Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Çankaya'daki başarısını anlattı

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen; yaptıklarını, gelecek projelerini ve belediyeciliğe bakışını Cumhuriyet’e anlattı. Kentte geçim sıkıntısı yaşayanlara ulaştıklarını söyleyen Taşdelen, “Herkese eşit hizmet götürdük” dedi. Taşdelen, iktidarın, “CHP’liler gelirse yardımlar kesilecek” söyleminin aksine, yardımların dörde katlandığını, ranta değil halka hizmet ettiklerini ve tüm bunları tek kuruş borç almadan yaptıklarını kaydetti. Yapılan hizmetlerden örnekler veren Taşdelen, “0-6 yaş arasında çocuğu olan 2 bin 300 haneye haftada bir süt götürüyoruz. Yeni bebek sahibi olan her haneye 3 aylık ihtiyaçları ücretsiz olarak veriliyor. Zafertepe Mahallesi’nde 18 milyon liralık kamulaştırma yaptık’’ dedi. 

İkinci AOÇ olarak tanımladığı Bademlidere Kent Ormanı ve Şehir Parkı’na dikkat çeken Taşdelen, “AOÇ imara açıldı, talan edildi. Bu, Ankaralıların yüreğinde bir yara. Biz de 750 dönümlük Bademlidere’nin 500 dönümünü kent ormanı haline getiriyoruz. 20 bin ağaç dikeceğiz. 250 dönümüne de park yapıyoruz. Yurttaşlarımızın piknik, spor yapmaya gidebileceği, dinlenebileceği, çocuklarımızın midilliye bineceği, macera parkurlarımızın yer aldığı bir alan olacak. Temelini aralık ayı başında atıyoruz’’ ifadelerini kullandı. 

Son yerel seçimle oylarını yüzde 10 artırarak yeniden seçilen Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen Cumhuriyetin sorularını yanıtladı.

- Oyunuzu geçen seçime göre yüzde 64’ten yüzde 74’e çıkardınız, bu nasıl gerçekleşti?

Çankaya, 1989’da yüzde 34-35’lerden başlayan bir ivme gösterdi. 2004 seçimi yüzde 50, 2009 seçimi yüzde 58, ilk seçildiğim 2014 seçiminde yüzde 64, 2019 seçiminde de yüzde 74 oy aldık. 10 puanlık artış, CHP’nin bütün ilçe seçim bölgelerinde sağladığı en yüksek oy artışı. Yüzde 74 oyumuz, Türkiye’de CHP’li ilçe belediyeleri arasında en yüksek ikinci oy oldu. CHP’nin ilçe belediyeleri arasında en yüksek oy artışını sağladık.

- İlk dönem deneyim kazanılır ancak yıpranma da olur, artışın sırrı nedir?

Rekor artış olacağını öngörüyorduk çünkü ne yaptığımızı biliyoruz. Çankaya’da AK Parti ve MHP’nin oy toplamı yüzde 31’di, yüzde 21’e düştü. CHP’nin oyu yüzde 64’ten 74’e çıktı. Çok net görülüyor ki AK Parti ve MHP’den yüzde 10 oy bize geldi. Bu, bizim için sürpriz değildi. 

- AKP ve MHP tabanından oy almak uzun süredir muhalefet için zor bir konu. Bunu nasıl sağladınız?

İki şekilde. İlk olarak hizmet noktasındaki bütün eksiklerimizi giderdik. Çankaya’nın kapalı yüzme havuzu yoktu, iki tane oldu; buz pateni salonu, kız öğrenci yurdu oldu. Beş kreşi vardı, yedi tane yeni açtık, 12’ye yükselttik. Kadınlarımızın, gençlerimizin, emeklilerimizin geldiği Çankaya Evi ve Baharevlerimizden 18 tane daha açtık. Doğumdan ölüme hizmetlerini eksiksiz hale getirdik. Yeni bebek sahibi olan her haneye üç aylık ihtiyaçları ücretsiz olarak götürülüyor. Her taziye evine baklavamız ve böreğimiz gidiyor. Cenaze hizmetlerini sadece karayoluyla yapmıyoruz; Türk Hava Yolları’yla imzaladığımız protokolle uçakla memleketine götürüyoruz. Bu hizmetler Çankaya’nın tümünde gerçekleşti.

‘DUVARLARI KALDIRDIK’

En az oyu, geliri en düşük mahallelerden alıyorduk. Kent çeperlerinde ekonomik durumu iyi olmayan, geçim sıkıntısı yaşayan yurttaşlarımıza hem fiilen hem de projelerimizle gittik. Halk Kart uygulamasına başladık, 1300 haneye 600 lira nakit destek veriyoruz. Belediye ile halkın arasındaki duvarları yıktık. İlk defa iftar çadırı kurduk, 1 milyon 200 bin yurttaşımız oruç açtı. Gıda, sosyal yardımlarımızı aralıksız şekilde götürüyoruz. 0-6 yaş arasında çocuğu olan 2 bin 300 haneye haftada bir süt götürüyoruz. Bu mahallelerde oturan kadınlarımızın sosyalleşmek için evden çıkma imkânı yok. Çankaya Evlerinde kadınlarımıza meslek edindirme, hobi, kendilerini geliştirebilecekleri kurslar açtık. Kursiyer sayımız 35 bin. 50 bin kişiyi kültür gezilerimizle Çanakkale’ye, Safranbolu’ya, Konya’ya, Amasra’ya, Eskişehir’e götürdük. 

‘18 MİLYONLUK KAMULAŞTIRMA’

En fakir mahallelerimizin imar sorunları vardı. Zafertepe’de 40 yıldır çözülemeyen sorunu çözdük, imara kavuşturduk. Boztepe ve Bademlidere bölgelerinin imar sorununa da çare olduk. Zafertepe Mahallesi’nde 18 milyon liralık kamulaştırma yaptık. Belediyenin arsalarını konuta açmadık; yeşile, parka, okul, cami alanına gidecek bütün payları belediye payından verdik. Vatandaştan kesinti yapmadık, konut olabilecek yerleri halka verdik. Belediye tek bir konut almadı.

- İktidar özellikle “muhalefet gelirse sosyal yardım kesilir” söylemiyle korkuttu. Çankaya’da bu kırılmış gibi duruyor...

Yedi yılda belediyenin sosyal yardımlara ayırdığı bütçe rekordur. Sosyal yardım anayasal bir hak. Vatandaşa sahip çıktık. Çankaya’da camilerin bütün tadilat ve tamiratında biz varız, temizliğini periyodik olarak yaparız. 234 devlet okulunun bütün tadilat ve tamiratını, 36 milyon lira harcayarak biz yaptık. Normalde Milli Eğitim Bakanlığı’nın işidir. Aile Sağlık Merkezleri’ni biz yapıyoruz, hizmetin vatandaşın ayağına gelmesini sağlıyoruz. Belediye, hangi partiden olursa olsun hiçbir vatandaşı ayırt etmeden herkese eşit hizmet götürdü. Kendisini belediyeye uzak hissedenlerin ayağına gittik ve kazandık.

- Bu yaklaşımınız nasıl karşılandı?

O kadar kalıplaşmış siyasal ve toplumsal hayatımız var ki kamplara bölünmüş durumdayız. Bunun yıkılması lazım. “Çankaya bir kale ve kimi koysanız seçilir” gibi bir söylem var. Mesele, seçilen belediye başkanının, üzerine ne koyduğu. Çankaya’da sorun seçilmek değil, geliri en düşük seviyede olan ve daha önce bize oy vermeyen yurttaşları kazanmak. Belediye, herkesin belediyesi. Ezilenin, geçim sıkıntısı çekenin yanında olmak zorundayız. Atatürk, ‘Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ diyor. İşte biz geçen dönem bunu yaptık. Belediyenin insan için var olduğunu asla aklımızdan çıkarmadık. Pandemi döneminde özellikle ‘İyi ki CHP’li belediyeler varmış’ cümlesini çok duydum. Hem büyükşehir hem biz açta açıkta kimseyi bırakmamak için çalıştık ve başarılı olduk.

‘PEŞKEŞ ÇEKMEDİK’

- Kaynakları nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Hizmetleri oy versinler diye yapmadık. Bu, bizim görevimiz. Halka ait olanı halka veriyoruz. Ranta değil halka hizmet ettiğimiz, belediyenin kaynaklarını cemaatlere, vakıflara peşkeş çekmediğimiz, israf etmediğimiz, halkın olanı halka verdiğimiz için başarılıyız. Çankaya’nın her arsası çok kıymetli. En kıymetli arsaları imara açmıyoruz, rant sağlayan işler yapmıyoruz. Oralara kreş, sosyal tesis, Çankaya Evi, yüzme havuzu, yurt, park yapıyoruz. Bu hizmetleri yaparken bir kuruş borçlanmadık. Yedi yılda hiç siyasi polemiğe girmedim. Kavgayla işim olmadı. İlk dönemimde Melih Gökçek vardı. Onu bir Karagöz Hacivat oyunu olarak görüyorum. Zaten hizmet edemeyen, hizmet etme becerisi, birikimi olmayan bir kişi. Siyasi kavgadan dolayı Çankaya’ya hizmet etmemeyi bir algı olarak yerleştirmiş ve bu kabul edilmişti. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Ankara’nın beşte biri Çankaya. ‘Gel hizmet et, yanında ben de kurdeleyi keseceğim’ dedim, hizmet edemedi. Bu Karagöz Hacivat oyunu yıllarca sürdü.

- Çankaya Belediyesi’nde işçi olmak, Ankara’da ayrıcalıklı bir konum gibi gösteriliyor. Çalışanlara yönelik uygulamalarınızı anlatır mısınız?

Başkanlığım sürecinde imzaladığım toplu iş sözleşmeleri, Türkiye’nin en yüksekleri oldu. Emeğin karşılığını vermek lazım. Çarpık, adaletsiz bir ekonomik düzen var. Emekçiye sahip çıkmak da sosyal belediyecilik örneğidir. Asgari ücretten hâlâ vergi alınıyor. Bu çarpık yapıyı emekçiye yüklemek kabul edebileceğimiz bir durum değil. Belediyemizde asgari ücret net 4 bin 850 lira. 

