AKP, kentsel dönüşüm yasa teklifini Meclis’e sundu: Salt çoğunluk yeterli olacak, yargı süreçleri hızlanacak

Kentsel dönüşüme ilişkin yargı ve karar alma süreçlerinin hızlandırılmasını içeren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Düzenlemeyle binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınması için maliklerin üçte ikisi yerine salt çoğunluğun, yani yarıdan bir fazlasının oyu aranacak.

AKP, kentsel dönüşüm yasa teklifini Meclis’e sundu: Salt çoğunluk yeterli olacak, yargı süreçleri hızlanacak
Abone Ol google-news
BBC Türkçe
Yayınlanma: 20.10.2023 - 19:54

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), kentsel dönüşüme ilişkin yargı ve karar alma süreçlerinin hızlandırılmasını içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınması için maliklerin üçte ikisi yerine salt çoğunluğun, yani yarıdan bir fazlasının oyu aranacak.

AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerinden etkilenen illerdeki kentsel dönüşümün süreçlerinin hızlandırılmasına ve olası İstanbul depreminin zararlarını azaltmaya yönelik önlemleri de içeren yasa teklifi hakkında bilgi verdi.

Güler, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin afet riskleri bakımından 194 ülke arasında en riskli 40 ülke içinde bulunduğunu söyledi.

Türkiye genelinde, 31 milyonu konut ve 5 milyonu ticaret alanı olmak üzere toplam 36 milyon bağımsız bölümün bulunduğunu belirten Güler, bunlardan yaklaşık 6 milyon bağımsız bölümün risk altında olduğunu, 2 milyon bağımsız bölümün ise acil dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.

6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen illerdeki yıkım kararı verilen binalarla ilgili yargısal süreçlerin hızlandırılacağını anlatan Güler, şunları söyledi:

"6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilimizdeki yargısal süreçlerle ilgili bir düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Bu düzenlemede ilk inceleme ve savunma verme süreleri genel usulden daha kısa belirlenmeye gayret edilmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu'ndaki düzenlemelere de bir yenilik getiriyoruz.

"Dosyanın daha çabuk tekemmül etmesi için savunmaya cevap, cevaba cevap aşamaları kaldırılmaktadır. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyeceği düzenlenmektedir. Keşif yapılması ve bilirkişi raporlarının teslim edilmesi bakımından da süreleri kısaltmaya gayret ettik.

"Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk bulunması halinde mahkemece ilk incelemeye müteakip savunma beklenmeksizin derhal keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına imkan tanınmaktadır.”

Deprem bölgesinde bilirkişiliğe ilişkin itirazların raporla yapılan itirazla yapılmasının öngörüldüğünü aktaran Güler, ayrıca istinaf yoluna başvurma ve istinaf dilekçelerine ilişkin ilk inceleme süreleri ile istinaf dilekçesine cevap verme süresinin de kısaltılacağına dikkat çekti.

Güler, deprem bölgesinde bulunan idare mahkemelerindeki uzun yargılama süreçlerinden kaynaklı gecikmelerin olduğunu, bir an önce hasarlı binaların yıkılması için kolaylık sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi.

Güler ayrıca deprem bölgesindeki riskli yapılarla ilgili yargısal süreçlerin hızlı neticelendirilmesini amaçladıklarını belirtti.

Kolluk gücüyle tahliye edilebilecek

Yasa teklifi ile getirilen bazı önemli düzenlemeler şöyle:

  • Riskli yapıların tespitinin maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda mülki idare amirinden alınacak yazılı izin ile riskli yapılar çilingir vasıtasıyla açılarak daha hızlı tespit yapılması sağlanacak. Tahliyelerin engellenmesi durumunda; mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izinle kolluk güçleri tarafından tahliye yapılacak.
  • Riskli yapıların ivedilikle tespit edilip yıkılmasını sağlamak amacıyla tebligatlar söz konusu yapıların kapısına asılacak, ayrıca e-devlet üzerinden maliklere bildirilecek, muhtarlıklarda da ilan edilecek.
  • Yıkılacak derecede riskli olan ve doğal afetlerin meydana geldiği alanlarda uygulama projesi aranmaksızın ihaleye çıkılabilecek.
  • Deprem bölgesinde tespitlerdeki bilirkişi ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla Bilirkişilik Yasası’nda yapılacak değişiklikle, çevre illerden de bilirkişi görevlendirilebilecek.

