Aylin Nazlıaka, Bakan Koca'nın hastanesindeki istismara dair konuştu: 'Bir sürü skandalı örtbas ettikleri için mi...'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya ait olduğu iddia edilen bir hastanede, 6 yaşında bir çocuğa yönelik cinsel istismarın para ödenerek "hastanenin itibarını korumak" gerekçesiyle örtbas edilmesine yönelik tepkiler sürüyor.

İddiaya göre, Bakan Koca'nın kardeşi Özer Koca, istismara uğrayan çocuğun ailesine sus payı 150 bin lira ödedi. İstismar gerçekleştiğinde hastanenin yöneticisi, şimdi ise cumhurbaşkanı danışmanı olan Sevgi Yiğit ise aileyi o dönem sık sık ziyaret etti. 

Çocuğu istismara maruz bırakan ve 22 yıl hapis cezası alan Ahmed Cihad Öz hakkındaki karar, Yargıtay tarafından çok geçmeden bozuldu ve zanlı tahliye edildi. Söz konusu skandalın gündeme gelmesinin ardından, istismara yönelik yapılan habere de erişim engeli getirildi. 

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, istismar skandalına ilişkin Cumhuriyet TV yayına konuk oldu ve önemli açıklamalarda bulundu. Özer Koca ve Sevgi Yiğit'e seslenen Nazlıaka, "Bu tür skandalları sık sık örtbas ettiğiniz için mi ödediğiniz parayı hatırlamıyorsunuz" dedi. 

"SÜREKLİ BİR SÜRÜ SKANDALIN ÜSTÜNÜ ÖRTTÜĞÜ İÇİN..."

Olayın örtbas edilemeyecek kadar vahim olduğunun altını çizen Nazlıaka, şöyle konuştu:

"Altı yaşında bir çocuk istismar görüyor ve bu iddialara göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya ait bir hastanede gerçekleştiği için üstü kapatılmaya çalışılıyor. Biz Sağlık Bakanı'na sağlığımızı emanet ediyoruz. Bir de üzeri örtülsün diye 150 bin liralık bir ödeme yapılıyor. Özer Koca olayın ardından yaptığı açıklamada ödenen bu 150 bin lirayı neden ödediğini hatırlamadığını söylüyor. Eğer hafıza kaybı yaşamıyorsa, ya sürekli bir sürü skandalın üzerini örttüğü için hangisi olduğunu karıştırdı ya da hatırlamıyorum diyerek yalan söylemektedir. Biz bu konunun sonuna kadar üzerine gideceğiz."

Aylin Nazlıaka, istismarın yaşandığı dönemde söz konusu hastanenin yöneticisi, şimdi ise cumhurbaşkanı danışmanı olan Sevgi Yiğit'i de, şu sözlerle eleştirdi:

"Sevgi Yiğit de süreç ilerlerken aileyi sık sık ziyaret ediyor. Kendisi de böyle bir anlaşmayı bilmediğini söylüyor. Madem haberi yoktu niçin aileyi defalarca ziyaret etti? Sevgi Yiğit'e soruyorum: Aileyi yakın takibe almanızın sebebi, olayın adli bir vaka olarak hukuki süreçlere taşınmasını engellemek miydi? Hastanede tedavi gören her aileyi bu şekilde ziyaret ediyor musunuz? Ahmed Cihad Öz adlı bu şahıs bir de 22 yıl ceza almasına rağmen, Yargıtay'ın kararı bozmasıyla tahliye ediliyor. Şu an elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Belki de başka istismara sebep olacak."

"KADININ ADI VAR ŞİMDİ DE GÖRÜNTÜSÜ YOK"

Nazlıaka, Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan'ın "Zina suç sayılacak" açıklaması ile partinin seçim otobüsünde kadın milletvekili adayının silüet şeklinde verilmesine ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Parti otobüsünde görüntüsü sansürlenen milletvekili adayına CHP Kadın Kolları'nın destek olacağını belirten Nazlıaka, şunları kaydetti:

"Duygu Asena 'Kadının adı yok' demişti. Şimdi kanının adı var ama görüntüsü yok. Anlaşılan o ki Yeniden Refah Partisi, kadının toplumsal alandaki varlığına tahammül dahi edemiyor. Yine YRP'nin Aydın'da düzenlediği, milletvekili adaylarının katıldığı toplantıda 5. sıradaki kadın aday, kızkardeşimiz diğer adaylarla yan yana oturtulmuyor. Adeta kendisi bulaşıcı bir hastalık taşıyormuş gibi sandalyesinin bir metre ileri taşınması konuşuluyor. Aydın kadın kollarımız kendisiyle bugün iletişime geçip destek olacaklar."

Fatih Erbakan'ın "zina" açıklamasına tepki gösteren Nazlıaka, "Zinaya dair açıklamaları tamamen saçmalık. Türkiye'de bunca sorun varken, açlık, yokluk ve yoksulluk varken kendilerince farklı bir gündem yaratma çabası. Biz bu karanlık gündemlerin içerisinden aydınlığı kucaklayacağımız günlere az kaldığını biliyoruz. Kadınların her alanda temsil edildiği, eşit haklara sahip olduğu günler çok yakın" şeklinde konuştu.

"ÖRÜMCEK KAFALI ZİHNİYET"

"İktidar her geçen gün kadın düşmanı politikalarda el yükseltiyor" diyen Aylin Nazlıaka, şöyle devam etti:

"Biz bu zihniyeti 'şuradan iki kadın aday gelsin sembolik olarak' diyen Erdoğan'dan tanıyoruz. Kadınları bir sembol olarak görüp, o aday listelerinde onların isimlerinden faydalanan ama onlara güç vermek şöyle dursun bir sandalye bile vermeyen zihniyet. Erkek ve kadın adayların yan yana oturmaması gerektiğini söyleyecek kadar örümcek kafalı bir zihniyet. İktidar her geçen gün kadın düşmanı politikalarda el yükseltiyor. Kadın ve erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söyleyen Erdoğan'ın topladığı Cumhur İttifakı'nda kim var. Benim fotoğraflarımı sosyal medyada paylaşarak bizzat beni de hedef gösteren Yeniden Refah Partisi var. Kadınların 'fıtratlarına' göre meslekler yapması gerektiğini söyleyen aynı zamanda Hizbullah'ın siyasi uzantısı HÜDA-PAR var."