Toplumsal temsiliyette edebiyat ve mimarlık!

Mimar ve yazar Hikmet Temel Akarsu, mimar Prof. Dr. Nevnihal Erdoğan, mimar ve editör Türkiz Özbursalı’nın yayıma hazırladıkları ve beş yıl önce yayımlanan Edebiyatta Mimarlık (YEM Yayınevi) kitabında, mimariye vurgu yapan yüze yakın edebiyat yapıtı akademisyenler, yazarlar, mimarlar, felsefeciler ve sanatçılar tarafından incelenmişti. Akarsu, Erdoğan ve Özbursalı, iki cilt olarak yayıma hazırladıkları Çağdaş Dünya Edebiyatında Mimarlık ve Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık’ta ise (YEM Yayınevi) konuyu bu kez çağdaş edebiyata odaklanarak merceğe alıyorlar.

Yayınlanma: 16.05.2022 - 00:02
Abone Ol google-news

DİSİPLİNLER ARASI ETKİLEŞİM

Disiplinler arası etkileşimde edebiyat ve mimarlık söz konusu olduğunda ister gerçek ister kurgu olsun mekânın ve yaşamın her biçimi yazının her türüne yansır. Bu açıdan bakıldığında edebiyat ve mimarlık farklı disiplinleri içeriyor gibi görünse de birbirlerinden bağımsız değildirler.

Her ikisi de aynı kaygı ve aynı arayış ile birbirinden etkilenerek özünde düşsel, görsel, çizgisel ve yazınsal bir üretimi temsil eder.

Edebiyat ve mimari insanlığın tarihi kadar eski birer sanattır ve geçmişin geleceğe aktarılmasında, kültürün, uygarlığın gelişiminde ve sürdürülmesinde oynadıkları rolle gerek yerel gerekse de evrensel boyutta yaşamın inşasına eşlik ederler.

Başka bir söylemle yazın, mimarinin metinsel tasarımıdır ve soyut ya da somut olsun geçmişe çok yönlü ışık tutar.

Edebiyat ve mimarlığın toplumsal temsiliyete ve anlatıya aracılık ettiği açıktır ve bu bağlamda sıklıkla bir araya gelmektedirler.

Edebiyat, romanlar, şiirler, anılar, günlükler, destanlar, seyahatnameler gibi birçok formda toplumsal yapıyı, kentsel / mekânsal dokuyu, kültürü, yok olmuş, dönüşmüş yapıları, insan - doğa - kent - mekân ilişkisini, betimlemelerle geçmişten günümüze ve günümüzden geleceğe aktarmaya devam etmektedir.

Edebi eserler içinde betimlenen mekânsal anlatılar, mekâna ait kurgusal veya gerçek imgeler okuyucunun zihninde biçimlenen çevreler yaratır.

Mimarlık sadece teknik bir eğitim, betonarme, malzeme ve çizimler dizgisi değildir. Tıpkı edebiyat gibi kültürel, sanatsal, toplumsal birikimin ifadesidir.

Bu bağlamda mimarlık ve edebiyat toplumsal gerçeklikler doğrultusunda ortaya çıkan ve sürekliliği olan sanat alanlarıdır.

HESSE’DEN ANDAY’A, GALEANO’DAN AK’A, MAALOUF’TAN SEVİMAY’A...

Çağdaş Dünya Edebiyatında Mimarlık ve Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık kitapları da bu noktadan hareketle hazırlanmış.

Mimarlığın disiplinler arası ilişkisini ve tasarımın beslenme kaynaklarını ortaya koymak yolunda çok sayıda akademisyen, edebiyatçı, yazar ve sanatçının değerlendirmelerde bulundukları incelemelerde, birçok seçkin edebi eser döneminin özelliklerini yansıttığı biçimler üzerinden irdeleniyor.

Çağdaş Dünya Edebiyatında Mimarlık’ta; Bozkırkurdu (Hermann Hesse), Beton Ada (Ballard), Austerlitz (Sebald), Marslı (Andy Weir), Sunset Park (Paul Auster), Doğunun Limanları (Amin Maaluof), Androidler Elektronik Koyun Düşler mi? (Philip K. Dick), Selanik: Hayaletler Şehri (Mark Mazower), Aynalar (Eduardo Galeano) gibi 42 çağdaş yapıt mimar, sanatçı, iletişimci, felsefeci ve akademisyenlerden oluşan 41 isim tarafından mercek altına alınıyor.

Çağdaş Türk Edebiyatında Mimarlık’ta ise Aylaklar (Melih Cevdet Anday), Gökdelen (Tahsin Yücel), Uyku Şehir (Behiç Ak), Kapalıçarşı (Fuat Sevimay), Sinek Isırıklarının Müellifi (Barış Bıçakçı), Aleladelik Çağı (Hikmet Temel Akarsu), İstanbul’un Kuytu Köşeleri (Aydın Boysan), Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu (Salah Birsel) gibi 39 yapıt 33 yazar tarafından inceleniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler