10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında dosyası ayrılan firari 16 IŞİD terör örgütü üyesine ilişkin davaya Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davada IŞİD’in canlı bombacılarından biri olarak bilinen Erol Sayanoğlu dinlendi. Sayanoğlu; Türkiye’ye geçişleri davanın sanıklarından Ahmet Güneş’in sağladığını belirterek; “Çok zorluk yaşamadan Türkiye’ye geçiyorduk” dedi. Mahkeme Başkanı davadaki tüm talepleri reddetti.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında dosyası ayrılan firari 16 IŞİD terör örgütü üyesine ilişkin süren davanın 2’nci duruşması dün Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya şikâyetçi sıfatı bulunan ve patlamada yakınlarını yitirenler ile avukatların yanı sıra EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan ve DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen katıldı.
"HANGİ KAMPLARDA BULUNDUKLARINI BİLİYORUZ"
Duruşmada konuşan şikâyetçi avukatı Eylem Sarıoğlu; Adalet Bakanlığı’nın Suriye’de bulunan 3 sanık ile Irak’ta bulunan 4 sanığa ilişkin davaya sunulan müzekkere yazısına değindi. Av. Sarıoğlu; bakanlıktan gelen yanıtın” ciddiyetsiz” olduğunu belirterek; “Aralarında kırmızı bültenle arananlar var. Hangi kamplarda bulunduklarını biliyoruz. Firarilerin iadesine ilişkin işlemlerin yapılması gerekir” dedi. Irak’ın Ninova eyaletinin (il) terörle mücadele bürosunun IŞİD’e ilişkin 220 sayfalık bir veri tabanının olduğunu aktaran Av. Sarıoğlu, veri tabanının söz konusu davadaki sanıkları da ilişkilendirdiğini belirterek, istenmesini talep etti.
"BENİM ŞEHİT OLMA SIRAM GELDİ"
Sarıoğlu’nun ardından konuşan Av. Senem Doğanoğlu; davanın sanıklarının kaçmasında yardımcı olduğu bilinen Nesibe Durmaz’a ilişkin; “Nesime Durmaz’ın 10 yıl sonra sanıkların kaçmalarına kolaylık sağladığını öğrendik” dedi. Sanıklardan Burak Ormanoğlu, Muhammed Cengiz Dayan ve Hasan Hüseyin Uğur hakkında Av. Doğanoğlu; “Bu üç isim hakkında iddianame hazırlanmalıdır. Uğur, ‘Benim şehit olma sıram geldi’ mesajını attığı Bedriye Uğur 2021’de Türkiye’ye giriş yaptı. Bu isim hakkında soruşturma yapılmalı” ifadelerini kullandı.
"SAVCININ YAPMASI GEREKENLERİ SİZDE TALEP EDİYORUZ"
1’inci duruşmada sanıklarla ilişkili oldukları tespit edilen kişilerin HTS kayıtlarının incelenmesini talep ettiklerini anımsatan Av. Erhan Ünvar; “Bu talebimize gelecek celse (dünkü duruşma) karar verilmesine karar verdiniz. Oysaki duruşma arasında da verilebilecek bir karar. Biz 10 yılın sonunda savcının yapması gerekenlerin yapılması için sizden taleplerde bulunuyoruz. Bir savcı katliamdan 10 dakika önce Yakup Şahin’e (ana davada müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan) mesaj atan kişiyi neden merak etmez? Biz bu kişileri bulmak zorundayız, yoksa bu davayı bitiremeyiz” dedi. Av. Ünvar; sanıklarla ilişkisi tespit edilen kişilerin tanık olarak mahkemede dinlenmesini talep etti.
IŞİD'İN EN ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİNİN TANIK OLARAK DİNLENMESİ İSTENDİ
Katliamın planlayıcısı olduğu bilinen Yunus Durmaz’ın 1 Mayıs 2016’da Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne gerçekleşen saldırıda da isminin geçtiğini anımsatan Av. Gülşah Kaya; “Yunus Durmaz hakkında bu olaya ilişkin bilirkişi raporu da dosyamıza gönderilmedi” dedi. Av. Kaya; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın terörün finansmanıyla ilgili raporundaki “kuyumcular üzerinden para transferlerine” değinerek; “Biz de dosyamız kapsamında sanıkların kuyumcular üzerinden para transferi yaptığını delillerle ortaya koymuştuk; ama buna yönelik taleplerimiz reddedildi” ifadelerini kullandı. Yakın zamanda yakalandığı bilinen IŞİD’in en süt düzey Türk yöneticisi Özgür Altun’un duruşmada tanık olarak dinlenmesini talep etti.
