11. Yargı Paketi'ne tepkiler sürüyor... Deprem sanığı avukatından skandal 'yargı paketi' vurgusu: 'Değişiklik sonrası yatarı olmayacak'

11. Yargı Paketi'ne tepkiler sürüyor... Deprem sanığı avukatından skandal 'yargı paketi' vurgusu: 'Değişiklik sonrası yatarı olmayacak'

23.12.2025 06:00:00
Güncellenme:
11. Yargı Paketi'ne tepkiler sürüyor... Deprem sanığı avukatından skandal 'yargı paketi' vurgusu: 'Değişiklik sonrası yatarı olmayacak'

Hatay’da 51 kişinin yaşamını yitirdiği Cemil Çapar Apartmanı davasında hapis cezası verilen sanığın avukatı, TBMM gündemindeki 11. Yargı Paketi’ni gerekçe göstererek tahliye talep etti. Kayıp yakınları, düzenlemenin adalet duygusunu zedelediğini söyledi.

Hatay'da 6 Şubat depremlerinde 51 kişinin öldüğü Cemil Çapar Apartmanı davasında karar açıklandı. Mahkeme, 6 sanığı "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı, bir sanık ise beraat etti.

Hakkında hapis cezası verilen müteahhit Mehmet Özkan’ın avukatı ise TBMM Genel Kurulu’na gelecek olan 11. Yargı paketine atıf yaptı. Avukat, yaptığı savunmada “İnfaz yasasında değişikliklerden bahsedilmekte. Bu durumda yatarı olmayan bir mahkumiyetten 3 yıldır tutuklu olması da nazara alınmak suretiyle itirazımızın dikkate alınması” gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu. 

‘PİŞMANLIK DEĞİL PİŞKİNLİK’

Cumhuriyet’e konuşan kayıp yakını Yiğit Göktuğ Torun, “Tutunacak tel dalımız adalet kalmışken yaşadıklarımız çok zor. Yargı paketinin daha onaylanmadan sanıklara cesaret verdiğini görüyoruz. Pişmanlık beklerken pişkinlikle karşı karşıya kalıyoruz” dedi. Binaların iç denetiminin merkezinde şantiye şefi, dış denetiminin merkezinde ise yapı denetim kurumları olduğunu anımsatan ve hem şantiye şefi hem de yapı denetimcilerinin ifadelerinde inşaata gelmediklerini söylediklerini belirten Torun, “Bu da deprem bölgesindeki binanın denetiminin bizzat müteahhit Özkan tarafından engellendiğini gösteriyor. Buna karşın olası kast yerine bilinçli taksirden ceza verilmesi, Özkan’ın yargı paketinden faydalanmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Torun neredeyse tüm deprem davalarının olası kast yerine bilinçli taksir üzerinden yürümesi nedeniyle sorumluların kısa süre sonra serbest kalıp yeniden bina yapabileceklerine dikkat çekti. 

‘DAHA BÜYÜK EŞİTSİZLİK’

Türk Ceza Kanunu’nun amacının toplum barışı ve kamu güvenliğini sağlamak için maddi gerçekle ortaya çıkan suçun cezalandırılması olduğunu belirten dava avukatı Seher Eriş, “10. Yargı paketi, hükmü kesinleşmemiş kişileri kapsam dışında tutarken 11. Yargı Paketi’nin 27. Maddesi, oluşan eşitsizlik gerekçesi ile cezası kesinleşmemiş sanıkların davaları da kapsıyor” dedi.

“Bu durum ‘eşitlik sağlamak’ adı altında daha büyük bir toplumsal eşitsizliğe yol açacak” diyen avukat Eriş sözlerine şöyle devam etti: “Bu düzenlemeden hükmü kesinleşmemiş, soruşturması devam eden deprem davaları sanıkları da faydalanacak. Böylece, cezalandırma ilkesi ve yaşam hakkının ihlali anlamına gelen ilgili maddenin yasalaşması, devletin pozitif hükümlülüklerini yerine getirmeyişini de meşrulaştıracak.”