AKP–MHP oylarıyla kadınların yaşam hakkı reddedildi: 'Bu bir vicdan çöküşüdür'

AKP–MHP oylarıyla kadınların yaşam hakkı reddedildi: 'Bu bir vicdan çöküşüdür'

24.12.2025 15:36:00
Güncellenme:
Ece İçmez
Takip Et:
AKP–MHP oylarıyla kadınların yaşam hakkı reddedildi: 'Bu bir vicdan çöküşüdür'

TBMM’de 2026 bütçesi görüşülürken, AKP ve MHP oylarıyla geri çevrilen her madde; şiddetten kaçan kadınların sığınağını, yoksul çocukların eğitim hakkını, emeği yok sayılan kadınların geleceğini hedef aldı. CHP'li Aylin Nazlıaka, “Bu Meclis’te reddedilen sadece önergeler değil, kadınların, çocukların ve yoksulların yaşam hakkıdır” derken, KCDP İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları ücretsiz internet talebinin reddedilmesine tepki gösterdi. Osmanoğulları, “KADES bile internet olmadan çalışmıyor” sözleriyle iktidarın kadınları nasıl korunmasız bıraktığını vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 2026 yılı bütçesinin TBMM’de görüşülmesi sırasında AKP ve MHP oylarıyla reddedilen önergeler üzerinden iktidara sert tepki gösterdi.

Nazlıaka, Meclis’te reddedilen her maddenin iktidarın kadınlara, çocuklara ve yoksullara bakış açısını açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

CHP'li Nazlıaka, boşanmış ve çocuklu kadınlara yönelik sosyal desteklerin “gereksiz” bulunmasını, şiddetten kaçan kadınlar için sığınma evi ihtiyacının yok sayılmasını ve yoksul hanelere internet erişiminin “lüks” olarak değerlendirilmesini eleştirdi.

Kadın girişimciliği ve kadın kooperatiflerine yönelik hibelerin de “israf” olarak nitelendirildiğini hatırlatan Aylin Nazlıaka, “Bu Meclis’te reddedilen şey yalnızca önergeler değildir; reddedilen kadınların, çocukların ve yoksulların yaşam hakkıdır” dedi.

“KADINLAR İÇİN YAŞAM HAKKI GEREKSİZ Mİ?”

Nazlıaka, iktidara şu soruları yöneltti:

“Bir insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı kadınlar için gereksiz mi? Çocuklarımızın güvenliği ve daha iyi bir hayat sürmesi bütçeye yük mü? Kadının üretmesi ve ekonomik olarak güçlenmesi yanlış mı?”

Kadın sığınma evlerini artırmayı reddetmenin, şiddete uğrayan kadınlara “kaderine razı ol” demek anlamına geldiğini belirten Nazlıaka, ücretsiz interneti reddetmenin ise yoksul çocukları eğitimden koparmak olduğunu söyledi.

Bakım yükünü yıllardır kadınların üstlendiğini vurgulayan Nazlıaka, bu emeğin hâlâ “çalışma” olarak kabul edilmediğini ifade etti. “Emek var ama sigorta yok, yıllar geçiyor ama emeklilik hakkı yok” diyen Nazlıaka, bütçeden pay ayrılmamasının kadın emeğini yok saymak anlamına geldiğini dile getirdi.

Image

“BU İKTİDAR İÇİN KADIN SADECE SUSTUĞU SÜRECE MAKBUL”

Nazlıaka, “Bu iktidar için kadın ancak sustuğu sürece makbul. Yoksulsa görünmez, şiddet görüyorsa yalnız, üretiyorsa desteklenmeye değmez” ifadelerini kullandı.

Aylin Nazlıaka, CHP’nin kadın politikalarına ilişkin yol haritasını da paylaştı:

*Boşanmış ve çocuklu kadınlara düzenli sosyal destek sağlanacak, kadın ve çocuk yoksulluğu kader olmaktan çıkarılacak.

*Kadın sığınma evleri her ilde ve nüfusu 100 binin üzerindeki tüm ilçelerde erişilebilir hale getirilecek, şiddetten kaçan hiçbir kadın çaresiz bırakılmayacak.

*İnternet temel bir kamusal hak olarak görülecek ve yoksul hanelerdeki çocuklar eğitimden kopmayacak.

*Mor, yeşil ve kamucu bir dönüşümle kadın istihdamı artırılacak, kadın kooperatifleri ve kadın girişimciliği güçlü hibelerle desteklenecek.

*Engelli ve yaşlı bakımını üstlenen kadınlar sigortalı yapılacak, emeklilik hakları güvence altına alınacak.

“KADINI GÜÇLENDİRMEDEN TOPLUM GÜÇLENMEZ”

CHP'li Nazlıaka, “Kadını, çocuğu ve yoksulu yok sayan hiçbir bütçe adil değildir. Kadınların içinde yer almadığı bir kalkınma, kalkınma değildir” dedi.

OSMANOĞULLARI: 'KADINLAR 2026 BÜTÇESİNDE YOK SAYILDI'

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) İzmir il temsilcisi Tülin Osmanoğulları, 2026 yılı bütçesine ilişkin yaptığı açıklamada AKP ve siyasi ortağının kadınları sistematik biçimde yok saydığını belirterek, “Bu bir ihmalkârlık değil, bilinçli bir tercihtir. Kadınlar bu bütçeyle açlığa, yoksulluğa ve şiddete mahkûm ediliyor” dedi.

Osmanoğulları, kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri ve kadına yönelik şiddet verilerinin iktidarın kadın düşmanı politikalarının somut göstergesi olduğunu söyledi.

“BU SÖZLER MUHALEFET OLSUN DİYE SÖYLENMİYOR”

AKP’nin kadın politikalarına yönelik eleştirilerinin siyasi muhalefet refleksi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Osmanoğulları, “Bunu öyle olsun diye söylemiyoruz. Elimizde kadın cinayeti verileri var, şüpheli kadın ölümü verileri var, şiddet verileri var. Bir de iktidarın bizzat hayata geçirmeye çalıştığı politikalar var” dedi.

Osmanoğulları, kadınların ve çocukların sistemli biçimde yoksulluğa ve şiddete sürüklendiğini ifade etti.

“2026 BÜTÇESİNDE KADININ ADI BİLE YOK”

2026 yılı bütçesinde kadınlara yönelik hiçbir somut düzenlemenin yer almadığını belirten Osmanoğulları, “Kadının adı bu bütçede yok. Sadece yok sayılmakla kalmıyor, olması gereken en temel talepler bile reddediliyor” diye konuştu. Boşanmış ve çocuklu kadınlara yönelik bütçeden destek talebinin reddedilmesine tepki gösteren Osmanoğulları, “Niye reddedilir? Çünkü kadınlar o ‘kutsal aile’ dedikleri şiddet ortamından çıkamasın isteniyor” ifadelerini kullandı.

Image

SIĞINMA EVLERİ ŞİDDETLE TERS ORANTILI

Şiddet mağduru kadınlar için hayati önemde olan sığınma evlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Osmanoğulları, şiddet artarken sığınma evlerinin sayısının ve niteliğinin artırılmadığını söyledi.

İzmir’de uzun süredir sığınma evlerinde kalan kadınlarla görüştüğünü aktaran Osmanoğulları, “Koşullar o kadar kötü ki, bazı kadınlar sırf sığınma evleri yaşanabilir olmadığı için çocuklarıyla şiddet gördükleri eve geri dönüyor ve öldürülüyor” dedi.

“KADES BİLE İNTERNET OLMADAN ÇALIŞMIYOR”

İhtiyaç sahibi hanelere ücretsiz internet sağlanmasına yönelik önerinin de reddedildiğini hatırlatan Osmanoğulları, bunun kadınları doğrudan etkilediğini söyledi.

Bugün hastane randevusundan e-Devlet işlemlerine kadar her şey internet üzerinden yapılıyor” diyen Osmanoğulları, KADES uygulamasının dahi internet olmadan kullanılamadığını vurguladı.

Kadın kooperatiflerinin desteklenmemesine de tepki gösteren Osmanoğulları, bu kooperatiflerin kadınların ekonomik özgürlük kazanmasının en önemli araçlarından biri olduğunu ifade etti.

Kadın kooperatiflerinin ata tohumu üretiminden geleneksel el sanatlarına kadar birçok alanda toplumsal hafızayı yaşattığını belirten Osmanoğulları, “Bu kooperatifler kadınların hayatını kurtarıyor. Buna rağmen desteklenmiyorlar” dedi.

“HOLDİNGLERE VAR, KADINLARA YOK”

Büyük şirketlerin ve holdinglerin kolaylıkla kredi alabildiğini hatırlatan Osmanoğulları, “Toprağı, suyu zehirleyen şirketlere her türlü destek var ama kadın kooperatiflerine yok” ifadelerini kullandı. Ev içi emeğin hâlâ sosyal güvence kapsamına alınmadığını söyleyen Osmanoğulları, “2026’ya giriyoruz ama kadınların ev içi emeğinin hâlâ hiçbir karşılığı yok. Sigorta yok, emeklilik yok” dedi.

YARGI DA AYNI BAKIŞ AÇISIYLA HAREKET EDİYOR

Kadına yönelik şiddet davalarına da değinen Osmanoğulları, faillerin adeta ödüllendirildiğini belirterek, “Kadını öldürmeye teşebbüs eden erkekler düşük cezalarla serbest bırakılıyor” dedi. Osmanoğulları, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından kadınların sistematik olarak korunmasız bırakıldığını vurguladı.

Bu cinayetler münferit değil, politiktir” diyen Osmanoğulları, 2026 bütçesinin halkın bütçesi olmasına rağmen halka geri dönmediğini söyledi.

“BU BÜTÇE HOLDİNGLERE, PATRONLARA ÇALIŞIYOR”

Osmanoğulları, “Bu bütçenin geri dönüşü kadınlara, çocuklara yok. Bu bütçe holdinglere, patronlara, bu ülkenin taşını toprağını zehirleyenlere çalışıyor” dedi.

İlgili Haberler