Bakır yerine kaldırım taşı göndermişlerdi: Milyon dolarlık vurgunda yeni gelişme!
Türkiye'nin konuştuğu milyon dolarlık bakır dolandırıcılığı olayında Cumhuriyet yeni ayrıntılara ulaştı. Ortaya çıkan tablo Türkiye'de kara para aklamanın geldiği boyutu gözler önüne serdi.
Çin'e bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon dolarlık vurgun yaptıkları iddiasıyla haklarında 33 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 16 sanık hakkındaki MASAK raporu tamamlandı. Savcılığın soruşturma dosyasına giren rapora Cumhuriyet ulaştı.
Raporda, şüphelilerin suçtan elde
edilen parayı aklamak için, sahte faturalarla başka firmalara
aktardıkları, sonrasında bankalardan nakit olarak tahsil
ettikleri, bu paralar ile kendileri ve yakınları üzerine
gayrımenkuller ve araçlar aldıkları tespit edildi.
Türkiye'de
faaliyet gösteren Bietsan Bakır ve Pirinç San. Tic. A.Ş. isimli
firmanın, 2020 yılının Temmuz-Ağustos aylarında, Çin'de
faaliyet gösteren İsviçre merkezli Mercuria Energy Trading SA.
isimli şirkete bakır yerine kaldırım taşı göndererek 36 milyon
dolarlık vurgun yaptığı iddiası üzerine aralarında firma
ortaklarının da bulunduğu 16 sanık hakkında Bakırköy 7. Ağır
Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
KARA PARADAN 2’NCİ SORUŞTURMA
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yine sanıklar hakkında 'suç örgütü kurma ve yönetme' ile 'suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama' suçları yönünden yürütülen ayrı soruşturma kapsamında savcılık, 29 Mart 2021'de konu hakkında rapor hazırlanması için MASAK’a (Mali Suçları Araştırma Kurulu) yazı yazdı. Söz konusu rapor tamamlanarak, 2 Şubat 2024'te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
"HIZLICA
BAŞKA HESAPLARA DEVREDİLDİ"
Raporda, Bietsan
firmasının, Mercuria şirketi ile yürüttüğü ticari faaliyetler
kapsamında tahsil ettiği paraları çok kısa bir süre içerisinde
hem banka eft/havale yoluyla hem de çek keşide ederek hakkında
olumsuzluklar bulunan mükelleflere devrettiği, bankalara gönderilen
paralar hızlı bir şekilde yine başka hesaplara aktarıldığı,
keşide edilen çeklerin ise yine kısa süre içerisinde ciro
işlemleri sonucu el değiştirdiği ve söz konusu çekleri
haklarında vergi kaçakçılık suçları bulunan, kendilerine
ulaşılamayan kişiler tarafından tahsil edildiğinin anlaşıldığı
kaydedildi.
Raporda, bu yöntemle Bietsan firmasının,
muvazaalı bir şekilde elde ettiği gelirin izini kaybettirmek adına
bu işlemleri yaptığının anlaşıldığı belirtildi. Raporun
devamında, 36 milyon doların, o günkü kur ile yaklaşık 252
Milyon TL’ye karşılık geldiği, şüphelilerin, Bietsan
firmasına gelen suçtan elde edilen bu parayı aklamak için sahte
faturalarla başka firmalara aktardıkları, sonrasında bankalardan
nakit olarak tahsil ettikleri, bu paralar ile kendileri ve yakınları
üzerine, gayrimenkuller ve araçlar aldıkları tespit
edildi.
BAŞSAVCILIK HAREKETE GEÇTİ
Büyükçekmece
Başsavcılığı, MASAK raporu üzerine, şüpheliler üzerine
kayıtlı gayrimenkuller ve araçlar üzerine el koyma (tedbir)
kararı verilmesi için Büyükçekmece 4. Sulh Ceza Hakimliğine
başvurarak, el koyma kararı aldırdı. Ancak sonrasında
şüphelilerin bazı araçları elden çıkardıkları da anlaşıldı.
Şüphelilerin, el koyma kararına karşı itiraz ettikleri
öğrenildi.
"NE YAZIK Kİ ÜLKEMİZDE KARA PARA
AKLAMAK SON DERECE KOLAY"
Konuya ilişkin
Cumhuriyet'e değerlendirmede bulunan avukat Kazım Yiğit Akalın,
MASAK raporunun, talep edildikten ancak 2 buçuk yıl sOnra gelmesini
eleştirdiğini ifade ederek, "Raporda da görüldüğü üzere,
ne yazık ki ülkemizde kara para aklamanın son derece kolay olduğu
açıkça ortaya konmuştur. Dolandırıcılıkla elde edilen parayı
şirketten çıkarmak için suçtan elde edilen para, sahte
faturalarla piyon şahıslar üzerine kurulan şirketlere gönderilip,
yine bu şahıslar tarafından bankalardan nakit çekilip, paranın
izini kolayca kaybettirebiliyorlar. Bugünkü kur ile 1 milyar TL
para dahi çok kolay bir şekilde aklanabiliyor. Ne yazık ki
ülkemizin ticari ve bankacılık sistemi buna cevaz veriyor"
diye konuştu.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
Bakırköy
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından son yılların en büyük
yurt dışı bağlantılı dolandırıcılık operasyonu hakkında
hazırlanan iddianamede, merkezi İsviçre'de bulunan şirketle
Tekirdağ’da bulunan şirket arasında saf bakır alımına dair
yapılan sözleşmeye yer verilmişti. Sözleşme gereği saf
bakırların Tekirdağ'dan Çin'in Lianyungang kentine 36 milyon
dolar ödeme karşılığında gönderileceği anlatılmıştı.
İddianamede firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlerde
saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşı
gönderildiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı
belirtilmişti.
İddianamede, örgüt yöneticisi
oldukları öne sürülen sanıklar Hasan Kayacıköse ile Soner
Çokyiğit’in 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'nitelikli
dolandırıcılık' ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik'
suçlarından 33 yıl 3 aya kadar hapis ile cezalandırılmasını
talep etmişti. Diğer sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit,
Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş,
Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve
Vedat Ulusoy'un, 'örgüte üye olma', 'nitelikli dolandırıcılık'
ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik' suçlarından ayrı
ayrı 29 yıl 3 aya kadar hapsi talep edilmişti.
Sanıklar
Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında ise 'örgüte
üye olmamakla birlikte yardım etmek', 'nitelikli dolandırıcılık'
ve 'zincirleme olarak özel belgede sahtecilik' suçundan aynı
oranda hapis cezası talep edilmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı