İktidar, deprem konusunda adım atabilecek, önemli faaliyetler yapabilecek isimleri içeride tutarken İstanbul’a çok büyük zararlar verebilecek olan Kanal İstanbul projesi kapsamında çalışmalarını hareketlendirdi. Öyle ki, Arap kanallarında Kanal İstanbul’un reklamları bile yayınlanmaya başladı. İktidarın isteği Kanal İstanbul projesiyken, doğa gerçekliği acı bir şekilde anımsattı. İstanbul önceki gün, 6,2 şiddetinde bir depremle sarsıldı. CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, “Bugün, ülkenin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi doğaya, tarihe ve akla aykırı ‘ihanet projelerine’ seferber etmek isteyenler, asıl tehdit karşısında görmezden gelinen ihmalkârlığın da mimarlarıdır. İstanbul’un önceliği Kanal değil, can güvenliğidir” dedi.
Milyonlarca yurttaşın oylarıyla seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, haksız ve hukuksuzca dipolmasının iptal edilmesinin ardından gözaltına alındı. Sonrasında hakkında ‘gizli tanıklarla’ tutuklama kararı çıkartılan İmamoğlu, 37 gündür tutsak durumda. İmamoğlu’nun yanı sıra, deprem dairesinin bağlı olduğu Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, Deprem Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, depreme karşı acil eylem planları hazırlayan İPA Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökçe, depremin en ağır etkileyeceği bölgelerden biri olan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tutukluluk hali sürüyor. İktidar, deprem konusunda adım atabilecek, önemli faaliyetler yapabilecek isimleri içeride tutarken İstanbul’a çok büyük zararlar verebilecek olan Kanal İstanbul projesi kapsamında çalışmalarını hareketlendirdi. Öyle ki, Arap kanallarında Kanal İstanbul’un reklamları bile yayınlanmaya başladı. İktidarın isteği Kanal İstanbul projesiyken, doğa gerçekliği acı bir şekilde anımsattı. İstanbul önceki gün, 6,2 şiddetinde bir depremle sarsıldı.
‘TEMENNİLER, BİLİM VE VİCDANIN ÖNÜNE GEÇEMEZ’
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, “Temenniler, bilimin ve vicdanın önüne geçemez. Yıllardır bilim insanlarının uyarılarını görmezden gelen, kaynakları İstanbul'u depreme dirençli hale getirmek yerine rant projelerine harcayan siyasi anlayış nedeniyle hâlâ aynı korkularla uyanıyoruz. Bugün, ülkenin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi doğaya, tarihe ve akla aykırı ‘ihanet projelerine’ seferber etmek isteyenler, asıl tehdit karşısında görmezden gelinen ihmalkârlığın da mimarlarıdır. İstanbul’un önceliği Kanal değil, can güvenliğidir” dedi.
‘İSTANBUL, RANTA DEĞİL, YAŞAMA ODAKLI BİR PLANLAMAYI HAK EDİYOR’
Zeybek, Kanal İstanbul için AKP tarafından gösterilen çabaya dikkat çekerek “Kanal İstanbul projesi için yapılan planlama, ayrılan bütçeler, yürütülen fizibiliteler; aynı ciddiyetle, aynı hızla İstanbul’daki riskli yapı stokunun dönüşümüne, altyapı güçlendirmeye, afet toplanma alanlarının hazırlığına ve kamu binalarının dayanıklılığına yönlendirilmiş olsaydı, bugün bu korkuları bir nebze olsun geride bırakmış olurduk” ifadelerini kullandı. İmamoğlu ve Kahraman’ın tutuklu olduğunu anımsatan Zeybek, “İstanbul, ranta değil, yaşama odaklı bir planlamayı hak ediyor. Siyasetin asli görevi, halkın canını ve malını korumaktır. Ama bugün İstanbul için mücadele eden bilim insanları, şehir plancıları, meslek odaları ve yerel yöneticiler, siyasi hırs uğruna ya susturulmakta ya da cezalandırılmaktadır. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman’ın tutuklanması, bu çarpık zihniyetin en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu ülkede bilim cezalandırılıyor, rant ödüllendiriliyor. Oysa biz depremin ne zaman geleceğini bilmiyoruz ama nereleri yıkacağını çok iyi biliyoruz” diye konuştu.
‘BAHANELER DEĞİL, EYLEM ZAMANI GELMİŞTİR’
Türkiye’nin sorunların çözümü için ‘siyasi irade’ dışında her şeye sahip olduğuna vurgu yapan Zeybek, “Artık bahaneler değil, eylem zamanı gelmiştir. İstanbul’u bekleyen büyük depreme karşı, merkezi ve yerel yönetimler el birliğiyle, hiçbir siyasi kaygı gütmeden birlikte hareket etmeli; bütüncül bir afet yönetim politikası ivedilikle hayata geçirilmelidir. Riskli yapıların dönüştürülmesi bir tercih değil, zorunluluktur. Afetlere karşı dirençli bir şehir yaratmak için yapı denetim mekanizmaları güçlendirilmeli, imar affı gibi uygulamalar Anayasa’yla yasaklanmalı, halkımız uygun krediler ve hibe destekleriyle yalnız bırakılmamalıdır” dedi.