Her yıl dünyada milyonlarca ton gıda çöpe giderken, bir o kadar da tek kullanımlık plastik atık doğaya karışıyor. Yüzyılın en büyük iki çevre sorununu birbirini çözecek şekilde birleştiren bilim insanları, sürdürülebilirlik dünyasında heyecan verici bir kapı araladı. Gıda atıklarının çöplüklerde çürüyüp metan gazı yayması yerine, ileri teknoloji ile işlenerek dayanıklı, esnek ve doğa dostu "biyoplastiklere" dönüştürülmesi, ambalaj sektöründe kartların yeniden dağıtılmasına neden oluyor. Artık meyve suyunun şişesi, bizzat o meyvenin kabuğundan üretilebiliyor.
Bu yeni nesil teknoloji, atık yönetiminde "değer yaratma" ilkesine dayanıyor. Özellikle kahve zincirlerinin tonlarca atık telvesi, zeytinyağı üretiminden kalan posalar veya deniz ürünleri endüstrisinden çıkan kabuklar, laboratuvar ortamında polimerlerine ayrıştırılıyor. Ortaya çıkan bu organik hammadde, petrol türevi plastiklerle aynı dayanıklılığı gösterirken, üretim sürecinde atmosfere salınan karbon miktarını %70'e varan oranlarda azaltıyor. Yani sadece atık sorunu çözülmüyor, aynı zamanda üretim aşamasında da gezegen korunmuş oluyor.
DOĞADA 400 YIL DEĞİL, 40 GÜNDE KAYBOLUYOR
Geleneksel plastiklerin doğada çözünmesi yüzyıllar sürerken ve mikroplastiklere ayrılarak besin zincirimize karışırken, gıda atıklarından üretilen biyoplastikler doğayla barışık bir yaşam döngüsü sunuyor. Bu materyaller, kullanım ömürleri dolduğunda endüstriyel kompost tesislerinde veya ev tipi kompostlarda sadece 40-50 gün içerisinde tamamen toprağa karışabiliyor. Bu durum, "kullan-at" kültürünün yarattığı ekolojik tahribatı, "kullan-dönüştür-toprağa kat" döngüsüne çeviriyor.
MARKALAR BİYOPLASTİK TERCİH ETMEYE BAŞLADI
Birçok global marka, 2030 sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında petrol bazlı ambalajları terk ederek biyomateryallere geçiş yapacağını duyurdu. Bu dönüşüm, tarım atıklarının çiftçiler için yeni bir gelir kapısı olmasını sağlarken, döngüsel ekonominin sadece teorik bir kavram olmadığını, ekonomik ve ekolojik açıdan uygulanabilir, kârlı bir model olduğunu tüm dünyaya kanıtlıyor.