"Tek güvenli limanın IMF görülmemesi gerekir"

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin içten ve dıştan birçok çevre tarafından güvenini güçlendirmek ve içerideki dalgalanmayı önlemek için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşma yapılmasını hükümete ısrarla dayatıldığını ileri sürdü.

Küresel ekonomik kriz nedeniyle Türkiye'nin ''iki arada bir derede'' kaldığını dile getiren Özgenç, şunları kaydetti: ''Ekonominin önünü açmak, vadesi gelen borçları döndürebilmek için IMF ile anlaşma yapmanın tek seçenek olduğunu söylüyorlar. Ancak IMF anlaşması maliyetsiz değil. Türkiye ekonomisinin makro değerleri bir kriz ortamının göstergelerini yansıtmamakta ama içerideki tufan habercisi ve bankacılık lobisinin bu krizden nemalanma, fırsatlar değerlendirme arzusu yüzünden 70 milyon insanımıza olumsuz tesirler yapacak riskler arz etmekte. Ayrıca IMF'nin öne sürdüğü koşulların uygulanması halinde Türkiye'nin bu işten zararlı çıkacağını düşünmekteyiz. Biz üçüncü dünya ülkesi değiliz ki fırtınaya tutulduğumuzda sığınılacak tek güvenli liman olarak IMF'yi görelim. Sayın Başbakan Davos'ta IMF görüşmelerinin tıkanma nedenini açıklarken 'Hele iki madde var ki, bunu kabullenmemiz hiç mümkün değil' ifadesini kullanmıştı. IMF görüşmelerinin tıkanmasının en önemli nedeni IMF'nin şart koştuğu, Türkiye'nin ise reddetmeye çalıştığı iki talebin biri maaş zammı, diğeri faiz dışı fazla olduğu tahmin ediliyor. IMF kriz döneminde destek vermesi gereken ve proje üretmesi gereken bir kurumdur. Fakat bunu farklı yaklaşımda ortaya koyarsa, Türkiye'yi kendi şartları içinde değerlendirmez ise bizim hassasiyetimiz artar. IMF desteğiyle ile lale devri yaşamaktansa, mevcut halimize şükretmeye razıyız.''

Özgenç, Reel sektörün ekonomideki büyümenin durması ve küçülme sürecine girilmesi ile birlikte piyasaların, tüketimin, ihracatın ve en sonunda üretimin daralmasıyla da işsizliğin arttığını belirtti.