Kadın askerlerin destanı!

Gölge Kral (Çeviren: Esma Fethiye Güçlü / Timaş Yayınları), 1974’te bir tren istasyonunda başlayıp bitiyor ama 1935-1937 yılları arasında yaşanan ve Etiyopyalıların İtalyan işgaline son vermesiyle sonuçlanan İkinci İtalya-Etiyopya Savaşı zamanına odaklanıyor (Birinci İtalya-Etiyopya Savaşı 1887-1889). Gölge Kral, gerek Etiyopya’nın Mussolini tarafından işgali gerekse İkinci Dünya Savaşı’na dair kayıtlarda yer almayan kadın askerlerin öyküsünü anlatıyor. Aslına bakılırsa Mengiste kadınların dilinden bir destan yazıyor.

Yayınlanma: 20.03.2022 - 00:07
Abone Ol google-news

ÇOK SESLİ, RİTMİK BİR SAVAŞ DESTANI!

“Kutuda dirilmeye can atan bir yığın ölü vardı.”

Romandan...

Etiyopya’da 1974 yılında dünyaya gelen ve ailesi o dört yaşındayken Etiyopya Devrimi’nden kaçarak Nijerya’ya yerleşen Maaza Mengiste, yaşamının sonraki yıllarını Kenya, İtayla ve New York’ta sürdürmüş.

Daha çok göç, Etiyopya Devrimi ve göçmenler hakkında kurgu dışı eserler veren yazar pek çok prestijli ödülün de sahibi. Gölge Kral (Çeviren: Esma Fethiye Güçlü / Timaş Yayınları) romanıyla da 2020’de Booker Edebiyat Ödülü finalistleri arasında yer aldı. Yönetmen Kasi Lemmons’ın da romanı sinemaya uyarlayacağına ilişkin bir açıklaması var.

Gölge Kral, ana kahramanı, yetim bir hizmetçi olan, öfkeli ve yaşama sıkı sıkı bağlı Hirut’un yolculuğuyla başlıyor. Hirut’un geçmişi elinde tuttuğu bir kutuda saklıdır. O kutu Hirut’a nereden geldiğini ve kim olduğunu anımsatır.

Hirut, Kidane ve Aster çiftiyle yaşar. Çocuğunu kaybeden Aster yasını tutmaktadır. Kidane’nin Hirut’a olan ilgisini kıskanır. Kidane ülkesini savunmak için küçük bir ordu toplar, Aster ve Hirut orduya katılmak ve savaşmak ister. Eline silah alan Hirut, Kidane’nin istismarına maruz kalır. Hirut, savaşın her yerde olduğunu farkeder. Merhamet dilenmeyi reddeder, kaçışın olmadığı anlar.

Romanın bölümleri arasında İtalyanların da sesi duyuluyor. Ordu fotoğrafçısı Navarra, ölüp uçurumdan atılan askerlerin fotoğraflarını çekiyor. Arada koronun sesleri yükseliyor. Hirut hem tek başına hem birden fazla kişi, taşıdığı yükü koronun sesleriyle hem sakinleştirmeye hem de öfkesini beslemeye çalışıyor.

Koro ona yüksek sesle ne yapması gerektiğini söylüyor. Romanın ritmik destansı yapısının korodan çıkan sesler bir hayli yükseltiyor. Hirut ile Navarra’nın son bir kez karşı karşıya gelmesiyle birlikte bütün sesler birbirine karışıyor. Beddualar, dualar ve af dilemeler.

SAVAŞÇI BİR AİLENİN KIZI

Gölge Kral, bir yanıyla Mengiste’nin aile hikâyesinden besleniyor. Ona savaşa ilişkin hikâyeleri anlatan büyükbabası da Avrupa ordusuna karşı mücadele edenlerden. Çok sonraları büyük büyük annesinin de önce savaşa katılmak, sonra da ülkesini Mussolini’nin faşist ordusundan kurtarmak için mücadele ettiğini öğreniyor.

Bu roman, onun “Etipopya’nın tarihinden tümüyle silinmeye direnen, onları ararken ayağa kalkıp kendilerini tanıtan bütün kadınlarına ve kızlarına” teşekkürü. Onlara görüldüklerini, hep hatırda kalacaklarını söylüyor.

Maaza Mengiste’nin tüm bu savaşı büyük ve hamasi cümleler yerine, sıradan insanlar için ne anlama geldiğine odaklanarak anlatma becerisi okuru romana bağlıyor.

Büyük bir trajediyi süslü cümlelerin arkasına saklamayı reddediyor Mengiste. Metnin bizim dilimizde okuru sarmasının bir nedeni de tabii ki Esma Fethiye Güçlü’nin çevirideki başarısı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler