Temeli 2011’de atılan ve 2016’nın aralık ayında yap işlet devret projesi olarak hizmete giren Avrasya Tüneli’ne ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından son 2 yıldır garanti araç sayısının aşıldığı ve hazineye gelir payı alındığı belirtildi.
Ortaya çıkan veriler ise bu iddiayla örtüşmedi. Bütçe görüşmelerinde CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara’nın konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Bakan Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılın son çeyreğinden günümüze kadar garanti edilen araç sayısının 58 milyon 398 bin, geçen araç sayısının ise 62 milyon 389 bin olduğunu belirtti.
Fazladan geçen araçlar için yüzde 30 kar payı alınarak 2023 yılı için 23 milyon lira, 2024 için 120 milyon gelir elde edildiğini açıkladı.
‘1 MİLYAR DOLARI GEÇTİ’
Uraloğlu, iki yılda 143 milyon lira gelirle beraber 2025 yılına ilişkin ise yıl sonu ek gelir öngörüsünün 129 milyon lira olduğunu iddia ederek üç yılda toplam 273 milyon ek gelir sağlanacağını söyledi.
Ancak Cumhuriyet’e konuşan CHP’li Kara, Hazinenin kur farkı nedeniyle işletmeci firmaya 2023 yılı için 2 Milyar 899 Milyon TL, 2024 yılı için 3 Milyar 294 Milyon TL olmak üzere yalnızca 2 yılda 6 Milyar 193 Milyon TL ödendiğini belirtti.
Bu durumda yalnızca iki yılda Avrasya Tüneli’nin bütçeye ek yükü 6 milyar 50 milyon lira oldu. Tünelin maliyetinin 1 milyar 245 milyon dolar olduğunu ve işletmeciye verilen garantiler nedeniyle 2016-2025 yılları arasında işletmeci firmaya ödenen tutarın da 1 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Kara, tünelin 2042 yılına kadar yapımcı firma tarafından işletilmeye devam edeceğini anımsattı.
‘HARAÇTAN FARKI YOK’
“Avrasya Tüneli'nin ucu kamu kaynaklarının gaspına, yurttaşın cebine, bütçedeki çukurlara çıkıyor” diyen Kara, sözlerine şöyle devam etti:
“Bakan resmen aklımızla alay ediyor. Kar denilen miktarın yaklaşık 45 katı şirkete geri ödeniyor. Bu tünelin bir tarafı vatandaşın cebinde, diğer tarafı şirketlerin kasasında. Geçiş garantisi, yap-işlet-devret gibi ‘modeller’, büyük bir keşifmiş gibi anlatılıyor. Oysa ortada özgün, benzersiz bir iş yapma tarzı değil; kamuya ait olması gereken kaynakların yağmalanması var. Geçiş garantisi adı altında yapılan ödemelerin haraçtan pek bir farkı yok. Yerli ve yabancı şirketlere tanınan bu imkanlar yollarımızın kalitesini değil, hazineden şirketlere akan parayı artırmaktan başka bir işe yaramıyor.”