Salt çoğunluk ile karar alınacak

  • Kentsel dönüşümlerde, yapı ruhsatı alınması da dahil olmak üzere tüm iş ve işlemler, hisseleri oranında maliklerin salt çoğunluğu ile aldığı kararla yapılabilecek. Mevcut yasada bu işlemler için maliklerin üçte ikisinin çoğunluğu aranıyor. Karara katılmayan malikler, noter kanalıyla veya ilgili muhtarlıkta 15 gün süre ile ilan edilecek.
  • Hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında, ilk inceleme ve savunma verme süreleri, genel usulden daha kısa olacak. Dosyanın daha çabuk sonuçlanması için “savunmaya cevap” ve “cevaba cevap” aşamaları kaldırılıyor. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin verilen kararlara itiraz edilemeyecek.
  • Tarafların istemi olsa dahi duruşma yapılması mahkemenin takdirine bırakılacak. Elektronik tebligat adresi bulunmayan taraflara, keşif ve duruşma gününün bildirilmesine ilişkin tebligatların seri ve özel yollarla yapılmasına olanak tanınacak. İstinaf aşamasında karar 2 ay içinde verilecek.
  • Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, özel bütçeli idare olarak teşkilatlandırılıyor. Dünya Bankası tarafından finanse edilen kredinin Kentsel Dönüşüm Başkanlığa tahsisli olarak kullandırılmaya devam edilmesine yönelik düzenleme yapılıyor.

Rezerv yapı alanları yeniden tanımlanıyor

  • Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'daki "rezerv yapı alanı" tanımında değişikliğe gidiliyor. Rezerv yapı alanı tanımında yer alan "yeni yerleşim alanı olarak" ifadesi yasa metninden çıkarılıyor. Maddenin gerekçesinde, uygulamada açılan davalarda, herhangi bir taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesi için meskun alanlar dışında olması gerektiği yönünde değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin mümkün olmasının amaçlandığı belirtildi.
  • Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde 30'unun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Kentsel Dönüşüm Başkanlığına verilmesi gerekecek.
  • Riskli alanlarda uygulama süresince imar ve yapılaşma haklarının kısıtlanması ve alandaki yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetlerin durdurulması konularında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen görev ve yetkiler Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca kullanılacak.
  • İstanbul'da dönüşümü hızlandırmak için başlatılan “yarısı bizden” kampanyasının uygulanabilmesi için hak sahiplerine yapım için mali yardım yapılabilmesinin yolu açılacak.
  • Yoksul veya dar gelirli olarak kabul edilenlere verilecek bağımsız bölümler için de yeni düzenlemeye gidiliyor. Buna göre borçlanması gereken ancak maddi durumu yeterli olmayan hak sahibi adına isabet eden bağımsız birimin tapuda hak sahibi ile Başkanlık adına paylı mülkiyet esaslarına göre tescil edilebilecek. Öyle bir durumda hak sahibinin üzerine kayıtlı ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkulü yok ise bu bağımsız bölümler üzerinde hak sahibine ve hak sahibi evli ise işlem yapıldığı tarihteki eşine oturma hakkı tanınacak.

Tahliye ve yıkım masrafı maliklere ait olacak

  • Başkanlık veya idare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden tahsil edilecek.
  • Kentsel Dönüşüm Başkanlığının ön alım hakkı, başkanlığın veya Hazinenin kanun kapsamındaki taşınmazlarda paydaş olup olmadığı ile bu taşınmazlarda paylı veya müstakil mülkiyet olup olmadığına bakılmaksızın, bu taşınmazların tamamen veya kısmen alanda veya parselde malik olanlar dışındaki üçüncü kişilere satışı durumunda kullanılacak.
  • Yapıların yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açılabilecek. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, bu düzenleme kapsamında hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel oluşturmayacak.

BBC Türkçe

İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon