Yeni gerilim hattı
İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş, özellikle İran siyaseti üzerine çalışmalarıyla biliniyor. ABD-İran geriliminde gelinen aşamayı konuştuğumuz Güneş yalnız Irak’a bakarak sorunu anlayamayacağımızı vurguluyor.
ABD’nin Irak’ta düzenlediği saldırı, bölgede yeni bir kırılma anlamına geliyor mu?
Bu sertlikte bir noktaya gelineceğini düşünmüyordum bu açıdan sürpriz oldu. İran açısından hazmedilmesi kolay olmayan bir isim Kasım Süleymani. Bunun bir adım sonrası artık İran’ın şehirlerine doğrudan müdahalesi anlamına gelir. Buna da bir kademe daha yaklaştık. ABD-İran arasında tam 40 yıldır, düşük yoğunluklu bir savaş söz konusu. Bunun içinde defalarca farklı ülkelerde yapılan saldırılara tanık olduk. Dünyanın 40 farklı ülkesinde vekalet savaşları da oldu. Ancak her iki ülke birbirlerinin topraklarına saldırı düzenlemedi. Şimdi sıra buna gelir mi, göreceğiz. Yani bu seçenek dışında hepsinin zaten devam ettiğini biliyoruz. Bundan sonra bu savaş ve saldırı yöntemlerinin artacağını söyleyebiliriz ve diplomasinin yerini daha sert askeri araçlara terk ettiği görülüyor.
Son dönemde hangi kriz sizce bu hamleyi tetikledi?
ABD’nin, İran’ın bölgede artan etkisini kırma isteği biliniyordu. Washington’ın en önemli bölgesel müttefikleri İsrail ve Suudi Arabistan’daki rahatsızlığın etkisi büyük. Ve bu son olay öncesinde çatlak nerede diye sorsaydınız Lübnan derdim.... Çünkü Lübnan’daki Hizbullah İsrail için artık tahammül edilemez bir risk haline gelmişti. Olayın taşınacağı noktanın, İsrail-Suriye-Lübnan hattı olmasından korkuyorum. Sanki gerilimin odak noktası bizi Hizbullah’a doğru götürüyor. Öte yandan, ABD, Irak’ta varoluş sorunu yaşıyor denemez. ABD’nin Irak içerisinde başka etnik ve mezhepsel kartları var. Tek başına bir Irak meselesi değil. Ortadoğu tarihi bize bir bölgedeki hamlenin aslında çok başka bir yerdeki soruna yanıt niteliği taşıyabileceğini gösteriyor. Burada da yalnızca Irak’a bakmak yanıltıcı olabilir.
Doğan Ergün
İran’ın yanıtı nasıl şekillenir?
İran’ın yanıtının düzeyi çok önemli. Bu öyle bir sınırda kalmalı ki, hem yanıt bir karşılık anlamına gelmeli hem de Tahran’ı bombalatacak bir noktaya varmamalı. Amerikan askeri üslerine saldırı, daha kontrolsüz bir aşama olur. Bunun istenip istenmeyeceğinden emin değilim. Olayı, murat edilenden farklı bir noktaya da taşıyabilir. İran’ın geniş bir sahada daha çok gayri nizami araçları kullanabilecek güçleri var.
Afganistan, Pakistan ve Nijerya’ya kadar geniş bir coğrafyada ABD büyükelçiliklerinin kapatılmasına kadar gidebilecek bir dizi hamle gelebilir.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt