Yüz yüze eğitimde ailelere öneriler: Kaygınızı çocuğa yansıtmayın

Online olarak başlayan eğitim, 21 Eylül’de okul öncesi ve 1’inci sınıfların okula gitmesiyle seyreltilmiş eğitim modeli ile yüz yüze devam edecek. Yüz yüze eğitimde öğrencilerin okula devamının sağlanmasında velilerin tercihi geçerli olacak.

İlk kez okula başlayacak çocukların velilerine tavsiyelerde bulunan Bilfen İlköğretim Kurumları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç, bu sürecin okul, veli ve toplum iş birliğiyle yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kılıç, “Okullar önlemlerini aldılar, mümkün olduğunca öğrenciler için bulaşmayı engelleyecek hijyenik bir ortam sağladılar. Çocukları pandemiyle ilgili bilgilendirmek ve alınacak önlemlerle ilgili bilgilendirmek çok önemli. Velilerin üzerine düşen görev çocuklarını el yıkama konusunda eğitmek, maskeyi takmayı alışkanlık haline getirmek” ifadelerini kullandı.

HİJYENİ RUTİN HALE GETİRMEK UYUMU KOLAYLAŞTIRACAK

Velilerin çocuklarına bireysel bazda önlem almaları ve nelere dikkat etmeleri konusunda tavsiyelerde bulunması gerektiğine vurgu yapan Kılıç, “Korunma sadece okulların aldıkları önlemlerle olabilecek bir şey değil. Çocukların da bireysel olarak kendi hijyenlerine dikkat etmesi gerekiyor. Velilerin üzerine düşen görev, çocuklarını el yıkama konusunda eğitmek, maskeyi takmayı alışkanlık haline getirmeleri konusunda olmalıdır. Bunlar sadece okul ortamında yapmaları gereken şeyler değil. Eğer günlük rutinleri haline getirirlerse okula gelmeyi ekstra bir durum olarak değerlendirmeyeceklerdir ve uyumları da çok kolay olacaktır” dedi.

ŞARKILAR, VİDEOLAR VE ÇİZGİ FİLMLERDEN DESTEK ALINABİLİR

Çocuklara bilgi aktarımı yapmaktan kaçmamak gerektiğini söyleyen Kılıç, “‘Çocuktur anlamaz, şimdi korkmasın’ diyerek bilgi aktarımından kaçınmamak gerekiyor. Bilgilendirirken çok detaya girersek ya da aşırı kaygıyla bunları aktarırsak bizim panik halimizi ve endişelerimizi söze dökersek o zaman çocuklar da kaygılanmaya ve endişelenmeye başlıyor. Maskemizi takmamız ve hijyenimize dikkat etmemiz gerektiğini aktarmamız gerekiyor. Bunu şarkılarla, videolarla, çizgi filmlerle öğretebilirler. Biraz daha durumu eğlenceli hale getirebilirler” ifadelerini kullandı.

BU CÜMLELERDEN UZAK DURUN!

Kaygının bulaşıcı olduğunu hatırlatan Tuğçe Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim kaygılarımıza çocuklarımızı maruz bırakırsak ilerleyen süreçte bir risk yaratır. Çocuğumuzu takip edeceğiz. ‘Bugün okulda ellerini yıkadın mı? Günün nasıl geçti? Maskeni taktın mı? Maskeni değiştirdin mi?’ diye sorabiliriz. Çocuğumuzla özellikle bu süreçte daha fazla sohbet etmeli ve duygu durumuna dikkat etmeliyiz. Bu söylemlerimiz; ‘Değiştirmemişsin, dezenfektanını kullanmamışsın, tak maskeni, çıkartma’ gibi aşırı duygu ifadelerine ulaştığında ve kaygımız dile geldiğinde çocuklar rutinden çıkıp bir alarm durumu olduğunu düşünüyor. ‘Kaygılanmalıyım, endişelenmeliyim, normal olmayan bir şey var’ izlenimine kapılıyor. ‘Ellerimi yıkamazsam hastalanırım’ diye düşünüyor ve sevdiklerini kaybetme korkuları da doğabiliyor. Durumu buna getirmemek gerekiyor.”

“OKULA GÖNDERMEKTEN KAÇMAYIN, ÖNLEM ALIN”

Seyreltilmiş eğitim modelinin veli ve öğrencilerde panik yaratmaması gerektiğini belirten Kılıç, “Birinci sınıflarda okuma yazma öğretiliyor ve bu yüz yüze eğitimde çok kıymetli. Dolayısıyla az öğrenci olması, okulda onlar dışında öğrencinin bulunmaması, dezenfekte ediliyor olması, hijyen kurallarının maksimum seviyede sağlanıyor olması okulların önlemleri aldıkları anlamına geliyor. Velilerimizin çocukları okula gönderip göndermeme kararı bireysel bir karardır. Ebeveynler olarak bizler de işe gidiyoruz. Dolayısıyla kaçmak değil de önlem almak çok daha doğru olacaktır. Veliler okullarla konuşsunlar, sorsunlar, görsünler ve içleri rahat etsin. Okulun önlemlerinden de emin olduktan sonra göndermemeleri için hiçbir sebep yok ancak bu bireysel bir karardır” dedi.