Ekonomistler yorumladı: 'Türk Telekom’un Varlık Fonu'na devri mantıkla izah edilemez'
Türkiye Varlık Fonu, Türk Telekom'un yüzde 55’lik hissesini 1,6 milyar dolara satın almıştı. Ekonomistler, bu bedelin ödemesinin dünyanın hiçbir yerinde ticari mantıkla izah edilemeyeceğini söyledi.
Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile LYY Telekomünikasyon A.Ş. arasında, Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil eden paylarını satın almak için Pay Satın Alım Sözleşmesi imzaladı. Zaten 2026’da sıfır bedelle Hazine’ye devredilmesi gereken Türk Telekom’u iddiaya göre değerinin de üzerinde bir rakamla devralınmasını ekonomistler Remzi Özdemir, Mustafa Sönmez ve Yağız Kutay Işık değerlendirdi.
“Tam 4 yıl sonra sıfır bedel ile geri alacağınız bir şirketin hisselerine 1,6 milyar dolar ödemek dünyanın hiçbir yerinde ticari mantıkla izah edilemez. 2026 yılında zaten Türk Telekom Hazine’ye yeniden devredilecekti” diyen ekonomist Remzi Özdemir, şunları söyledi:
“BU BANKALARA YAPILMIŞ BİR JESTTİR"
Bu operasyon söz konusu şirketin hisselerini zorunlu olarak elinde bulunduran bankalara yapılmış bir jesttir. Tabii ki bu jest 84 milyon Türk insanının cebinden karşılanacak. Bu satın alma operasyonunun yapılmasının 2 nedeni olabilir. Birincisi; hisseleri istemeden alan bankaları rahatlatma operasyonu. Çünkü bankalar Türk Telekom ile ilgili kanuni takip yapamadılar ve bunda iktidarın etkisi oldu. Bankalar Öger’in bu borcu ödeyemediğini daha ilk yıllarda gördüler ve kanuni takip yapmak istediler. Ancak engellendi. İşte bundan dolayı bankalara karşı böyle bir jest yapmak zorunluluğu doğru.
"İDDİALARA GÖRE TÜRK TELEKOM’A BAE TALİP"
Diğer bir neden ise uzun süredir kulislerde dolaşan Birleşik Arap Emirlikleri’ne satış konusu. İddialara göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Türk Telekom’a talip. Ancak devir süresine 4 yıl kalmasından dolayı satın almaya yanaşmıyor. Hukuken ilave süre verilemediği için söz konusu hisseler bankalardan satın alınıp Varlık Fonu tarafından Birleşik Arap Emirlikleri’ne yeni bir özelleştirme ihalesi ile 20 yıllığına satılacak. İktidar buradan bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Hem bankaları rahatlatıp hem de özelleştirme ile 3-4 milyar dolarlık bir gelir hedefliyor.
Türkiye Varlık Fonu’nun Türk Telekom’u hemen kontrolü altına alıp sonra özelleştirmeye çıkarmak istediğini belirten ekonomist Mustafa Sönmez şunları aktardı:
"ÖNCE PARÇALARA AYRILDI SONRA ÖZELLEŞTİRİLDİ"
Türk Telekom'un özelleştirilmesi döneminde bütün dünyada bir moda vardı. Küreselleşmeyle beraber kamu varlıklarını, Kamu İktisadi Teşekküllerini (KİT) özelleştirme, devletin ekonomideki yerini küçültme bir düstur halini almıştı. Aynı dönemde Avrupa'da da birçok özelleştirmeler oldu. Tabii büyük bir varlık, kamu varlığı telekomünikasyonun özelleştirilmesi için de epey hazırlık yapıldı. Önce parçalara ayrıldı PTT ayrı bir kurum yapıldı. Daha sonra özelleştirilebilir hale getirildi. Birkaç kez ihaleye çıkılmak istendi ama Anayasal engeller çıktı. Dönemin muhalefeti çeşitli davalar açtı Anayasa Mahkemesi'nde. Sonuçta bütün bunları ancak 2001 krizinde yapılan düzenlemelerle aşabildiler ve Erdoğan dönemine denk geldi bu özelleştirme.
HARİRİ AİLESİ TELEKOM’UN KAYNAKLARINI TEMİNAT GÖSTERMİŞ
Muhalefet, anayasal ve yasal engeller aşıldıktan sonra özelleştirmeye çıkıldı. Özelleştirme gerçekleştirildi. Alan firma peşinatı ve 2 taksiti ödedi. Tabii muhtelif bankalardan kredi kullandı. Daha sonra Hariri ailesi bu yatırımın yükümlülüklerini tam da yerine getirmedi. Bu 20 küsur yıllığına verilmiş bir imtiyazdı. Ancak zaman içerisinde bu firmanın Telekom'u çok da geliştirmediği, daha çok, varlıklarını teminat göstererek finansal atraksiyonlarda kullandığı anlaşıldı. Aldığı borçları ödeyemedi. Sonuçta en büyük alacaklı olan Garanti Bankası, İş Bankası ve Akbank'a devredildi yüzde 55 hissesi.
"TÜRK TELEKOM’U KÂRA GEÇİRDİLER"
Tabii bankalar, satın almadan önce hükümetin bu hisseleri almasını beklediler. Bakın o sırada bankalar almadılar önce. Hükümete 'Siz alın' dediler. Hükümet bundan uzak durdu. Sonra bankalar aldı. Bankalar aldıktan sonra 2018’de bir yapılandırma şirketi kurdular ve Telekom'u aksayan yanlarını düzeltip kara geçirdiler. Sonra da hisselerini satmak üzere Morgan Stanley ile ilişki kurdular. Nasıl olduysa Varlık Fonu devreye girdi. ‘Biz alacağız’ dedi.
"VARLIK FONU'NUN AKLI YENİ BAŞINA GELDİ"
Bundan önce de Turkcell'deki hisseleri almıştı. Yani Varlık Fonu şöyle bir yaklaşımı içinde; telekomünikasyon önemli bir sektör. Bunun yabancıların kontrolüne geçmesini istemiyor. Yani bu akıl ne zaman başlarına geldi? Nasıl gökten bir vahi indi? Nasıl olduysa daha önce haraç mezat sattıklarını bu kez satın almaya karar verdiler.
"BORSA DEĞERİNİN ÜZERİNDE BİR ÖDEME YAPILIYOR"
Fakat bunun altında bence yatan şey şu: Aslında kendi haline bıraksalar imtiyaz 4 yıl sonra sona eriyor. Yani 4 yıl sonra zaten Türk Telekom kamuya devredilecek. Şimdi niye bu 4 yılı beklemeden, hatta çıkan haberler doğruysa bugün borsa değerinin epey üstünde bir fiyat verilmiş durumda. Yüzde 55 hisseye 1 milyar 650 milyon dolar bir ödeme yapıyorlar. Şöyle bir iddia var: Türkiye Varlık Fonu hemen kontrolü altına alıp sonra özelleştirmeye çıkarmak istiyor Türk Telekom’u. Dolayısıyla burada bir tekrar kontrole alma ve tekrar kamulaştırılarak özelleştirilecek varlık haline getirme gibi bir niyet olduğundan söz ediliyor. Burada tabii hamlenin ne kadar bir kamusal kaynağın ziyanına yol açıyor, bunun sorgulamak durumundayız.
"YENİ BİR SERÜVENE HAZIRLANILIYOR"
4 sene sonra zaten kamuya geçecek olan bir kuruluşu şimdiden alma aculluğu ne? Verilmiş sözler mi var? Birleşik Arap Emirlikleri'nden Katar’ın almak istediğinden söz ediliyor. Özet olarak çok da hayırlı bir özelleştirme olmadığı ortaya çıktı. Telekomünikasyon gibi kritik ve stratejik bir sektörün bu serüveninden çıkarılması gereken başka dersler varken şimdi sanki yeni bir serüvene hazırlanılıyor gibi. Burada bir kamu kaybı varsa da bunun takip edilmesi, özellikle muhalefet partileri yönünden çok gerekli.
