Zirve yaparak ‘ayrılalım’

Obama 6 Körfez ülkesinin sadece 2’sinin kral gönderdiği zirvede İran’a dair endişeleri gidermeye çalıştı. Ama stratejileri, onları zıt kutuplara savuruyor.

Zirve yaparak ‘ayrılalım’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.05.2015 - 07:14

ABD Başkanı Beyaz Saray’da Körfez ülkelerinin bayrağını çektirip temsilcilerini törenle karşıladı. Obama Suudi 1. Veliahtı Nayif ve 2. Veliahtı bin Salman ile samimi pozlar verdi.

ABD Başkanı Barack Obama, Suriye’de savaşa girmemesinin üzerine İran’la nükleer anlaşma noktasına gelerek kızdırdığı Körfez krallıklarını Camp David misafirhanesinde topladı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Katar’dan sadece son ikisi lider düzeyinde teşrif ederken, Suudi Kralı Salman veliahtlarını yolladı. “Suud Obama’yı hiçe saydı” yorumları eşliğinde ABD Başkanı önceki gece Beyaz Saray’da 1. Veliaht, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayif ve kralın oğlu olan 2. Veliaht, Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Salman ile görüştü. Tüm Körfez temsilcileriyle akşam yemeğinin ardından dün ABD dışişleri, maliye, enerji bakanları ve CIA Başkanı eşliğinde Ortadoğu barışı zirvelerine sahne olmuş Camp David’e geçildi.

Yemen uyarısı

Obama Suudi veliahtlara “Sıradışı bir dostluğumuz ve ilişkimiz var. Bu çok zorlu dönemde ilişkiyi inşaya devam ediyoruz” dedi. Suudi Kralı’nın 26 Mart’ta başlattığı ve zirveye koşut 5 günlük ateşkesi devreye soktuğu Yemen’e yönelik hava operasyonu için Obama “Ateşkesin devamı, siyasi sürecin inşası ve uzlaşı hükümetinin kurulması” uyarısı yaptı. Obama Şark-ül Avsat’a “Körfez’in endişesi haklı. İran terörü destekleyen bir ülke” dese de, Suriye’de askeri çözüm olamayacağı için siyasi geçiş zorunluluğunu dile getirdi. Obama, “Körfez’in güvenliğini sağlama almakta tüm gücünü kullanmaya hazır olduğunu” söylerken, tüm Körfez’i kapsayacak milyarlarca dolarlık füze savunma sistemi satma hesabı yapıyordı.

ABD’nin Bahreyn’de 5. Filosu, Katar’da askeri komuta merkezi var. Ama artık Araplar NATO gibi bağlayıcı savunma anlaşması talep ediyor. Suud, İsrail’e satılan kadar yüksek teknolojik silahlar ve İran ile aynı nükleer kapasiteye sahip olma hedefi koyuyor. Ancak bugüne dek Washington’dan onay alamadı. Artık ABD’nin kendi kaya petrol-gazı sayesinde Körfez’e enerji bağımlılığının kalmadığı, Obama’nın Körfez’in Ortadoğu’yu karıştırmasından rahatsızlık duyduğu ve Asya’ya odaklandığı, İran’ın nükleer anlaşmaya varılması halinde yaptırımların kalkmasıyla 100 milyar dolarlık gelire kavuşacağı dönemden geçiliyor. Körfez’in başının çaresine bakmasının örnekleri ise Yemen’e saldırmak, Arap NATO’sunun temelini atmak, Suriye’ye karşı Ankara ve cihatçılarla pakta gitmek. Suudi istihbarat şefi Prens Turki bin Faysal’ın ‘di’li geçmiş zaman’ vurgusuyla dediği gibi: “Amerika’nın 50 yıl boyunca Arap alemindeki en iyi dostu bizdik.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler