CHP'den Bakan Koca'ya 9 soru: 'Ölen çocukların sorumlusu kim?'
Kızamık salgını, ardından Diyarbakır'da boğmacadan ölen çocuklar endişelere yol açtı. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Pala, Sağlık Bakanı Koca'ya aşıyla ilgili tereddütlerinin giderilmesi ve aşı reddinin azaltılması amacıyla acilen bir program başlatması çağrısında bulundu.
Son yıllarda aşı reddi ve aşı tereddütü, aşıyla önlenebilir
hastalıkların yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Kızamık salgınının ardından
geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da boğmacadan ölen çocukların olduğunun ortaya
çıkması da aşıyla önlenebilir hastalıklardaki artışı bir kez daha gündeme
getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, "Aşının büyük yararlarına karşın, ülkemizde son yıllarda çeşitli gerekçelerle artan aşı reddi ve buna bağlı olarak aşılanma oranlarının azalması, halk sağlığını tehdit eder nitelikte" dedi.
BAKAN KOCA'YA 9 SORU
Aşıların, çiçek hastalığı örneğinde olduğu gibi, bazı
hastalıkların kökünün kazınması ve salgına yol açmasının önlenmesi açısından
hayati bir rol oynadığına vurgu yapan Pala, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya
ülkemizdeki bağışıklama çalışmaları ve aşı reddi konusunda 9 soru yöneltti.
Pala "Aşı tereddüdü ve reddi karmaşık, hızla ve büyük
ölçüde değişen küresel bir sorun. Son yıllarda aşı güvenliğine ilişkin
endişeler, mitlere dayalı olumsuz inançlar, yanlış bilgi ve sağlık sistemine
güvensizlik gibi nedenlerle ortaya çıkan aşı tereddüdü ve aşı reddi,
bağışıklama programları için büyüyen bir zorluk oluşturuyor" dedi.
Pala, Bakan Koca’ya; AKP hükümeti döneminde yıllara göre, aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle gerçekleşen çocuk ölümü sayısı başta olmak üzere 2023 yılı sonu itibarıyla ülkemizde 12-23 aylık yaşa uygun tüm aşılarını yaptırmış çocukların sayısı ve oranını sordu.
Aynı yaş grubunda tam
aşısız olan çocukların oranının illere göre dağılımını da Bakan’dan talep eden
Pala, 2023 yılında sırasıyla 12-23 aylık ve 24-35 aylık kaç çocuğa hiç aşı
yapılmadığının açıklanmasını istedi. 2002-2023 yılları arasında ve ayrıca
özellikle 2024 yılının ilk 5 ayında, aylara göre, bakanlığa iletilen aşı reddi
başvurusu sayısını öğrenmek isteyen Pala, aynı zamanda bu taleplerin illere
göre durumunun da resmi olarak paylaşılmasını istedi.
"HALK SAĞLIĞI SORUNU"
Bakanlığın, anne/babaları tarafından aşı yaptırılmayarak
bulaşıcı hastalıklara karşı korumasız bıraktırılan çocukları korumak için
herhangi bir eylem planı olup olmadığını öğrenmek isteyen Pala, şöyle devam
etti:
"Aşının büyük yararlarına karşın, ülkemizde son
yıllarda çeşitli gerekçelerle artan aşı reddi ve buna bağlı olarak aşılanma
oranlarının azalması, halk sağlığını tehdit eder nitelikte. Etkili iletişim,
korkuları gidermenin, endişeleri gidermenin ve aşının kabulünü teşvik etmenin
anahtarı, bu sebeple Bakanlık aşı tereddüdünü ve reddini önlemek için etkili
iletişimi de içerecek biçimde herhangi bir eylem planı olup olmadığını acilen
açıklamalı."
Bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre; ebeveynlerin
çocuklarını aşılamayı tereddüt etmesinin ve/veya reddetmesinin nedenlerinin
dini nedenler, kişisel inançlar veya felsefi nedenler, güvenlik kaygıları ve
sağlık hizmeti sağlayıcılarından daha fazla bilgi alma isteği olmak üzere genel
olarak dört kategoride toplandığını kaydeden Pala, "Aşı candır, hayat
kurtarır" dedi.
Ebeveynlerin aşıları reddetmesinin, çocuklarda aşıyla önlenebilir hastalıkların görülme sıklığının artması nedeniyle büyüyen bir endişe olduğuna dikkat çeken Pala, Sağlık Bakanlığı’na, anne/babaların aşıyla ilgili tereddütlerinin giderilmesi ve aşı reddinin azaltılması amacıyla ivedi olarak bir program başlatması çağrısında bulundu.
İlgili Haberler
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?