Yedigöller, sonbaharda bir başka güzel

1965'ten bu yana milli park olarak korumaya alınan Yedigöller'e, Ankara–İstanbul karayolunun 152. kilometresindeki Yeniçağa ile 190. kilometresindeki Bolu'dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılıyor.

Bolu kent merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki Yedigöller; aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerine kurulu Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl'den oluşuyor.

Yaklaşık bin 600 hektar büyüklüğe sahip Yedigöller havzasındaki, kayan kütlelerin, vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yer altı akışlarıyla birbirine bağlı gölller, çevresini kuşatan farklı ağaç türleriyle her mevsim farklı bir görüntü sergiliyor.

Zambak, çiğdem ve orkide olmak üzere toplam 236 adet bitki türü ile kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, yapraklı üvez, keçi söğüdü, yabani kiraz, porsuk, ıhlamur ve dişbudak ağaçlarının bulunduğu milli park, özellikle sonbaharda etkileyici bir görünüme kavuşuyor.

Ayı, yaban domuzu, kurt, tilki, dağ kedisi, vaşak, porsuk, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşanın yanı sıra yabani ördek, güvercin, ağaçkakan, üveyik, bıldırcın, çulluk, sığırcık, alakarga ve keklik gibi 100'ün üzerinde kuş türünün tespit edildiği Yedigöller, ''saklı cennet'' olarak nitelendiriliyor.

Bir ressamın fırça darbeleriyle oluşturduğu resim gibi ağaç ve bitki türlerinin oluşturduğu farklı renk tonlarıyla Yedigöller, ziyaretçilerine unutulmaz manzaralar sunuyor.

Sessiz ve sakin tabiatı, güzel manzaraları, farklı arazi şekilleri, şelaleleri, yürüyüş yolları ve özellikle temiz havasıyla Yedigöller; piknik yapmak, dinlenmek, fotoğraf çekmek, spor yapmak ve kamp kurmak isteyenlerin akınına uğruyor.