Soner Yalçın: Yenilgiyi öğretemeyecekler
Odatv tutuklu sanığı Soner Yalçın, oğlunun yanında olamamaktan öfkeli olduğunu söyledi.
Odatv davasanın tutuklu sanığı gazeteci Soner Yalçın, bugün gerçekleştirilecek 15. duruşmada hâkim karşısına çıkıyor. Kendisine yönelttiğimiz soruları Silivri’den yanıtlayan Yalçın, oğlunun ona en çok ihtiyaç duyduğu dönemde yanında olamamaktan öfkeli. “Cezaevine yalnız bir başınıza siz atılmıyorsunuz. Çocuklarınızı da hapsediyorlar. Fiziksel olarak dışarıda olsalar bile ruhen hapisler” diyen Yalçın, “İktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen bu zorbalar, çocuklarımıza neler yaşattıklarının farkında bile değiller. Nice hayatları, aileleri paramparça ettiler. Ne yalan söyleyeyim, iki yıl sonra geldiğim duygu, tiksinti!” ifadelerini kullanıyor.
- Cezaevinde nasıl moral buluyorsunuz?
- En büyük moral kaynağım oğlum, sevdiklerim. Oğlum derslerinde çok başarılı, her aldığı sınav notuyla bana moral veriyor. Ve harika hikâyeler yazıyor, okuyup, minik düzeltmeler yapıp gönderiyorum. Silivri’den çıkınca neler yapacağımı planlıyoruz. Önce, ben görmedim, Galatasaray’ın stadyumunda maç seyredeceğiz. Her daim olduğu gibi uyurken ona gerçek hikâyeler, biyografiler anlatacağım. Ve bir yıldır merakla beklediği, Osmanlı tarihini okumaya başladılar; Osmanlı üzerine konuşacağız. Bunları yazarken yüreğim sızlıyor. Hapiste zaman evlatsız hiç geçmiyor. Ama ufuktan ışık yükseliyor, karanlık bitiyor, ‘on binler’ 13 Aralık’ta bunu bize ne güzel ispatladılar. Evet yılın sonuna geldik, zaten öyle değil midir, bağnazlık eninde sonunda kendi başını yer.
‘Tertiple beni oğlumun kokusundan ayırdılar’
- Türkiye’de birçok çocuk bu siyasi davalara tanık olarak büyüyor. Yalnızca oğlunuz Aren’i mi sizinle birlikte hapsettiklerini düşünüyorsunuz?
- Evet, çocuklarımızın düşlerindeki güzellikleri çaldılar. O masum çocukluklarını kirlettiler. Ruhlarında sefillik taşıyan zalim tertipçileri hayatım boyunca affetmeyeceğim. Çocuklarımızın neşelerini, gözlerindeki ışıkları söndürdüler. Fiziksel tutsaklığa, esirliğe dayanılır, dayanılmaz değil, ama çocuklarımızdaki bu yaralar nasıl iyileştirilecek? Kendim için affedebilirim ama çocuklarımız için asla. İçimde nefret duygusu, kin yok ama büyük bir öfke var.
Tertipleri düzenleyen bu kötülük merkezi ortaya çıkana kadar, bu günahkârlar hesap verene kadar peşlerini bırakmayacağım. Acımasız bir tertiple beni oğlumdan, oğlumun kokusundan ayırdılar. 2 yıldır haftada sadece 10 dakika telefonda konuşabiliyoruz. Bu minik sürede ne konuşup ne paylaşabilirsiniz? En acısı, insan gözüyle sever sözüyle değil. Ayda 15 dakika görüyorum Aren’i, o da kalabalık bir grupla birlikte. Hep el eleyiz ve zaman ne çabuk geçiyor anlatamam. Bana tek kalan, nefes almadan kokladığım oğlumun kokusu oluyor.
- Sizden intikam alındığı gibi bir hisse kapılıyor musunuz?
- Tüm bu zalimliğin nedeni bilgisayarlara gönderilen virüslü ucube word dosyası olabilir mi? İntikam alıyorlar elbette zalimler. Bir düşüncenin bedene zarar verdiği nerede görülmüş, ben nasıl terörist olurum! Sefalet içinde büyük kalmak için alçalmaya devam edeceğiz, insanlık bayrağını yere düşürmeyeceğiz. Her şeye rağmen bize yenilgiye öğretemeyecekler.
- Yaşadıklarınızdan gazeteciliğiniz nasıl etkilendi?
- Türkiye’de gerçek tehlikelidir. Gerçeği yazan, gerçeği söyleyene mutlak eziyet edilir. Ya işsiz bırakılır ya hapsedilir. Ya da kör karanlıklarda katledilir. Bu bizim 50 yıllık mücadelemizdir; en başında Namık Kemal gelir. İktidarlar, cemaatlere bir gazetecinin kendini beğendirme sorumluluğu ve zorunluluğu yoktur. Biz kimseden izin almadan düşünürüz ve yazarız. “İçeri tıkarak” bizim kalemimizi eğeceğimizi, kıracağımızı düşünüyorlar ve yanılıyorlar. Eğer gerçeği yazmak, acı çekenin yanında olmak teröristlikse biz bu “ruhu” işlemeye devam edeceğiz. Bizi Uğur Mumcu’lar aşıladı, hapislik, işsizlik korkusuyla geri çekilecek değiliz.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık