Hollanda'da felaket senaryoları
İklim değişikliğinin tetiklediği sıcak hava dalgaları, Hollanda’da sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üstüne çıkarttı ve yeniden eski defterler açılmaya başlandı. Artık kuzeyin serin ülkeleri de bu yeni gerçekle tanışmak zorunda kalıyor. Sıcaklıkların 40 dereceleri aşmasıyla korona felaketinden kurtulmayı başaran yaşlı kesimin bir kısmı da bu yeni felaketin kurbanı oldu ve kuzey ülkelerinde yüzlercesi hayatını kaybetti.
Dünyanın ısınmasının Hollanda için büyük bir tehlike oluşturduğu biliniyor. Eriyen buzullar ve deniz seviyesinin yükselmesi, tam anlamıyla kâbus senaryolarını da beraberinde getiriyor. Hollanda topraklarının yüzde 30’undan fazlası deniz seviyesinin altında olduğundan, denizin 1 metreden fazla yükselmesi başta Amsterdam olmak üzere Hollanda’nın iç kesimlerindeki Utrecht şehrine kadar her yerin sular altında kalması anlamına geliyor.
SU İLE MÜCADELE
Hollanda’nın tarihteki su ile mücadelesi, ülke insanının daha bilinçli hale gelmesine neden oldu. Ülkede pek çok felaket yaşandı, ama bunlardan hiçbiri 1953 yılı başındaki gibi olmadı. Kuzey denizinden esen sert fırtınalar tüm bariyerleri yıkmış, sonucunda denizin yükselerek ülkeyi basması, 1836 insan ve on binlerce hayvanın boğularak ölmesine neden olmuştu. O günden sonra alınan önlemler ve “deltawerk” olarak adlandırılan projelerle denizin taşması önlenmişti. Ancak hafızalarda olan bu felaket nedeniyle insanlar denize karşı hep tetikte oldular.
Amerikalı araştırma şirketi Climate Central’ın horror senaryosuna göre, 2050 yılına kadar deniz seviyesinin yükselmesiyle dünyada 300 milyon insan evsiz kalacak. Deniz seviyesi, ortalama ısının 4 derece artmasıyla 10.8 metre yükselecek ve başta Amsterdam, Lahey, Rotterdam ile komşu ülkelerden Hamburg ve Bordeux tamamen sular altında kaybolacak. Aslında Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü de karamsar bir tablo çiziyor. Kuruluşa göre, deniz seviyesinin yükselmesi yüzyılın son çeyreğinde eskiye göre 1.5 misli hızla artmaya başladı.
Bir Hollanda sitesindeki yorumda, özellikle son yıllarda artan iklim değişikliği iki nedene bağlanıyor: İlkinde tarih boyunca dünya ikliminde değişikliklerin hep olageldiği, sonraları yeniden normale döndüğü belirtiliyor. Diğeri ise insanlara bağlanıyor. İnsanların doğanın bozulmasındaki rolünün, sanayi devrimi sonrası artışına dikkat çekilirken, atmosferde doping etkisi yapan ve sera gazları olarak adlandırılan CO2 ve metanın artmasıyla sıcaklıkların da yükselme eğilimine gireceği ifade ediliyor.
Doğaya zarar veren ve belli ölçülerde ısının artmasına neden olan unsurlardan birisinin de, özellikle sıvılar için üretilen pet şişeler ve plastikler olduğu vurgulanıyor.
Düşünebiliyor musunuz, her dakika tam bir milyon pet şişe üretiliyor gezegenimizde. Yıllık tam 9 milyar ton plastik de denizlere karışıyor. Böyle devam etmesi durumunda plastik atıklar, 30 yıl sonra denizdeki balık ağırlığını geçmiş olacak. Ayrıca plastik atıkların yok edilmesi için çöp yakma fabrikalarından doğaya karışan gazlar da ısının armasındaki bir diğer dolaylı etken.
Artık çevre duyarlılığı elitlerin fantezisi olmaktan çıkmalı, insanlara ilköğretim yıllarından başlayarak ciddi çevre bilinci verilmeli...
m.e.alkanlar@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği