Yaşamı cesurca sorguluyor
Hayko Cepkin, "Sandık" albümünde ölüm hikâyelerini anlatırken kaçınılmaz sona karşı pozitif yaklaşım telkin ediyor.
Hayko Cepkin, yeni albümü “Sandık”ta yaşamı ve ölümü sorguluyor. Cepkin, yaşam ile ölümü karşılaştırırken sert gitarların, davulların arasından gazel ile seslendiği de oluyor, arabeske doğru gittiği de... Cepkin, “Türkiye’nin ezgilerini katarak kendime has bir müzik oluşturmaya çalışıyorum” diyor.
Hayko Cepkin, müzik yapılan bir ailede dedesinin akordeonunun ezgileriyle büyümüş:
“Dedemin akordeonunu fazla karıştırınca ailem mahvetmemem için bana bir klavye satın aldı. İlk olarak dedemden dinlediğim tangoları ve Çigan müziği çaldım. Ortaokula başladığımda müzik öğretmenim koro kurdu. O koro eğitimi içerisinde hem dünya müziği, 4 sesli, 3 sesli hem de kilise müziği vardı. Yavaş yavaş kulağımız alışmaya başladı. Bende klasik müzik sevgisi oluşturmaya başladı.”
Timur Selçuk’tan ders
Bir süre tiyatro eğitimi alan Cepkin, daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde opera ve şan eğitimine başladı ve kendi deyimiyle opera müptelası oldu. Daha sonra Timur Selçuk’un Çağdaş Müzik Merkezi’nde 2.5 yıl eğitim alan Cepkin, “Pek çok şeyi Timur Hoca’dan öğrendim. Yani Timur Hoca hayatıma inanılmaz bir cila çekti” diyor: “Sonra bir yıl da piyano dersi aldım. Ailem müzisyen olma yolunda ilerlediğimi görünce işler karıştı. Onlar hobi olarak ilgilenmemi istiyorlardı. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya karar verdim. 19 yaşında artık tek başına çalışıp piyasada yer edinip para kazanmaya çalışan bir adam haline dönüştüm” diyor.
Bir süre sahnelerde müzisyenlerin entrümanlarını hazırlayıp rodilik yaparak geçimini sağlayan Cepkin yavaş yavaş klavyeci olarak teklifler almaya başlar. İlk olarak Öztürk ile Kemancı’da çıkmaya başlayan Hayko Cepkin, Ogün Sanlısoy, Aylin Aslım, Koray Candemir ve Demir Demirkan ile sahneye çıktı;
“Sabit olarak bir barda müzik yapmadım, genelde konser adamı oldum. Kendime vakit ayırmaya meyilliydim. Evde oturup çalışmam gerektiğine, kendi bestelerimi yapmak zorunda olduğuma inanan biriydim. Yaratıcı mıyım, değil miyim, öğrenmeye çalışan bir adamdım. Müzik biliyor olmam her şeyi başarabileceğim anlamına gelmez. Burada yaratmak, yaratıcı olmak çok önemli.”
22 yaşında düzenlemeci
Çalışarak kendine bir alan açan Cepkin, Murathan Mungan’ın “Söz Vermiş Şarkılar” adlı albümünde Aylin Aslım’ın seslendirdiği Yeni Türkü grubunun bir bestesini düzenledi. Ogün Sanlısoy ile Korkma adlı şarkıyı seslendirdi:
“Murathan Mungan’ın ‘Aşk Tesadüftür’ albümünde 22 yaşında bir düzenlemeci olarak yer aldım. Artık albüm yapmanın zamanı geldiğini düşündüm. Olgunlaştığımı, karşılaşacağım şeyleri sükûnetle karşılayabileceğime karar verdim ve EMI’ya geldim. Beni anlarsa Hakan Kurşun anlar dedim ve anladı.”
Doğum ve ölüm
Hayko Cepkin, Sandık albümünde şarkıdan şarkıya yavaş yavaş yükselen bir tempoyu tercih etmiş: “Tam artık kızgınlıklarını, içindekileri bağırmaya zaman hiç beklemediği bir anda düşüyor. Hayat gibi yaptım bu albümü. Küçükten büyüğü gidip bir anda küçülen bir müzikal yapısı var. Üçüncü albümde zaman içerisinde gelen bir olgunluk var. Müzikal olarak geçmiş albümlerde pek kullanmadığımız kesik gitar sololarını koyduk. Davul ritimlerine çok daha özen gösterdim. Sonuç itibarıyla 5 yıldır bu piyasanın içerisinde artık kendi projemle şarkı söyleyen bir adamım. Söyleye söyleye pişip ilk iki albümden daha farklı bir gırtlak kullanıp bambaşka bir söyleme tekniğine ulaştım. Bu da bana oktav olarak daha geniş bir skala açtı ve gazel armonisine yaklaşabilecek derecede yüksek tonlarda parçalara eşlik edebiliyorum.”
Ölüm marşı
Cepkin “Yol Gözümü Dağlıyor” şarkısının Cepkin’in kendisine söylediği bir ölüm hikâyesi olduğunu anlatıyor. “Gelin Olmuş” ise bedenen değil ruhen ölümü anlatıyor. “Balık Olsaydım” şarkısında ise balık kadar çabuk unutmak istiyor. “Sahibi Yok” şarkısının paylaşımcı bir ruhu var. “Doymadınız mı” şarkısında Cepkin savaş karşıtı duruşunu göstermiş. Cepkin “Açtırdınız Kutuyu” şarkısında adından da belli olduğu gibi “söylettiniz kötüyü” diyor ve arkasından “Sandığım Hazır” şarkısı geliyor. “Yolun Sonu” ise “Yol Gözümü Dağlıyor” şarkısının bir başka versiyonu. Nakarat ve vokal yapısıyla bir ölüm marşı olarak yorumlanıyor:
“Aslında ölüme pozitif yaklaşmaya alıştım. Bu benim pozitifim. Bu bir telkin, bununla cebelleşemezsiniz. Hayatınızda pek çok şey için ‘Benim başıma gelmez’ diyebilirsiniz ama bunun kaçarı yok. Ama buna takılmadan yaşayacaksınız. Bunu düşünmeden hayatı en iyi şekilde yaşayabilmek güzel, sonrasında zaten vakti geliyor.”
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği