Uzmanlar menstrüel bozukluklara karşı uyarıyor: Kadın sağlığında sessiz alarm

Uzmanlar menstrüel bozukluklara karşı uyarıyor: Kadın sağlığında sessiz alarm

7.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Damla Polat
Takip Et:
Uzmanlar menstrüel bozukluklara karşı uyarıyor: Kadın sağlığında sessiz alarm

Kadınların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen menstrüel döngü bozuklukları, uzmanlara göre hala yaygın biçimde normalleştiriliyor. Aşırı kanama, düzensiz regl ya da hiç adet görmeme gibi belirtiler ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor.

Kadınların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen menstrüel döngü bozuklukları, sadece bireysel değil, toplumsal bir sağlık meselesi olarak da dikkat çekiyor.

Düzensiz adet görme, aşırı kanama, şiddetli ağrılar ya da hiç regl olmama gibi belirtiler, kimi zaman altta yatan ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor. Ancak bu belirtiler, hâlâ birçok kadın tarafından normalleştiriliyor ya da dile getirilmekten çekiniliyor. Uzmanlar, erken tanı ve doğru bilgilendirmenin hem fiziksel hem de psikolojik etkileri azaltmada kritik rol oynadığını vurguluyor.

‘HEKİME BAŞVURUN’ 

Cumhuriyet’e konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’ndan Dr. Yeşim İşlegen, menstrüel döngü bozukluklarının yaşamın her döneminde farklı nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirterek özellikle ergenlik ve perimenopoz dönemlerinde sık görüldüğünü söyledi. İşlegen, ergenlik dönemi olarak da bilinen adolesan dönemdeki düzensizliklerin çoğu zaman fizyolojik olsa bile hekime başvurmayı gerektirdiğine değinerek “Geciktirmek önemli tanıların gözden kaçmasına yol açabiliyor” dedi.

Kız çocuklarında ilk adetin genellikle 9-11 yaş arasında görüldüğünü ifade eden İşlegen, “Bu erken dönemde döngünün oturmaması doğal, sık veya hafif kanamalarla karşılaşılabiliyor. Ancak uzun süren ve durmayan kanamalar mutlaka tıbbi müdahale gerektirir. ‘Nasıl olsa ergenlik, düzensizlik normaldir’ diye düşünerek polikistik over, kist veya yapısal anomalileri gözden kaçırmamak gerekir” ifadelerini kullandı.

Adolesan dönemden (bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi) sonra döngünün genellikle düzene girdiğini aktaran İşlegen, “Fakat son yıllarda bozulmuş beslenme alışkanlıkları nedeniyle oligomenore yani seyrek adet görme daha sık görülüyor. Bu durumun polikistik over sendromu (PCOS) açısından mutlaka incelenmesi gerekli. Erişkin dönemde ortaya çıkan ara kanamalar ise çoğunlukla psikolojik etkenler, ilaç kullanımı veya doğum kontrol yöntemleriyle ilişkili olabilir” diye konuştu.