Bakır yerine kaldırım taşı göndermişlerdi: Milyon dolarlık vurgunda yeni gelişme!

Türkiye'nin konuştuğu milyon dolarlık bakır dolandırıcılığı olayında Cumhuriyet yeni ayrıntılara ulaştı. Ortaya çıkan tablo Türkiye'de kara para aklamanın geldiği boyutu gözler önüne serdi.

Bakır yerine kaldırım taşı göndermişlerdi: Milyon dolarlık vurgunda yeni gelişme!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.02.2024 - 14:24

Çin'e bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptıkları iddiasıyla haklarında 33 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 16 sanık hakkındaki MASAK raporu tamamlandı. Savcılığın soruşturma dosyasına giren rapora Cumhuriyet ulaştı.

Raporda, şüphelilerin suçtan elde edilen parayı aklamak için, sahte faturalarla başka firmalara aktardıkları, sonrasında bankalardan nakit olarak tahsil ettikleri, bu paralar ile kendileri ve yakınları üzerine gayrımenkuller ve araçlar aldıkları tespit edildi.

Türkiye'de faaliyet gösteren Bietsan Bakır ve Pirinç San. Tic. A.Ş. isimli firmanın, 2020 yılının Temmuz-Ağustos aylarında, Çin'de faaliyet gösteren İsviçre merkezli Mercuria Energy Trading SA. isimli şirkete bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddiası üzerine aralarında firma ortaklarının da bulunduğu 16 sanık hakkında Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

KARA PARADAN 2’NCİ SORUŞTURMA

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yine sanıklar hakkında 'suç örgütü kurma ve yönetme' ile 'suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama' suçları yönünden yürütülen ayrı soruşturma kapsamında savcılık, 29 Mart 2021'de konu hakkında rapor hazırlanması için MASAK’a (Mali Suçları Araştırma Kurulu) yazı yazdı. Söz konusu rapor tamamlanarak, 2 Şubat 2024'te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.

"HIZLICA BAŞKA HESAPLARA DEVREDİLDİ"

Raporda, Bietsan firmasının, Mercuria şirketi ile yürüttüğü ticari faaliyetler kapsamında tahsil ettiği paraları çok kısa bir süre içerisinde hem banka eft/havale yoluyla hem de çek keşide ederek hakkında olumsuzluklar bulunan mükelleflere devrettiği, bankalara gönderilen paralar hızlı bir şekilde yine başka hesaplara aktarıldığı, keşide edilen çeklerin ise yine kısa süre içerisinde ciro işlemleri sonucu el değiştirdiği ve söz konusu çekleri haklarında vergi kaçakçılık suçları bulunan, kendilerine ulaşılamayan kişiler tarafından tahsil edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

Raporda, bu yöntemle Bietsan firmasının, muvazaalı bir şekilde elde ettiği gelirin izini kaybettirmek adına bu işlemleri yaptığının anlaşıldığı belirtildi. Raporun devamında, 36 milyon doların, o günkü kur ile yaklaşık 252 Milyon TL’ye karşılık geldiği, şüphelilerin, Bietsan firmasına gelen suçtan elde edilen bu parayı aklamak için sahte faturalarla başka firmalara aktardıkları, sonrasında bankalardan nakit olarak tahsil ettikleri, bu paralar ile kendileri ve yakınları üzerine, gayrimenkuller ve araçlar aldıkları tespit edildi.

BAŞSAVCILIK HAREKETE GEÇTİ

Büyükçekmece Başsavcılığı, MASAK raporu üzerine, şüpheliler üzerine kayıtlı gayrimenkuller ve araçlar üzerine el koyma (tedbir) kararı verilmesi için Büyükçekmece 4. Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak, el koyma kararı aldırdı. Ancak sonrasında şüphelilerin bazı araçları elden çıkardıkları da anlaşıldı. Şüphelilerin, el koyma kararına karşı itiraz ettikleri öğrenildi.

"NE YAZIK Kİ ÜLKEMİZDE KARA PARA AKLAMAK SON DERECE KOLAY"

Konuya ilişkin Cumhuriyet'e değerlendirmede bulunan avukat Kazım Yiğit Akalın, MASAK raporunun, talep edildikten ancak 2 buçuk yıl sOnra gelmesini eleştirdiğini ifade ederek, "Raporda da görüldüğü üzere, ne yazık ki ülkemizde kara para aklamanın son derece kolay olduğu açıkça ortaya konmuştur. Dolandırıcılıkla elde edilen parayı şirketten çıkarmak için suçtan elde edilen para, sahte faturalarla piyon şahıslar üzerine kurulan şirketlere gönderilip, yine bu şahıslar tarafından bankalardan nakit çekilip, paranın izini kolayca kaybettirebiliyorlar. Bugünkü kur ile 1 milyar TL para dahi çok kolay bir şekilde aklanabiliyor. Ne yazık ki ülkemizin ticari ve bankacılık sistemi buna cevaz veriyor" diye konuştu.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından son yılların en büyük yurt dışı bağlantılı dolandırıcılık operasyonu hakkında hazırlanan iddianamede, merkezi İsviçre'de bulunan şirketle Tekirdağ’da bulunan şirket arasında saf bakır alımına dair yapılan sözleşmeye yer verilmişti. Sözleşme gereği saf bakırların Tekirdağ'dan Çin'in Lianyungang kentine 36 milyon dolar ödeme karşılığında gönderileceği anlatılmıştı. İddianamede firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlerde saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşı gönderildiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.

İddianamede, örgüt yöneticisi oldukları öne sürülen sanıklar Hasan Kayacıköse ile Soner Çokyiğit’in 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik' suçlarından 33 yıl 3 aya kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etmişti. Diğer sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy'un, 'örgüte üye olma', 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik' suçlarından ayrı ayrı 29 yıl 3 aya kadar hapsi talep edilmişti.

Sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında ise 'örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek', 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik' suçundan aynı oranda hapis cezası talep edilmişti.



İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon