Akademik kıyım sürüyor: Boğaziçi, Dr. Volkan Çıdam’ın sözleşmesini gerekçesiz yenilemedi, konu yargıya taşındı

Akademik kıyım sürüyor: Boğaziçi, Dr. Volkan Çıdam’ın sözleşmesini gerekçesiz yenilemedi, konu yargıya taşındı

23.07.2025 04:00:00
Güncellenme:
Ufuk Sepetci
Takip Et:
Akademik kıyım sürüyor: Boğaziçi, Dr. Volkan Çıdam’ın sözleşmesini gerekçesiz yenilemedi, konu yargıya taşındı

Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik kadrolara yönelik sistematik tasfiyeler yeni bir aşamaya ulaştı. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Volkan Çıdam’ın sözleşmesi, tüm akademik ve idari kriterleri yerine getirmiş olmasına karşın bu yıl yenilenmedi. Gerekçesiz yapılan bu işlem karşısında Çıdam, üniversite yönetimini yargıya taşıdı.

Çıdam'ın Sözleşmesinin yenilenmediği, geçtiğimiz Çarşamba günü kendisine iletilen resmi tebligatla bildirildi. Belgede sözleşmenin neden uzatılmadığına dair hiçbir açıklamaya yer verilmedi.

Çıdam, dün üniversiteye dava açtı. Sürecin yargıya taşınmasıyla birlikte jüri raporlarında Çıdam hakkında neler yazıldığı incelenerek bu kararın bilimsel kriterlere dayanarak verilip verilmediği yeniden değerlendirileceğine dikkat çekti.

Tüm akademik yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Çıdam, görev süresince sadece lisans ve lisansüstü derslerini değil, idari sorumlulukları da üstlendi. Çıdam, Fakülte Yönetim Kurulu, Fakülte Kurulu üyelikleri ile Erasmus Koordinatörlüğü gibi görevleri yürüttü.

Öğrencilerin, liyakat esasına göre atanmadığı düşünülen bazı hocalardan ciddi şikâyetleri olduğunu aktaran Çıdam, bu durumun eğitim kalitesini doğrudan etkilediğine işaret etti.

"SÖZLEŞMENİN YENİLENMEMESİ ŞAŞIRTMADI"

Çıdam, kararın siyasi bir arka planı olduğuna dikkat çekerek sürecin aslında şaşırtıcı olmadığını ifade ederek, “ Siyasi gerekçeler dışında başka bir açıklama görünmüyor” dedi. 

2021 yılında başlayan kayyum atamalarıyla birlikte Boğaziçi direnişinde yer alan tüm akademisyenler gibi kendisinin de hedef alındığını dile getirdi. Nöbetlere katıldığı, hukuksuz uygulamalara karşı söz aldığı için konferans desteklerinin kesilmesinden soruşturmalara kadar çeşitli yollarla baskıya maruz kaldığı belirtildi.

“KAYYUM YÖNETİMİ ÖĞRENCİLERİN HAKKINI DA ÇİĞNİYOR”

Yaşananların sadece akademisyenleri değil, öğrencileri de doğrudan etkilediğini vurgulayan Çıdam, özellikle öğrencisi Bahadır Eren Çağırgan’ın durumuna dikkat çekti. Suruç anmasına katıldığı için 25 Ocak’tan bu yana tutuklu olan Çağırgan’ın sınav hakkı, tüm başvurulara karşın defalarca engellendi. Çıdam. “Süreç işbirliği içinde yürütülseydi, Çağırgan bugün mezun olabilirdi” dedi. Mezuniyet törenlerinin yapılmaması, alternatif mezuniyette pankart açan öğrencilerin kartlarının iptal edilmesi gibi uygulamaların da öğrencilerin mücadelesini sindirmeye yönelik olduğunu söyledi.

“KAMUSAL ALANI SAVUNMAK, CUMHURİYET’İ SAVUNMAKTIR”

Boğaziçi’nde süren mücadeleyi, kamusal alanın ve cumhuriyet fikrinin savunusu olarak değerlendiren Çıdam, bu çerçevede Boğaziçi Bileşenlerinin yürüttüğü mücadelenin yalnızca akademik değil, demokratik değerler açısından da kritik önemde olduğunu vurguladı. Kamusal alanın yok edilmesinin, demokratik mücadelenin de olanaklarını ortadan kaldıracağını belirtti. Çıdam, sözlerini son yıllarda direnişin sloganı haline gelen ifadelerle sonlandırdı: “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Çünkü kurtuluş yok tek başına.”