İklim değişikliği ile mücadelenin en temel adımlarından biri sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Sera gazları, özellikle karbondioksit (CO2), metan ve azot oksitler, atmosferde biriken ısıyı hapseder ve küresel sıcaklıkları yükseltir. Bu gazların salımının kontrol altına alınması Ayani emisyon azaltımıA iklim değişikliğinin hızını yavaşlatmak için kritik öneme sahiptir.
Emisyon azaltımı, insan kaynaklı sera gazlarının atmosfere salımını sistematik olarak düşürmek için uygulanan stratejilerin tümünü ifade eder. Bu, enerji üretimi, ulaşım, sanayi, tarım ve atık gibi temel sektörlerde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilir üretim süreçlerini kapsar.
Avrupa Birliği Çevre Ajansı’nın verilerine göre Avrupa’da sera gazı salımları son yıllarda belirgin şekilde azaldı. 2023 itibarıyla AB’de toplam sera gazı emisyonları, 1990 seviyelerine kıyasla yaklaşık yüzde 37 daha düşük. Bu düşüşün arkasında, yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği ve karbon yoğun yakıtlardan uzaklaşma gibi politikalar etkili oldu.
NEDEN EMİSYONLARI AZALTMAK ZORUNDAYIZ?
Bilimsel modeller, küresel sıcaklık artışını 1.5 °C ile sınırlamak için gezegenin insan kaynaklı CO2 emisyonlarını 2030’a kadar yaklaşık yüzde 40-50 azaltması gerektiğini gösteriyor. Bu hedef, Paris İklim Anlaşması’nın ruhuna uygun olsa da şu anki küresel çabalarla bu derece keskin bir düşüş sağlanması pek de mümkün görünmüyor. COP31’de açıklanan bir rapor, şu ana kadar yapılan ulusal taahhütlerin küresel sera gazı salımlarının 2035’e kadar yaklaşık yüzde 12 azaltılmasına yol açacak bir seyir çizdiğini ifade ediyor. Ancak bu, 1.5 °C hedefiyle uyumlu değil.
Sonuç olarak, emisyon azaltımı iklim mücadelesinin omurgasıdır. Doğayı korumak, toplumları güvence altına almak ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa etmek için gereken ilk adımdır. Ve bu adım, artık sadece devletlerin veya şirketlerin değil, her birimizin gündelik hayatının bir parçası olmak zorundadır.
EKONOMİK FAYDALAR
Emisyon azaltımı çoğu zaman şirketler ve ekonomiler için bir maliyet unsuru olarak görülse de son yıllarda yayımlanan akademik çalışmalar bu algıyı sorgulatıyor. Özellikle “Çevre Dostu Sürüş: Kurumsal Karbon Emisyonu Azaltımının Finansal Faydaları” başlıklı kapsamlı bir araştırma, karbon emisyonlarını azaltan şirketlerin uzun vadede finansal performanslarını güçlendirebildiğini ortaya koyuyor.
2002-2022 dönemini kapsayan çalışma; 36 ülke ve bölgeden, 35 farklı sektörde faaliyet gösteren 2 bin 768 şirketten elde edilen 14 bin 866 gözleme dayanıyor. Araştırma, karbon emisyonu azaltımı ile kurumsal finansal performans arasındaki ilişkiyi inceliyor. Bulgulara göre, emisyonlarını düşüren şirketlerde varlık getirisi (ROA) ve öz sermaye getirisi (ROE) gibi temel finansal göstergeler anlamlı biçimde iyileşiyor. Bu etkinin, özellikle karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerde daha belirgin olduğu görülüyor.
Araştırma aynı zamanda önemli bir ayrımı da görünür kılıyor. Ülke düzeyinde uygulanan karbon düzenlemeleri ve iklim politikaları, şirketlerin finansal performansı ile pozitif bir ilişki gösterirken yüksek ESG puanlarının her zaman doğrudan finansal kazanca dönüşmediği tespit ediliyor. Özellikle kurumsal sosyal sorumluluk (CSR) raporlamasının tek başına finansal getirileri artırmada belirleyici bir rol oynamadığı vurgulanıyor.
Bu bulgular, emisyon azaltımının yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda stratejik ve uzun vadeli bir iş kararı olduğunu ortaya koyuyor. Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik somut ve ölçülebilir adımlar atan şirketler hem düzenleyici riskleri azaltıyor hem de daha dayanıklı bir ekonomik yapı kurabiliyor.
EMİSYON AZALTIMI İÇİN NELER YAPILABİLİR?
ENERJİ SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRMEK: Dünya enerjisinin büyük bir kısmı hâlâ fosil yakıtlara bağlı. Yenilenebilir enerjiye (rüzgâr, güneş, hidroelektrik) geçiş ve enerji verimliliğinin artırılması, emisyonları azaltmanın en etkili yollarından biri.
ULAŞIMDA DÖNÜŞÜM: Elektrikli taşıtlar, toplu ulaşım yatırımları ve düşük karbonlu yakıtlar, karayolu ve hava taşımacılığının karbon ayak izini küçültür.
SANAYİDE TEMİZ URETIM: Karbon yakalama ve depolama teknolojileri (CCS), verimlilik artışı ve düşük karbonlu üretim süreçleri gibi teknolojiler sanayi emisyonlarını azaltmada anahtar rol oynar.
KARBON FİYATLANDIRMA VE POLİTİKALAR: Karbon vergisi ve emisyon ticaret sistemleri, şirketler için ekonomik teşvikler sunarak emisyonları azaltmayı destekler. Araştırmalar göstermiştir ki birden çok politikanın bir arada uygulanması, tek başına uygulanan politikalara kıyasla çok daha büyük etkiler yaratır.
TARIM VE GIDA SİSTEMLERİNİ DÖNÜŞTÜRMEK: Rejeneratif tarım uygulamaları, kimyasal gübre kullanımının azaltılması, hayvancılıkta üretim ve yem yönetimi ile gıda israfının önlenmesi; tarım kaynaklı metan ve azot oksit emisyonlarını düşürmede kritik rol oynuyor. Yerel ve mevsimsel üretim ise tedarik zincirlerinden kaynaklanan karbon ayak izini azaltıyor.