Sinemanın farklı çehreleri

Ana akım filmlerin dayattığı, yeni sunum olanaklarının ivme kazandırdığı sıradanlık almış başını giderken; duyarlı bir sanat olan sinemanın, insanları ve içinde yaşadıkları toplumları daha yakından ve derinden tanıma olanağı sunduğunu unutmayan etkinliklerin önemi daha da artıyor. Egemen kültürün küresel hegemonyasına direnebilen kimi festivaller, ne mutlu ki, özgür sinema şölenlerine dönüşebiliyorlar...

Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen, ülkenin en büyük sinema etkinliği de bu türden bir sinema şöleni. Uuslararası düzeyde genç sinemacıları keşfetmek, yabancılara Fas sinemasını tanıtmak ve yerel sinemaseverlere ülke salonlarında bulamadıkları farklı filmleri izleme fırsatı vermek gibi, her festivalin niyet dosyasında ilk sıraları alan klasik hedeflere nasıl ulaşılacağı, tabii ki en hassas noktadır.

Fransa ile ilişkileri yoğun olan Faslılar, özellikle kültürel alanda sıkı işbirliği yaptıkları Fransız kurum ve kuruluşların deneyimlerinden yararlanarak destek almayı yıllardır sürdürmekteler. Sonuçta, farklı bir yapılanma çerçevesinde, el ele gerçekleştirilen Marakeş Festivali, uluslararası düzeyde yıl sonunun en önemli etkinliği olma özelliğini koruyor. Pandemi nedeniyle iki yıl ara verdikten sonra, 11-19 Kasım tarihleri arasında 19. kez yapılacak olan Marakeş Festivali’nin yarışmalı ana seçkisinde 14 ilk ve ikinci film yer almakta. Aralarında, Selcen Ergun’un Toronto’daki gösteriminde sonra Antalya’da ödüllendirilen ilk filmi “Kar ve Ayı” da bulunuyor.

JÜRİDE DEV İSİMLER

İtalyan yönetmen Paolo Sorrentino başkanlığında, Diane Kruger ve Tahar Rahim gibi oyuncuların da görev aldıkları ana jürinin vereceği ödüllerin 14 genç adayı arasında 6 kadın yönetmenin bulunduğu da özellikle vurgulanmakta. Avustralya’dan Kanada ve Meksika’ya; Brezilya, Tunus ve Türkiye üzerinden İran ve Endonezya’ya dek giden coğrafi yelpazesi geniş bu seçkinin, son aşamada, Cannes Festivali’nin ilk yan bölümü “Eleştirmenlerin Haftası”nın seçici kurullarında çalışmış bir sinema yazarı tarafından oluşturulduğunun da altını çizmeliyiz.

‘ÖZEL SEANSLAR’

Etkinliğin “Özel Seanslar” adlı seçkisinde sunulan 15 film arasında, Emin Alper’in Cannes’da “Belirli Bir Bakış” bölümüne seçilen, Antalya’da da birçok ödül kazanan filmi “Kurak Günler”in yanı sıra, Fatih Akın’ın yeni filmi “Reingold” da yer almakta. Kürt kökenli Alman rapçı Xatar’ın kendini anlattığı kitaptan uyarlanan bu filmin Irak’ta geçen bölümleri Fas’ta çekilmiş.

“Özel Seanslar”da, son Cannes ve Venedik festivallerinde alkışlanan Jafar Panahi, Alice Diop ve Philippe Faucon gibi yönetmenlerin filmleri de sunuluyor.

Her gece, “Gala Seansları” başlığı altında programlanan ana akım dünya sinemasının sekiz örneği arasında, Meksikalı usta yönetmen Guillermo del Toro’nun, açılış töreni sonrasında izlenecek canlandırma sineması örneği “Pinocchio” da ilgiyle bekleniyor.

Ayrıca, Jeremy Irons, Jim Jarmusch ya da Julia Ducournau gibi oyuncu ve yönetmenlerle yapılacak toplantı ve sohbetlere katılabilmenin yanı sıra; kentin ünlü meydanı Cema ül Fena’da düzenlenecek açık hava gösterilerini izlemek, sinemanın ne kadar popüler bir sanat olduğunu, nostaljik bir ortamda anımsatacak...