir.

Dünya bunu yapıyor, Amerikan CNN kanalı Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı seçimlerinde “VOTE” uygulamasını kullanıyor. Microsoft’un bu iş için kullanıma açtığı Bing Pulse uygulaması var, son derece pratik ve kolay uygulanan bir çözüm. Olmadı TV8’deki arkadaşlara sormak mümkün, bu “Yan Ekran”ı nasıl yaptınız dersiniz! Demokrasilerde çare tükenmez, bir bakarsınız TV8 liderlerle açık oturum yapmaya başlamış ve Yan Ekran uygulamasını devreye sokmuş...

Son bir örnekle bitireyim; sokağa tüküren çok adam gördüm ama Akmerkez’de hiç yere tüküren görmedim. Yüksek teknoloji devreye girince yakışıksız davranışlar devre dışı kalıyor. Bu anlamda daha seviyeli bir seçim kampanyası izlemekte haber kanallarına düşen teknolojik sorumluluklar var. Benim elimden gelen bu, umarım doğru kulaklara ulaşır.

Teknolojiyi kullan basit yaşa!

Hayat karmaşalarla dolu! Neyse ki modern teknolojiler işlerimizi kolaylaştırıyor. BKM Express de bu teknolojinin ürünü.

Hepimiz karmaşadan uzak durmaya çalışmıyor muyuz? Oysa karmaşık konuları ancak basit düşünerek çözebiliriz. Çağın teknolojileri dünün “olamaz”larını bugün oldurabiliyor ve hatta artık ödemelerin görünmez olmasına dahi izin veriyor. Yani teknoloji, günlük karmaşaları aşmamıza yardımcı olurken hayatımızı kolaylaştırıyor. Var oluş nedeni kart kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmak olan BKM Express uygulaması, kullanıcıları özgürleştiren, hızlı, güvenli, yalın ve olabildiğince basit bir ödeme seçeneği... Tüm banka kredi kartlarının eklenebildiği bu dijital cüzdan sayesinde kullanıcılar, kartlarını yanlarında taşımalarına gerek olmaksızın diledikleri yerden kolayca işlem yapabiliyorlar. Amaç belli. Basit Yaşa, Basit Öde!

BKM Express mobil uygulaması üzerinden online alışverişin ne kadar basit şekilde gerçekleştiğini görebilirsiniz.

Alışverişe yeni bir soluk getiren BKM Express para transferinde de yenilikçi yapısıyla fark yaratıyor. Artık zaman kısıtı olmadan 7/24 cep telefonu numarasına ya da karta kolayca para gönderebiliyorsunuz. Üstelik gönderdiğiniz kişinin sadece telefon numarasını bilmeniz yeterli. IBAN no, hesap no gibi detaylarla uğraşmanıza da gerek kalmıyor, göz açıp kapayana kadar para göndermiş oluyorsunuz. BKM Expess ile tüm bunları yapabilmek için herhangi bir başvuruya da gerek yok. Ücretsiz BKM Express uygulamasını Appstore ya da Google Play’den indirip, email adresinizle üye olduktan sonra cüzdanınızdaki kredi kartı ya da bank kartını BKM Express’e bir kere eklemeniz yeterli. Belirli bir GSM operatörü, banka ya da cihazla kısıtlı değilsiniz, tamamen açık bir platform. Bu özelliğiyle de hızla yayılmaya devam eden BKM Express dijital cüzdan olarak hayatımızın vazgeçilmezi olma yolunda ilerliyor.

Teknoloji, hayatı basitleştirmek için olmalı

Çağımızda mobil teknolojiler perakende alışveriş deneyimini yeniden tanımlarken bununla paralel ödeme yöntemleri de daha kolay ve hızlı hale geldi. BKM Express uygulaması ile mağazada kasaya gitmeden, benzincide arabadan çıkmadan, takside ya da restoranda akıllı telefonunuzun sadece bir tuşuna basarak ödeme yapmak bu sayede mümkün oluyor. Zaten teknoloji de hayatı basitleştirmek için olmalı.

Bayramda kediyi 'otomatik'e bağlıyoruz

Sağ olsunlar ve var olsunlar, teknoloji sayfasındaki posta adresimize hemen her konuda soru soran bir arkadaş grubumuz oluştu. “Murat bayramda kediyi nereye bırakayım” sorusu bunlara dahil! İstanbul’da yaşayan bu arkadaşıma “İşte İstanbul’un en iyi 10 kedi pansiyonu” diye bir internet adresi vermem, hatta bu adresleri alt alta buraya yazmam mümkün. Sonra da bana “Arkadaş sen her şeyi nasıl buluyorsun, bunlardan bizim neden haberimiz yok” diyorlar. Maksadımız balık yedirmek değil balık tutmayı öğretmek olsun, çok basit... Arama motoruna “İstanbul kedi pansiyon” diye yazıyorum hepsi karşıma geliyor.

Ancak her işte olduğu gibi her soruda da bir hayır var; arama yaparken kapı kapıyı açtı ve gerçekten teknoloji kapsamına giren bir konuya dönüştü olay. “Kediyi nereye bıraksam” sorusuna cevabımız, “Kedili hayat teknolojisi çok gelişti, evde bırakın her şey otomatik hallolur” şeklinde...

Bulduğum en popüler adresleri vereceğim ama arama motorunda; kedi otomatik tuvalet, kedi otomatik su, kedi otomatik mama yazın onlarca adres ve sipariş verebileceğiniz sanal dükkân karşınıza gelecek. Seçim sizin.

Gerçi kedi severlere zaafım var, bir adım daha ileri gidebilirim:

Evdeki kedi tuvalet sorununu toptan halletmek istiyor, bir daha asla kedi tuvaleti temizlemek istemiyorsanız: www.catgenie. com.tr

Biz evde yokken suyu biter mi acaba endişesi yaşamamak için: www.drinkwell.com.tr

Biz evde yokken maması biter de aç kalır mı acaba endişesine son vermek için: www.petburada. com

Siz rahat rahat bayram tatiline çıkın, kediniz de bayram etsin.

Kültürlü uygulamalar

İngiltere’de bir içecek firmasının kültürlü olmanın kriterleri üzerine yaptığı araştırmada, tarihi yerleri ziyaret etmek, bir tablonun kime ait olduğunu bilmek, günlük gazete okumak, deniz tatilleri yerine şehir turlarına gitmek, klasik müzik dinlemek, bitki çayı veya filtre kahve içmek “kültürlü insan”ın vazgeçilmezleri arasında sayılıyor... Şimdi size kalan içeceğinizi yanınıza almak ve müziğin sesini hafiften açmak, gerisi bizden.

Akıllı Müzeasist

Bu uygulama, nerede olduğunuzu anlıyor ve yakın çevredeki bütün müzeleri ve ilgili bilgiyi sıralıyor. Diğer illerde denemedim açıkçası ama İstanbul’da ne kadar çok müze olduğuna şaşıracaksınız. Bayram’da birçok müze tatil yapmıyor, önemli bütün müzeler açık; en azından bir gününüzü müze gezmeye ayırın derim, hiç pişman olmayacaksınız. Gerçi bu hafta oturduğunuz yerden de dünyanın çok ünlü müzelerine gitmenizi sağlayacağız...

Başyapıtlar Louvre

Paris’e gidiyoruz, internet üzerinden Louvre Müzesi’ni ziyaret edeceğiz; adres www.louvre.fr Masterpieces başlığı altında müzenin en ünlü eserlerinden oluşan koleksiyonu sakın atlamayın. Site çok güzel hazırlanmış, bizim müze siteleri de fena değil, ama Fransa’nın en ünlü müzesine kıyasla daha gidecek yolumuz var gibi.

İngiltere'de İznik

Londra’ya da gidelim dedim ve ünlü British Museum’u ziyaret ettim, size de tavsiye ederim: www. britishmuseum.org Hediyelik eşya bölümünde bir de ne göreyim, bizden çaldıkları İznik seramikleri motifli bardaktan yorgana kadar satmadıkları hediyelik eşya yok. İnsan onlara mı kızsın yoksa elimizin altındaki hazinelerin kıymetini bilmediğimize mi yansın şaşırıyor.

New York'ta Metropolitan

New York’un ünlü Metropolitan Museum of Art’ına ekstra puan veriyorum çünkü site dilleri arasında Türkçe de var. www.metmuseum. org adresinden ulaşabilirsiniz. Güzel sanatlarla ilgilenip de bu adresleri ziyaret etmemek olmaz, büyük keyif alacaksınız.

Sizden gelenler...

Teknoloji sayfasını okuyanlardan her hafta yüzü aşkın e-posta alıyoruz ve bu bizi çok mutlu ediyor. Cumhuriyet okurunun hemen bütün mesajlarına şahsen cevap vermeye gayret ediyorum. Ama son derece canlı olan dijital dünyanın, teknoloji sektörünün yolladığı yüzlerce mesajın hepsine - ki hiç şikâyetçi değilimtek tek cevap vermeye imkan yok. Bu demek değil ki okumuyorum, hepsini okuyor ve değerlendiriyorum. Bu sektörde dünya çapında başarı hikâyelerini sayfaya taşımayı sevdiğimiz biliniyor, öneriler de geliyor, bunların hepsini dikkate alıyoruz; ama aynı anda bütün önerileri değerlendirmek mümkün olmadığı gibi hiçbirinin de göz ardı edilmediği konusunda emin olmanızı istirham ediyorum. Dirsek temasına devam...

Gördüğünüz gibi bugün sayfamız bayram ağırlıklı ve gözünüz arkada kalmasın diye kedileri bile düşündük.

Hepimize iyi bayramlar dilekleriyle...