"SANIKLARIN BULUNMAMASI İÇİN ÇABA İÇİNDESİNİZ"
Av. İlke Işık da “Katliamın 10’uncu yılında sizden hala tanıkların dinlemesini istiyoruz. Firarilerin neredeyse Suriye’deki adreslerini veriyoruz; ama çağırmıyorsunuz. Bu dosyanın sanıklarının bulunmaması için çaba içinde bütün kurumlar” dedi.
"BİLMİYORUM, DOSYAYI TAKİP ETMİYORUM"
Avukatların ardından 2015’te Suriye’den canlı bomba olarak Türkiye’ye gönderilen Erol Sayanoğlu tanık olarak dinlendi. Kendisinin daha önce yargılandığını ve etkin pişmanlıktan yararlandığını belirten Sayanoğlu; “Ben sadece silahları aldım ve kask takan bir adama teslim ettim. Benim Ankara Gar dosyası hakkında bir bilgim yok. Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandım. Bilseydim orada söylerdim” dedi. Mahkeme Başkanı şikâyetçi avukatlarına soru sorma hakkı vermesinin ardından Sayanoğlu ile avukatlar arasında şu diyaloglar yaşandı:
Av. Ünvar: Daha önce ceza aldın mı?
Tanık Sayanoğlu: Bilmiyorum, dosyayı takip etmiyorum.
Av. Ünvar: Sanıklar Ahmet Güneş ve Mustafa Delibaşlar’ı tanıyor musun?
Tanık Sayanoğlu: Suriye’deyken yöneticilerimdi. Türkiye’ye geçişleri Güneş sağlıyordu. Bize ‘Geçerken Türk askerine fazla karışmayın’ deniyordu. Çok zorluk yaşamadan geçiyorduk.”
"CANLI BOMBA OLARAK GELMEDİM, KARIMI ÖZLEDİM"
Tanık Sayanoğlu, yardım için Suriye’ye geçtiğini ve kendini örgüt için (IŞİD terör örgütü) içinde bulduğunu belirterek; “Askeri eğitimden ziyade dini eğitim alıyorduk” dedi. Canlı bomba için bilgisinin olmadığını, karısını özlediği için Türkiye’ye döndüğünü ileri süren Sayanoğlu; “Canlı bomba olduğumu bilseydim Türkiye’ye gelmezdim” ifadelerini kullandı.
"8'İNCİ AĞIR'DA SÖYLEDİM ŞU AN HATIRLAMIYORUM"
Emniyet ifadesinin baskı altında alındığını iddia eden Sayanoğlu; “Niye benim sürekli Emniyet ifadem okunuyor. Bunun üzerinden 8 yıl geçti. Ben sabah ne yediğimi hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı. Av. Kaya ile Sayanoğlu arasında dikkat çeken şu diyalog yaşandı:
Av. Kaya: Hangi ketebeye (terör örgütü içinde birliğe verilen ad) dâhil edildiniz?
Tanık Sayanoğlu: Türk ketebesindeydim.
Av. Kaya: Bu ketebe sizin dışınızda kimler vardı. Sizinle birlikte yer alan Adıyamanlıları ve Gazianteplileri öğrenmek için soruyorum.
Tanık Sayanoğlu: Ben isimleri 8’inci Ağırda söyledim.
Av. Kaya: Beyefendi az önce size sayılan isimleri hatırlamıyorum dediniz.
Tanık Sayanoğlu: Hanımefendi ben 8’inci Ağırda söyledim; ama şu an hatırlamıyorum. Sabah ne yediğimi hatırlamıyorum ki ben…”
TÜM TALEPLER REDDEDİLDİ
Tanık Sayanoğlu’nun ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı dosya savcısının mütalaasına geçti. Dosya savcısının mütalaasını kısık sesle okumasına salonda bulunanlar tepki gösterince Mahkeme Başkanı ara kararını açıklamak için duruşmaya 30 dakika ara verdi. Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı avukatların tüm taleplerini reddederek; sanıkların başka davada isminin bulunup bulunmadığının öğrenilmesi için ilgili makamlara müzekkere yazılmasına karar verdi. Dava 23 Aralık saat 10.00’a ertelendi.