Ütopik, bilimsel sosyalizm!

İnsanlık Deneyi (Doğan Kitap), yapay zekânın geleceğine yönelik türevlerinden çok farklı bir bakış açısı sunan ve sürpriz sonuyla da soluk soluğa okunan distopik bir roman. Bir grup çocuğun arkadaşlık, dostluk romanından ütopya düşlerini yaşama geçirmeye çalışan bilim insanlarının çalışmalarına ustaca dönüşüyor.

Ütopik, bilimsel sosyalizm!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.03.2021 - 00:02

Daha önce Giddar ve Beşlerin Çağı ile Maderzad Palas kitaplarıyla fantastik edebiyat alanında kendini kanıtlayan Erbuğ Kaya, İnsanlık Deneyi ile ütopik bir dünya düşünü ve bu düşün distopyaya dönüşüm sürecini gösteriyor.

İnsanlık Deneyi, Bekir Petridis’in bilinmeyen bir gelecekte sahildeki kulübesinde açılıyor. Kitap, Yeoson Şirketler Grubu bilişim bölümüne bağlı bir profesör olan Bekir’in, kulübesine giren tabancalı adama, ‘Kodu sana vereceğim. Önce hikâyemi dinleyeceksin. Başka şartım yok’ demesiyle başlıyor.

Ailesiyle birlikte kaldıkları sitede, her çocuk gibi sanal gerçeklik oyunları paneli, tablet bilgisayar ve cep telefonuyla çevrelenmişken tanıştığı Haluk’la her şeyin değiştiğini söylüyor anlatıcı. Çocuklara özgü oyunlar oynayıp bilgisayarların sanal gerçekliğinden çıktıklarında yaşamlarının daha güzel olduğunu vurguluyor.

Ve arkadaş gruplarına önce Hülya ardından da Cengiz ve Ebru’nun katılmasıyla ‘X-Band’ adı verdikleri gruplarının tamamlandığından bahsediyor.

UÇURTMA KADAR ÖZGÜR!

Sitenin korunaklı yaşamında bağışıklık sistemleri yükseltilmiş çocuklar olduklarını söyleyen anlatıcı; sitenin arazisinde buldukları eski bir otobüste oyunlarını oynayıp özgür olduklarını düşünürlerken, tüm maceralarının aileleri tarafından izlendiğinin sonradan farkına vardıklarını söyleyerek devam ediyor: “Aslında, en fazla bir uçurtma kadar özgürmüşüz.”

Derken yazar Erbuğ Kaya, ev işlerinden müzik grubunda solistliğe kadar gelecekte her alanda ‘robotumsu’ların kullanıldığı dünyanın çözümlemesine girişiyor. Bekir’in ileride yaşama geçireceği yapay zekâ ‘Havva’da yakaladığı başarıyı sunuyor.

Kaya, site duvarlarının dışında totaliter bir rejime doğru ilerleyen yeryüzünün sinyallerini de veriyor romanında. Meselâ bağışıklık sistemleri güçlendirilen zenginler daha uzun yaşama şansını bulurken, duvarların arkasında yoksulların böyle bir şansı olmuyor.

HAVVA VE GELECEK

Yazar, Bekir’in dilinden dünyanın nasıl bir yer olacağına ilişkin öngörüsünü ise şu sözlerle dile getiriyor: “Evet. Havva daha güzel bir yaşamın ilk adımı olacak. Bir gün gelecek, tüm işleri, ürettiğimiz yapay zekâlı robotlara teslim edeceğiz. İnsan sadece bilim ve sanatla ilgilenecek. Bunları ekmek parası için değil, entelektüel beynini geliştirmek amacıyla yapacak. Çünkü para kavramı olmayacak… Evet, Havva ütopik bilimsel-sosyalizmin ilk adımı olacak”.

İnsanlık Deneyi, bir grup çocuğun arkadaşlık, dostluk romanından ütopya düşlerini yaşama geçirmeye çalışan bilim insanlarının çalışmalarına ustaca dönüşüyor. Ütopya bilimkurguya göz kırparken, kendini distopyada buluyor. Kaya, son sayfaya kadar okurun merakını diri tutmayı başarıyor.

Bekir’in rakı masası kurup anlattığı hikâyeyi dinleyen tabancalı adama kodu söylediğinde ise bir düşten uyanan okur kitabın başlığının ne anlama geldiğini ancak çözebiliyor. Türevlerinden farklı bir bakış açısı ile sürpriz bir sona sahip İnsanlık Deneyi, soluk soluğa okunan bir distopik bir roman.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler