Soma'da babasız ve evlatsız...

Soma'da yaşamını yitiren madencilerin çocukları, anlamlı günü 'babasız', kızı Cansu Kaya'yı vahşi cinayette kaybeden Osman Kaya 'evlatsız' geçirmenin burukluğunu yaşadı.

Yayınlanma: 21.06.2015 - 16:22
Abone Ol google-news

 

Haber ve Fotoğraf: Oğuz Yıldız/Cumhuriyet

Gerçekten 'bir lokma bir hırka' peşine düşen Kaya ailesi, ekmeklerini de evlerinde kendileri yapıyor. 'Azıcık aşımız kaygısız başımız” diyen aile, vahşetle yıkılmış. Anne ve kardeşler suskun. Dört çocuğu okusun diye tüm kaynaklarını onlara seferber eden baba, “Küçük kızımın hayalleri vardı” diyor.

432... 592...23...125...18...1!..

Amaçsızca okunduğunda yukarıda sıraladığımız rakamlar yalnızca birer sayı olabilirdi. Keşke öyle de olsaydı. Keşke bu sayılar bir matematikçi için denklem, parasına para katmak için borsada arsızca uğraşan kapitalist için bir gösterge ya da bir avukatın müvekkilinin hakkını aramak için Anayasa'da aradığı bir madde... Ne yazık ki, hiçbiri değil... Bu rakamlar ülkemizde yaşanan korkunç tablonun bir göstergesi. Neyi mi işaret ediyor, gösteriyor bu tablo ve sayılar. "432", 13 Mayıs 2014'te Soma'da yaşanan facianın ardından babasız kalan çocuk sayısını! "592", yalnızca raporlara yansıyan ve 4 yılda vahşice yaşamını yitiren kadınları! "23", devlet koruması altında olduğu halde yine de "korunamayarak" katledilen kadın sayısını... "125", rahat bir nefes alıp huzur içinde yaşamak için yalnızca "kimliğini" değil sevdiklerini, yuvasını, eşini dostunu geride bırakıp "bir yerlerde" yeniden yaşama tutunmaya çalışan bir anneyi, eşi ya da genç bir kadını... “18” Ermenek'teki kazada karanlığa karışan madenci sayısı.

Facianın birinci yılını geride bırakan Soma'da madenciler için hazırlanan şehitlikte yine hüzün ve acı vardı. Acılı aileler sabahın erken saatlerinde "babasız olarak ikinci kez kutlayacakları (!) Babalar Günü" için yine mezarlığın yolunu tuttu. Anneler, acıyla "1" yaş daha büyümüş çocuklarıyla faciada yaşamını yitiren babaların yattığı mezarlıkta buluştu. Çiçekler bırakıldı, gözlerden yine yaşlar süzüldü. Geçen yıl babalarının mezarlarına "cübbe" ve "üniforma"larla gelerek adalet peşinde koşacağını söyleyen ve "katillere" hesap soracağız diyen çocukların sayısı bu yıl artmıştı. Ailelerin 18 Ağustos'a ertelenen duruşmanın ardından söylediklerini yineledi: "Ne para ne pul. Tek bir isteğimiz var. Adalet..."

KİMİ BABASIZ KİMİ EVLATSIZ!..

Bir de bu güne "evlatsız” girenler vardı. Geçen hafta Dalyan'da vahşice katledilen 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın ailesinin yaşadığı mütevazı evde sesler kısık. Hüzün her yerde. Anne acıdan lâl. Kardeşler suskun. "Küçük kızımın hayalleri vardı" diyen acılı baba Osman Kaya'nın söylemi kısa ve net: “Özgecan gibi bizler de yandık. Başka birileri yanmasın. Biricik kızım artık yok. Babalar Günü bundan sonra benim için acı demektir. Onsuz nasıl yaşarım, yaşayacağız bilmiyorum... Bir daha böyle acılar yaşanmasın...”

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler