‘İşe yaradığımızı hissetmeliyiz’

‘İşe yaradığımızı hissetmeliyiz’

23.11.2025 04:00:00
Güncellenme:
Ahmet Arpad
Takip Et:
‘İşe yaradığımızı hissetmeliyiz’

Kadın yaşını başını almış.

Kadın yaşını başını almış. Yıllardır aynı yerde duruyor, Stuttgart Schloss Alanı’ndan metroya inen geçitte gazete satıyor. Koltuğunun altındaki gazetelerin adı “Kaldırım”. Sık sık oradan geçtiğim için kimi gün selamlaşıyoruz. Çene çaldığı başkaları da var. Onunla havadan sudan konuşanlar çoğunlukla yaşlı insanlar. Arada sırada “Kaldırım”ı alıp göz atıyorum. O kaldırımlarda yaşayan çok fakirlerin gazetesi. Toplumun dikkatini bu insanların sorunlarına çekmek için yaklaşık 25 yıldır aylık yayımlanıyor, daha çok bağış ve ilanla yaşıyor. Bir süre önce gazete alırken yaşlı kadına sormuştum: “Nasıl dayanıyorsunuz saatlerce burada durmaya” diye. “Mecburum” olmuştu yanıtı. “Devletin bana verdiği destek yetmiyor. Günde üç beş Avro da gazete satışlarından elime geçiyor.”

Kaldırım gazetesi Stuttgart’ın başka köşelerinde de satılıyor. Satanlar yaşlı kadın gibi fakirlik sınırının çok altında yaşayanlar. Gazetedeki haber ve yazılar çoğunlukla onların zor yaşamını ve sorunlarını ele alıyor. Yaşlı kadın sekiz yıldır burada durduğunu anlatıyor. “Benim yaşımda kolay değil fakat yine de haftanın dört günü geliyorum. Her gün altı saat. Stuttgart’ta benim gibi bu gazeteyi satan yaklaşık yüz kişi var. Önemli olan bir işe yaradığımızı hissetmemiz!”

Image

EVLERİ KÖPRÜ ALTLARI

17 Kasım’da yapılan resmi bir açıklamaya göre günümüz Almanya’sında bir milyonun üzerinde insan evsiz. Bu evsizlerin yüzde 80’i Alman vatandaşı değil. Sürekli sokakta yatanların sayısı da 56 bin olarak açıklandı. Geri kalanı fakir yurtlarında veya tanışlarının verdiği bir odada yatıyor. 264 bininin yaşı on sekizin altında. Resmi açıklamaya göre evsizlerin oranı son bir yılda yüzde 11 artmış. İçlerinde içki ve uyuşturucu bağımlılarıyla sokak çocukları da var.

Fakirler ordusuna her yıl gittikçe daha çok yaşlı da katılmaya başladı. Eline geçen emeklilik maaşıyla artık geçinemeyen bu insanlar devletten sosyal yardım alıyor. Sayıları son 15 yılda yüzde 45 artmış. Yetkililer, “Yaşlıların fakirliği yakın gelecekte çığ gibi büyüyecek” diyor. Günümüz Almanya’sında gittikçe daha çok insan eline geçen düşük sosyal yardım ile fakirlik sınırında, geleceği belirsiz bir yaşam sürdürüyor. Kar, buz ve yağmurda ormanlar, parklar, köprü altları, kapı içleri, aralıklar, altgeçitler, metro istasyonları onların barınakları. Bir zamanlar iş güç, ev bark, çoluk çocuk sahibi bu insanlar şimdi yalnız.

SOKAKTA DONARAK ÖLENLER

Kimi kışlar evsizler sokakta donarak ölüyor. Bu nedenle tüm büyük kentlerde Kızılhaç minibüsleri saat 22’den sabah 3’e kadar sokak ve caddelerde dolaşıyor, geceyi “açık hava”da geçiren evsiz barksızlarla ilgileniyor. İkisi Kızılhaç görevlisi, diğeri gönüllü, üç kişi eski bir battaniyeye sarılmış, çoğu aç ve içkili evsizi uyandırıyor, onunla konuşuyor, sağlığını kontrol ediyor, ona sıcak bir çorba veya çay veriyor, gerekiyorsa giyecek bir şeyler de bırakıyor. Bazılarının yanında köpekleri varsa onların da karnını doyuruyor. Üç görevli kentin hangi cadde ve alanında kimin gecelediğini biliyor. Bazı mahallelerde evsiz barksızları tanıyan komşular da bu insanlara göz kulak oluyor.

Almanya’nın 1990’lı yıllardan bu yana geçirdiği toplumsal değişim ülkede sorunları artırdı, insanların yaşamını giderek zorlaştırdı, bireyin geliri azaldı, fakirlik doruğa fırladı. 2024 yılı resmi verilerine göre Almanya’da 17 milyon insan “fakir” kabul ediliyor.

Bilinen başka bir acı gerçek daha var: AB’nin güçlü ülkesinde milli gelirin yüzde ellisine nüfusun yüzde onu sahip! Zenginle fakir arasındaki uçurumun gittikçe derinleştiğini yönetenler de kabullenmeye başladı. Hele tepemize dikilen korona virüsüyle bu uçurum daha da derinleşti! Büyük kentlerde istasyonlarda, caddelerde, parklarda çöp kutularında boş şişe arayan yaşlı insanlar her geçen gün daha çok dikkati çekiyor