Torba Yasa Tasarısı ve Sendikalarımız
Bu yasa tasarısı ile sendikacılığımızın geleceği kararacaktır. Üye sayıları daha da düşecek, gelirleri azalacak, siyasal iktidarlar karşısında kâğıttan kaplana dönüşerek hiçbir işçi yararına istemi gerçekleştirecek güçleri kalmayacaktır.Bu tasarı işçi kesimine danışılmadan ve bilgisi dışında hazırlanmıştır. En büyük işçi konfederasyonu Türk-İş bu tasarı karşısında susmaktadır.
AKP iktidarı yasama geleneğinde son derece olumsuz ve bugüne kadar sadece kendi döneminde kullanılmış bir yöntemle bir süredir yasalar çıkarmaktadır. Tek bir konu başlığı ile gündeme alınıp derinliğine tartışılması gereken tasarılar birleştirilip, birbiri ile ilgisiz birçok konu bir çırpıda yasalaştırılıyor. Adına torba yasa denen aslında çorba yasaya dönüşen bu girişim sonucu milletvekilleri ne olduğunu anlamadıkları, yeterince tartışamadıkları tasarılara parti disiplini gereği oy vermekte, böylece yasama erki milletvekillerinden alınarak bu tasarıları hazırlayan bürokratlara verilmiş olmaktadır.
Bu konudaki en çarpıcı örnek Bütçe Plan Komisyonu’nda görüşülen ve yakında genel kurulda oylanarak kabul edilecek olan bir tasarıdır. Tasarının adı, “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer bazı kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı” olan bu torba yasa değişik alanlarda önemli gelişmeleri sağlamayı amaçlamaktadır. Başlangıçta 112 madde ve 7 geçici maddeyi içeren bu tasarı Bütçe Plan’dan daha da genişleyerek çıkacak ve toplumda büyük yankı yaratacak olumsuz tepkilere neden olacaktır.
Tasarının Maliye ile ilgili bölümünde işverenlerin devlete olan borçları, borç cezaları ve faizleri affedilerek vergisini düzenli ödeyen yurttaşlar cezalandırılmakta ve “enayi” yerine konulmaktadır. Bu yoldan işverenlerin devlet kesesinden faizsiz kredi kullanabilmesi öngörülmekte ve işverenler vergi ödememeye özendirilmektedir.
Devlet bu yoldan bağışladığı alacaklarını dönüp tüketim maddelerine yaptığı insafsız zamlarla yurttaşlardan tahsil etme yoluna gitmektedir. Böylece vergi yükü 760 liralık asgari ücretinden 220 lira vergi ödeyen ve 544 liralık net ücretle bir ay geçinmek zorunda bırakılan emekçilerimizin sırtına yüklenmektedir.
Torba yasa tasarısı asıl işçi sendikalarımızı hedef olarak almıştır. Bu tasarı ile güvencesiz, kuralsız, çalışma ve sendika üyeliğini yok etme çabası açık olarak ortaya çıkmaktadır. İş Yasası’nda “çağrı üzerine çalışma yanında evden çalışma, uzaktan çalışma” gibi yeni kavramlar getirilerek çalışanların iş güvencesini, fazla mesaisini, sendika üyesi olma umudunu yok eden bir çalışma düzeninde çalışmaya zorlanmak istenmesi son derece sakıncalıdır.
Tasarı 25 yaşından küçük çalışanlarda dört aylık deneme süresi öngörmektedir. Ülkemizde genç işsizler ordusu bu yoldan iki ay yerine dört aylık deneme süreli ve asgari ücretli bir çalışma sürecine zorlanacak ve işverenler bu sürenin sonunda hiçbir tazminat ödemeden bu işçileri işten çıkarabilecektir... Tasarı İş Yasası’nın 64. maddesini değiştirerek turizm sektöründe iki ay yerine dört aylık bir denkleştirme süresi öngörmekte ve tüm turizm sezonu boyunca işverenlerin fazla mesai ödemeden işçi çalıştırmasının yolunu açmak istemektedir. Belediyelerde çalışan ihtiyaç fazlası işçileri belediye başkanları belirleyecek ve bu işçiler 657 sayılı Devlet Memurları Yasası kapsamında kısa süreli olarak istihdam edileceklerdir. Böylece bu işçiler hem ücretlerini, hem de sendikalarını kaybedeceklerdir.
Torba yasa tasarısı sosyal güvenlik alanına kayda değmeyen çok küçük değişiklikler dışında hiçbir iyileştirme getirmemektedir. Aksine sosyal güvenliğin en önemli sorunu olan işsizlik sorununda mevcut kabul edilemez uygulamayı “zor yararlanma koşulları ve kısa süreli düşük ücret ödeme politikasını” aynen muhafaza ederek işsizleri, son ücreti ne olursa olsun asgari ücretin yüzde 80’i oranında bir işsizlik ödeneğine mahkûm etmektedir. Buna karşılık işsizlere vermediği İşsizlik Fonu’nda birikmiş çok yüksek miktardaki para üzerinde hükümetin yüzde 30 oranında tasarruf etme (gerektiğinde yüzde 50 de olabilecektir) yetkisini kabul etmekte ve bu fonu amacının dışında kullanmayı yasalaştırmaktadır.
Bu yasa tasarısı ile sendikacılığımızın geleceği kararacaktır. Üye sayıları daha da düşecek, gelirleri azalacak, siyasal iktidarlar karşısında kâğıttan kaplana dönüşerek hiçbir işçi yararına istemi gerçekleştirecek güçleri kalmayacaktır.
Bu tasarı işçi kesimine danışılmadan ve bilgisi dışında hazırlanmıştır.
En büyük işçi konfederasyonu Türk-İş bu tasarı karşısında susmaktadır. Türk-İş bilmelidir ki bu suskunluğu devam ederse sıra kendisine gelecektir.
Dr. Engin Ünsal Tek-Gıda İş Sendikası Danışmanı
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması