Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde 82
kişinin hayatını kaybettiği İhsan Bayram Sitesi C Blok'un enkazından çıkarılan
altın ve ziynet eşyalarını sahte evrakla zimmetine geçirdiği iddiasıyla
tutuklanan, o dönem görevde olan polis memuru Emre Canpolat hakkında yürütülen
soruşturmayı tamamladı.
İddianamede, enkazdan çıkan ziynet ve hatıra eşyalarının
çıkarılması ve tasnifi için 100. Yıl Polis Merkezi ile burada görevli polis
memuru Emre Canpolat'ın görevlendirildiği belirtildi. İddianamede, sanık Emre
Canpolat'ın bazı eşyaları hayatını kaybedenlerin yakınlarına teslim etmeyip
zimmetine geçirdiği, bunun ortaya çıkmaması için sahte tutanak düzenlediği ve
bu tutanak üzerinde değişiklik yaptığı savunuldu.
"GİDİN CENAZENİZLE İLGİLENİN, PARANIN PEŞİNE Mİ DÜŞTÜNÜZ?"
İddianamede, depremde anne, baba ve kız kardeşini kaybeden Özlem Çelik'in, annesinin kolundaki altın bileziği polis memuru Emre Canpolat'a teslim ettiği, ancak sanığın bileziği iade etmeden, teslim etmiş gibi sahte tutanak düzenlediği belirtildi.
Sanık Emre Canpolat'ın, depremde anne, baba ve
üç kız kardeşini kaybeden Kaan Hasırcı'nın annesine ait içinde 13 bin 500 lira
bulunan çantayı teslim aldığı, ancak Hasırcı'ya sadece 3 bin lira verdiği,
paranın tamamını talep etmesi üzerine ise "Gidin cenazenizle ilgilenin,
paranın peşine mi düştünüz?" dediği ifade edildi.
Sanık Emre Canpolat'ın teslim edilen 5 bin dolar, 2 bin 800
avro, 23 bin lira, 16 cumhuriyet altını, 9 yarım altın, 22 ayar 6 altın
bileziğin tutanağını değiştirdiği, daha sonra müştekiyi arayıp "altınları
yanlış teslim ettiğini ve daha sonra teslim edeceğini" söyleyip geri
istediği ancak altınları alırken tutanak düzenlemediği ve daha sonra müşteki
Orhan Boncukoğlu'na teslim etmediği belirtildi.
"SABAH GELMİŞ OLSAYDIN SANA BİLEKLİĞİ VERECEKTİM"
Sanık Canpolat'ın, üzerinde çeyrek altın olan bilekliği
alması için müşteki Hülya Şakrak'ı polis merkezine davet ettiği ancak buraya
geldiğinde müştekiye "Savcı öğleden sonra vermekten vazgeçti, sabah gelmiş
olsaydın sana bilekliği verecektim" diyerek bilekliği teslim etmediği ve
zimmetine geçirdiği bildirildi.
Müştekiler Firdez ve Osman Özgen'in depremde kaybettikleri
oğlu ve gelininin altınlarının enkazda kaldığını polis merkezine bildirdiği
aktarılan iddianamede, sanığın altınların bulunduğunu ancak savcının hepsinin
birlikte verilmesini istediğini söyleyerek altınları vermediği, daha sonra
müştekilerin kızı Perihan Özgen'e iki bilezik verdiği, ardından "savcının
kesin talimatı var" diyerek bileziklerden birini tutanağı olmadan geri
aldığı ifade edildi.
"ZİMMET VE RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU İŞLENMİŞTİR"
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Şüphelinin böylelikle, müştekilerin beyan ettiği,
yakınlarına ait ziynet eşyalarını bulduğu halde müştekilere teslim etmeyerek ve
teslim etmiş olduğu 2 bilezikten birisini geri alarak zimmetine geçirdiği,
böylelikle şüphelinin yıkılan enkaz altında kalan, müştekiler ve müştekilerin
yakınlarına ait ziynet eşyaları ile değerli eşyaların tamamını veya bir kısmını
müştekilere teslim etmeyerek, uhdesine geçirerek zimmet suçunu işlediği ve
zimmet suçunun açığa çıkmaması için resmi evrak üzerinde sahtecilik yaptığı,
dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu anlaşılmakla,
şüphelinin atılı suçtan yargılamasının yapılarak eylemine uyan sevk maddeleri
gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep
olunur."
Sanığın "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" ve "zimmet" suçlarını zincirleme şekilde işlediği belirtilerek, 13 yıl 1 ay 15 günden 45 yıl 6 aya kadar hapsi istendi.