Uzmanlar, madde bağımlılığı, aile içi şiddet ve kadın ölümleri arasında doğrudan bağ olduğunu öne sürüyor. Dernek temsilcileri, devlet kurumlarının “kutsal aile” söylemlerinden sıyrılıp acil ve somut adımlar atması gerektiğini vurgularken bu görünmeyen ama hızla büyüyen kriz, toplumsal dokuyu ciddi şekilde sarsıyor.
Konuya ilişkin Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir il temsilcisi Tülin Osmanoğulları ve İzmir Toplumsal Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Bedri Yalçın gazetemize açıklamada bulundu.
Uyuşturucu madde kullanımında son yıllarda artış yaşandığına ve genç yaş gruplarındaki tehlikeye dikkat çeken Başkan Bedri Yalçın, İzmir’de uyuşturucuya bağlı vakalarda son beş yılda yaklaşık yüzde 40’lık bir yükselme olduğunu belirtti. Yalçın, özellikle lise çağındaki gençlerde kullanımın yaygınlaştığını vurguladı ve derneklerine başvuran ailelerin büyük çoğunluğunun 14-20 yaş aralığındaki çocukları için yardım istediğini belirterek “Uyuşturucu satıcılarının hedefinde özellikle düşük sosyo ekonomik düzeydeki mahalleler var. Bazı okulların çevresi de risk taşıyor” dedi.
'GÖRMEZDEN GELİNİYOR'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları kadın cinayetlerinin artmasında uyuşturucu kullanımının ve silaha erişimin önemli bir rol oynadığını, devlet kurumlarının aileyi kutsallaştırmak yerine kadınların yaşam hakkını savunacak politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı. Osmanoğulları, kadınların maruz kaldığı şiddetin görmezden gelindiğini ve esas sorumluluğun devletin ilgili kurumlarında olduğunu söyledi. Şiddet gören kadınların büyük kısmının ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için şiddet gördükleri evlerde yaşamak zorunda kaldıklarını belirten Osmanoğulları, “Ne sağlıklı bir sığınma evi var ne de bir geliri. Boşanmak istediklerinde ise öldürülüyorlar” diye konuştu.