Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) İmalat-ı Harbiye Müzesi’nde düzenlenen haftalık basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil; son bir haftada 26, 1 Ocak’tan bugüne kadar ise 478 teröristin etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.
Sınır güvenliğine ilişkin de bilgi veren Aktürk, “Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 8’i terör örgütü mensubu olmak üzere 99 şahıs yakalanmış, bin 357 şahıs hududu geçemeden engellenmiştir” dedi. Ayrıca Aktürk, Suriye’ye görevlendirilen Askeri Ateşenin 2 Mart’ta göreve başladığını duyurdu.
‘TEMKİNLİ VE AKILCI YAKLAŞIM’
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın örgütün feshi yönündeki çağrısını değerlendiren MSB kaynakları, “27 Şubat’ta terör örgütüne, silahları bırakma ve örgütü lağvetme ile ilgili bir çağrı yapılmıştır. Örgütün; terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Yapılan çağrıda olduğu gibi PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların; terör faaliyetlerine son vermesi, kendini feshetmesi ve derhal koşulsuz olarak silah bırakarak silahlarını teslim etmesi gerekmektedir.
Metinde yer almayan ateşkes gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılmamalıdır. Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi, sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasına müsaade edilmeyecek; temkinli ve akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır. Terörle mücadelede elde edilen başarıda en büyük paya sahip olan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin ailelerinin yeri, her zaman başımızın üzerindedir. Devletimiz aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bizlere emaneti olan kıymetli ailelerine daima sahip çıkacak, uğruna can verdiğimiz değerlerimizi korumaktan asla geri durmayacaktır” dedi.
‘TALEBİ ONAYLANMIŞTIR’
Cumhuriyet’in Atatürkçü teğmenlerin ihracına karşı oy veren ve sonrasında istifa ettiği gündeme gelen Tuğgeneral Hakan Tutucu’ya ilişkin sorusunu yanıtlayan kaynaklar, “TSK’da emeklilik müracaatı mevcut mevzuat kapsamında Ocak/Şubat ve Temmuz/Ağustos aylarında yapılabilmektedir. Bunun dışında yapılacak emeklilik taleplerinin onaylanması Kuvvet Komutanlarının yetkisinde olup, Ocak/Şubat ve Temmuz/Ağustos aylarında yapılan emeklilik talepleri onaylanmak zorundadır.
Bu kapsamda, Tuğgeneral Hakan Tutucu kendi isteğiyle 28 Şubat'ta emeklilik dilekçesini vermiştir. Talebi uygun görülerek onaylanmıştır. Basında çıkan görevlendirme haberleri gerçeği yansıtmamaktadır” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet’in İsrail medyasında yer alan ‘Türkiye Suriye’de askeri üs kuracak’ iddiasına yönelik sorusunu da yanıtlayan kaynaklar,“Bölgeden gelen algı yaratma maksatlı haberlere ihtiyatla yaklaşılması gerekmektedir.
Bahse konu haberler doğru değildir. Bu tür haberlerin Bakanlığımız ile irtibata geçilerek teyit edilmesi önemlidir. Önceliğimiz komşumuz Suriye’de kalıcı bir güvenlik ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu kapsamda Suriye’nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız, yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içinde sürdürülmektedir” ifadelerini kullandı. Kaynaklar, ‘İsrail’in Şam’a gerçekleştirdiği saldırının ardından Türk F-16’larının Şam’da uçuş yaptığına’ ilişkin çıkan haberlerin de doğruyu yansıtmadığını aktardı.
‘MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇILDI’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları sonrası Kuvvet Komutanlarının dava açıp açmadığına yönelik soruları da yanıtlayan kaynaklar, “Kuvvet Komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamaların kabul edilemez olduğunu ve tüm yasal hakların kullanılacağını geçen hafta ifade etmiştik. Bu kapsamda Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarımız ile Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız ayrı ayrı manevi tazminat davası açmıştır” ifadelerini kullandı.
‘AVRUPA GÜVENLİĞİNİN TÜRKİYE OLMADAN SAĞLANMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Avrupa güvenlik mimarisine ilişkin de değerlendirmede bulunan kaynaklar, Türkiye’nin NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi olduğunu ve Avrupa Birliği (AB) adayı olduğunu anımsatarak, “Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu süreçte, Avrupa güvenliğinin ülkemiz olmadan sağlanması mümkün değildir.
Ancak, ülkemizin AB’nin savunma girişimlerine katılımının siyasi gerekçelerle engellenmeye devam edilmesi çok yanlış bir tavır olacaktır. Avrupa’nın güvenlik alanındaki endişelerinin arttığı bu dönemde, ülkemizin AB'nin savunma çabalarına tam katılımı Avrupa’nın küresel anlamda bir aktör olması için de elzemdir” diye konuştu.