Bu işlemin daha önce yüzde 55 hisseyi elinde bulunduran bankaların zararına olacağını kaydeden Yağız Kutay Işık şu değerlendirmeyi yaptı:
"BANKLARIN ZARARINA OLACAK"
Akbank, Anadolu Bank, Byblos Bank, Denizbank, QNB Finansbank, Garanti Bankası, Halk Bank, İş Bankası, TSKB, Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası, Türk Telekom’un Saudi Telecom’un sahibi olduğu Oger Telecom’a ait OTAŞ’taki yüzde 55’lik hissesini 2018 yılında borcu karşılığında devralmıştı. Şimdi ise bankaların yüzde 55 hisseleri 1 milyar 650 milyon dolara Varlık Fonu'na satıldı. Bu satış sadece paydaşları ilgilendirmiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ve dolayısıyla siyasilerin de doğrudan ilgilendiği bir husus. Bu satışın daha önce hisseleri elinde bulunduran bankaların zararına olacağını düşünüyorum.
"DEVİR ŞEFFAF DEĞİL"
En büyük sorun sürecin şeffaf olmayışı. Hangi şartlarda bu devrin gerçekleştiğini bilmiyoruz. Bu da serbest piyasanın verdiği güven anlayışına zarar veriyor. Zaten 2026 yılında imtiyaz sözleşmesi dolacak ve altyapısının tamamı yeniden devlete geri dönecekti. Bunun nedeni açıklanmalı. İlerleyen süreçte doğru hamleler yapılırsa Varlık Fonu bu işten karlı çıkabilir.
KAP’A AÇIKLAMA YAPILDI
Türk Telekom tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, pay satın alım sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin detaylara ver verildi. Açıklamada şöyle denildi:
"- 17 Aralık 2021 tarihinde yapılan açıklamada belirtildiği üzere LYY ile gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde, işleme konu paylar için satın alım bedeli 1 milyar 650 milyon ABD Doları olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak, bağımsız denetimden geçmiş 2021 yılı konsolide mali tabloları esas alınarak Türk Telekom'un Genel Kurulu tarafından dağıtımına karar verilecek temettü tutarından LYY'nin yüzde 55 payına denk gelen kısmı LYY'ye ödenecektir.
- Bu satın alma, Türk Telekom'un sektördeki güçlü pozisyonunun, marka değerinin, üstün varlık ve insan kalitesinin ve çeşitlendirilmiş iş modelinin yanı sıra sağlam finansal ve operasyonel performansının sürdürülebilirliğine ve Türkiye telekomünikasyon sektörünün uzun vadeli cazip görünümüne olan inancımızı yansıtmaktadır.
- İşlemin tamamlanması ilgili düzenleyici otoritelerinin onaylarının alınması dahil sözleşmede yer alan kapanış koşullarının yerine getirilmesine bağlı olarak gerçekleşecektir."
NE OLMUŞTU?
Türkiye İş Bankası, Garanti Bankası ve Akbank, Oger Telecom'un sahibi olduğu Türk Telekom'un kredi borçlarını ödeyememesi nedeniyle yüzde 55 hissesine 3 yıl önce el koymuştu.
Hisseleri Levent Yapılandırma adı ile kurulan şirkete devreden bankalar daha önce şirkete stratejik bir alıcı bulma konusunda tavsiye vermesi için Morgan Stanley'i görevlendirmişti.
TVF ise halihazırda bankada yüzde 6,7 hisseye sahip. Hazinenin yüzde 25 hissesine sahip olduğu şirketin geri kalanı ise halka açık.
Varlık Fonu Türkiye'nin en büyük telekomünikasyon şirketi olan Turkcell’de çoğunluk hissesine sahip. Geçen yıl Türkiye Varlık Fonu, Turkcell'in en büyük hissedarı Telia'nın hisseleri 530 milyon dolar karşılığında almıştı. TVF, Turkcell'deki hisselerin yüzde 26'sına sahip.
Varlık Fonu’nun Türk Telekom'un çoğunluk hisselerini de alması, Türkiye'nin en büyük iki telekomünikasyon şirketine de sahip olması anlamına geliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu