Kazablanka’dan Marakeş’e sosyoekonomik Fas notları
İstanbul’dan bindiğimiz Airbus uçağı tamamen dolu. Yolcuların çoğunluğunu ise Suudi Arabistan’a umre için gidip, İstanbul aktarmalı olarak ülkelerine dönen Faslı yolcular oluşturuyor. Varış noktamız, Fas’ın başkenti Rabat’ın yaklaşık 100 kilometre aşağısında yer alan Kazablanka kenti.
Bu mağrip şehrinin ismi, Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman’ın başrollerinde yer aldığı Oscar ödüllü Casablanca filmi ve “Tekrar çal Sam” repliğiyle 1942’den beri insanlığın kolektif hafızasına kazınmış durumda. Atlas Okyanusu’nun kıyısındaki bu liman kentinin adının anlamı ise “Beyaz ev...”
Kazablanka düzenli bir kent. Merkezde yoksulların yaşadığı eski binalarla “kentsel dönüşümle” lüks hale gelmiş binalar iç içe. Okyanus kıyısındaki teneke evlerin arasında konuşlanan lüks restoranlar ve tenis kulüpleri de şimdilik bir aradalığını sürdürüyor. Ancak değişim/dönüşüm sürüyor ve yoğun olmasa da “rantsal bir dönüşümün” ayak sesleri duyuluyor...
Gökdelenler ise şehrin küçük bir bölümüne toplanmış. Rehberimizin dediğine göre o bölge finans merkezi... Modernitenin ve kapitalizmin etkilerinden kaçış yok yani!
KUŞ UÇUŞU AVRUPA!
Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bu ülke, Cebelitarık Boğazı üzerinden Avrupa’ya kuş uçuşu mesafede. Günün her saati feribotla İspanya’ya 45 dakikada geçmek mümkün.
Bu coğrafi yakınlık, ülkenin 1912-1956 arasında Fransız ve İspanyol himayesinde kalmasına neden olmuş. Ve herkes Arapçanın yanı sıra Fransızca da konuşur hale gelmiş. İspanyolca bilenlerin sayısının da az olmadığı söyleniyor. Ülke bugün anayasaya dayalı meşruti bir krallıkla yönetiliyor.
“Müminlerin Amiri” adı verilen Kral 6. Muhammed’in yetkileri neredeyse sınırsız. Kral hem devlet başkanı hem de dini lider. Yani Fas usulü başkanlık sistemi mevcut!
Ülke, 716 bin kilometrekarelik alanla, Türkiye’den biraz küçük ancak nüfusu Türkiye’nin yarısından az, sadece 36.7 milyon. Genç bir nüfusu var Fas’ın. Toplam nüfusun yüzde 38’ini 25 yaş altı gençler oluşturuyor. Kişi başı geliri 3 bin 896 dolar.
Gelir dağılımı Fas’ta da büyük bir sorun. Yoksul çok yoksul, zengin ise çok zengin. Yani uçurum büyük. Orta sınıf ise neredeyse hiç yok!
1 DİRHEM DEYİP GEÇME!
Enflasyon yüzde 6.2. Ancak eklemeden geçemeyeceğim. Para birimi dirhem bile Türk Lirası’ndan daha değerli. 1 Dirhem 1.72 TL.
Ekonomideki sorunlar yüzünden göç veren bir ülke Fas. 4.5 milyon Faslı yurtdışında yaşıyor. Kral laik sayılabilecek bir sistem kurmuş. Kadınlar iş hayatında da varlar. Kıyafetlerine kimse karışmıyor. Kiminin başı açık, kiminin kapalı...
Bu arada cinsiyet eşitliği ve kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmesi için ulusal eylem planı da bu yılın başlarında uygulamaya konulmuş.
KIZIL BİR MÜCEVHER
Kısa Fas turumuzda Kazablan-ka’yı geride bırakıp, dört saatlik bir otobüs yolculuğuyla Batılıların “egzotik” kenti Marakeş’e gidiyoruz. Yeni yapıldığı belli olan otoyolları Tekfen, Nurol, Makyol, Doğuş gibi Türk şirketleri inşa etmiş.
Marakeş, Fas Sultanlığı’nın ilk başkenti. “Güney’in Mücevheri” gibi bir adı da olan Marakeş’in bir başka ismi ise “Kızıl Şehir.” Bölgedeki toprağın rengi nedeniyle binalar kırmızı da o yüzden! Fas’a gelen 11 milyon turistin önemli duraklarından olan Marakeş’in Kutübiye Camii ve minaresi en ünlü tarihi eserlerden. Marakeş’i Batılıların gözünde “egzotik“ kılan ise Cemâ-ül-Fena yani Faniler Meydanı...
Bir zamanlar idam cezalarının uygulandığı meydan, özellikle geceleri tam bir curcunaya sahne oluyor. Dumanlar arasında yılan, maymun oynatanlar, müzik grupları, fal bakanlar, diş çekenler ne ararsanız var bu meydanda. Ünlü gezgin Saffet Emre Tonguç’un tanımıyla “Zamanın durduğu bir ortaçağ panayırı...”
HAYVAN HAKLARI AKTİVİSTLERİ NEREDE?
Faniler Meydanı, UNESCO tarafından koruma altına alınan ilk meydan olma özelliğine sahip. Ancak kendi ülkelerinde “hayvan hakları” için yeri göğü inleten Batı ülkelerinin maymun ve yılanlara edilen eziyeti görmemesi şaşırtıcı ve üzücü...
Kentin “Medine” denen şehir merkezinde yer alan baharatçısıyla, bakırcılarıyla, tahta oymacılarıyla Mısır Çarşısı benzeri çarşıda kendinizi Türkiye’de gibi hissedebilirsiniz.
Fas, Atlas Okyanusu’nun kıyısında Batı’nın “egzotik bir tatil bölgesi” olma özelliğini uzun yıllar sürdürecek gibi. Yabancılara satılmak üzere başlayan lüks inşaatlar da bunu gösteriyor. Marakeş’ten dönüş için geldiğimiz havaalanı ise İstanbul Havalimanı’nın çok küçük bir kopyası adeta.
Dünün, bugünün ve yarının izlerini taşıyan bir kısa Fas turundan geriye kalanlar bunlar...
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği