Terör saldırısında ölenler anıldı

Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yeni hedefler belirleyerek girdikleri yeni bir yılda 3 Ocak olayının yaşandığını belirtti.

Saldırının kendilerini korkunç bir hüzün ve karamsarlığa ittiğini ifade eden Vali Mutlu, şöyle konuştu:

''2 yıl önce 3 Ocak günü ümit ve heyecanlarımızı yüksek tuttuğumuz bir günde her şeyimizi bir anda yüreğimizden damarlarımızdan söküp alan ve bizi korkunç bir hüzün ve karamsarlığa iten ve yaşadığımız tablonun anlamını tespit etmekte zorlandığımız bir vakayla karşılaştık. Aslında bu vaka ülkemizde ilk değildi, son da olmadı. Geçen günlerde yine böyle bir anma vesilesiyle Kulp ilçesindeydik. 1 Ocak 1995 yılındaki olayda kaybettiklerimizin kabirlerini ziyaret ettik. Terör denilen bela bugüne kadar 40 bin vatandaşımızın hayatına mal oldu. Hepsi bu ülkenin çocukları ve birbirlerinin kardeşiydiler.''

Vali Mutlu, herkesin birçok kimliği olduğunu ama üstün olanın insan olma kimliği olduğunu vurgulayarak, ''Nefretten sadece gözyaşı, acı, ızdırap ve kan doğar. En önemlisi bu güzel, mübarek şehirde herkesin birbiriyle sevgi içerisinde kenetlenmesini sağlamaktır. Diyarbakır'ın mutlaka gelecekte Türkiye'nin sevgiyi en çok üreten şehirlerinden olacağına inanıyorum'' diye konuştu.

2 yıl önceki patlamada arkadaşlarını kaybeden ve kendisi de olayda ağır yaralanan öğrenci Vedat Bora, olay anında yaşadıklarını anlattı.

İnfilak eden arabanın bir parçasının boğazına saplandığını ve uzun süre hastanede tedavi gördüğünü söyleyen Bora, olaydan sonra arkadaşları ve öğretmenlerinin desteğiyle hazırlanarak fen lisesini kazandığını belirtti.
 

''Kanlı ellerinizi çekin''

Saldırıda hayatını kaybeden Eren Şahin'in annesi olan Oya Eronat ise hayatını kaybeden öğrencilerin ana kuzusu olmaktan başka hiçbir günahları olmadığını kaydederek, ''Temizdiler, saftılar, masumdular. Tıpkı İstanbul'da yakılarak hayatını kaybeden Serap gibi pırıl pırıl, aydınlık çocuklardı. Fakat bu dünya onlara caniler tarafından çok görüldü'' dedi.

Çocukları ve bebekleri öldürmeyi ilke edinen terör örgütünün her zaman masum ve savunmasızları hedef seçerek korkaklıklarını bastırmaya çalıştığını belirten Eronat, şunları söyledi:

''Cesaretlerini vahşiliklerinden ve ilkelliklerinden almaktaydılar. Dünyanın hiçbir yerinde çocuk katillerinin cenazesine herhalde gidilmemiştir. Bu memleketin savunmasız çocuklarını öldüren katillerin taziye çadırlarına gidiliyor. Bu kadar kötülüğü, bu kadar nankörlüğü bu memleket hak etmiyor. Terör örgütünün diliyle sözde siyaset yapanların halihazırda çocukların etekleri altına saklanarak onları sömürenleri huzurunuzda lanetliyorum. Terör ağalarının kurduğu sömürü düzeninin yıkılmasını istiyorum. İnsanların kör cehaletini istismar edenleri huzurunuzda yüce Allah'a havale ediyorum. Artık yeter, Diyarbakır'ımdan, bu güzel memleketimden o kanlı ellerinizi çekin. Bu kadar kötülükle bir yere varamayacaksınız. Dünyanın düzeni sevgi üzerine kuruludur, bunu unutmayın. Dünyadaki bütün kötülük yapanların sonuna bakarsanız kendi sonunuzu da görebilirsiniz.''

Patlamada ölenler için koro türkü ve ağıt okurken salonda bulunanlar gözyaşına boğuldu.
Törenin sonunda, salonda bulunanlar, olayda hayatını kaybedenlerin resimlerinin konulduğu masaya karanfil bıraktı.