‘UMUT OLDUĞUMUZU GÖSTERMELİYİZ’

- Çankaya’da sağdan da oy almış biri olarak muhalefetin alan siyaseti nasıl olmalı?

İki konuyu öne çıkarmalıyız, pekiştirmeliyiz: “Sosyal demokratlar, CHP’liler iş yapar, üretir. İş yaparken de yemeden, namuslu, dürüst şekilde çalışır.” Bunun altını çizmemiz lazım. Büyükşehir belediyelerimizin hepsi, hükümetin bütün engellemelerine rağmen çok başarılı. “CHP’liler gelirse sosyal yardımlar kesilecek” dediler, üçe dörde katlandı. Ekonomik sıkıntı çeken yurttaşlarımıza tekrar umut olduğumuzu göstermeliyiz. 12 Eylül darbesi ve 24 Ocak kararlarıyla örtüşen o dönem, yurttaşları bizden kopardı. Oraların tekrar umudu olmalıyız. Lafla peynir gemisi yürümez. Çalışarak olur. Çalışacağız, başka yolumuz yok. 

GENÇLERE AKADEMİ

- Öğrencilere yönelik projeleriniz var mı?

Öğrenci burslarının önü açıldı. Üniversite öğrencilerimize eğitim desteği sağlayacağımız bir proje hayata geçireceğiz. Bir de akademi kuruyoruz. Hem lise hem de üniversite hazırlık noktasında bir akademi kurup, kurslar vermeye başlayacağız. Mahallelerimize yaygınlaştıracağız.

‘ÜRETİCİLERİ UNUTMADIK’

- Pandemi döneminde neler yaptınız?

Pandemi döneminde Çankaya Kaymakamlığı’na 300 adet gıda kolisi desteğinde bulunduk. Berber, kuaför, güzellik salonu, taksiciler ve ibadethanelere toplamda 2 bin kutu maske ve kolonyadan oluşan hijyen malzemesi dağıttık. Üreticiye destek sosyoekonomik olarak düşük düzeydeki mahallelerde sağlıklı beslenmeye destek olmak amacıyla Rize ve Adana’nın yerli üreticilerinden aldığımız kivi, mandalina ve limonları 64 mahallede 5 bin 300 haneye dağıttık. 50 ton soğanı da yaklaşık 7 bin 500 aileye gönderdik. Çocuk hijyen setleri alıp, ilkokullara dağıttık. Çankaya ilçesinde okullara, ibadethanelere, muhtarlıklara, polis karakollarına 700 adet 20’şer litereden oluşan sıvı sabun ilettik. Çankaya bölgesinde yaşayan 65 yaş ve üzerindeki tüm vatandaşlarımıza 150 bin adet hijyen seti dağıttık, dağıtmaya devam ediyoruz.

BELEDİYENİN HİÇBİR BORCU YOK

İşi gücü belediyecilik olan, liyakat sahibi bir ekibiz. Daha pandemi yokken bir ekonomik krizin geleceğini hesap ederek bütün yatırımları ve mali-idari durumu çalıştık, önlem aldık. 

Çankaya Belediyesi’nin hiçbir borcu yok. Geçmiş dönemlerin hizmet için kullanılan borçlarını da ödedik. 

750 DÖNÜME KENT ORMANI

- Cumhuriyetin simgelerinden Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) yok edilirken siz “İkinci AOÇ” olarak adlandırdığınız Bademlidere Kent Ormanı ve Şehir Parkı’nı yapıyorsunuz. Biraz anlatır mısınız?

AOÇ, imara açıldı, talan edildi. Ankara’nın en güzel yeşil alanı, halkın kullanamadığı bir noktaya geldi. Bu talan, Ankaralıların yüreğinde bir yara. Biz de 750 dönümlük Bademlidere’nin 500 dönümünü kent ormanı haline getiriyoruz. Kent içinde bir orman olacak, 20 bin ağaç dikeceğiz. 250 dönümüne de park yapıyoruz. Yurttaşlarımızın piknik, spor yapmaya gidebileceği, dinlenebileceği, çocuklarımızın midilliye bineceği, macera parkurlarımızın yer aldığı bir alan olacak. Çiçek, ağaç üretim tesislerimizi de oraya taşıyacağız. Temelini aralık ayı başında atacağız. Gelecek kuşaklara en büyük armağanımız olacak. Yedi yılda 800 bin metrekare park yaptık. Bademlidere tek başına 750 bin metrekare. Yeşil alanı ikiye katlayacağız. Atatürk Kültür Merkezi projemiz biraz durdu ama devam edecek. Bu dönem içinde açacağız. Bin kişilik uluslararası standartlarda konser, tiyatro salonu olacak. Yani Viyana Flarmoni Orkestrası gelip konser verebilecek. Engelli yurttaşlarımızın için de Âşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi’ni açıyoruz.