Kültür Radyo Telvizyon (KRT) çalışanları, 28 Mart’tan bu yana maaşlarının ve yemek ücretlerinin ödenmediğini duyurarak başlattıkları direnişi, 15. günde kanal binasından Beşiktaş Meydanı’na taşıdı.
Bayram öncesinde ödeme yapılmasını beklerken “kademeli işten çıkarma” teklifiyle karşı karşıya kalan, bunun üzerine “işten kaçınma hakkı” gereği iş bırakıp nöbete başlayan çalışanlar için bardağı taşıran son damla, kanal patronu Fırat Bozfırat’ın 16 Haziran’da söz verdiği görüşmeye gelmemesi oldu.
'KENDİ HAKKINI SAVUNAMAYAN, GAZETECİLİK YAPAMAZ'
DİSK Basın-İş’in desteğiyle Beşiktaş Meydan’da toplanan KRT çalışanlarının açıklamasını, program editörü Fatih Yapıcı okudu.
Yapıcı, kanaldaki krizin bir ödeme krizinden ibaret olmadığını vurgulayarak “Aynı zamanda habercilik ve demokratik toplumlar için nefes borusu işlevi gören editoryal bağımsızlık krizi ve çalışanların sistematik şekilde değersizleştirilmesi krizi söz konusu. Bu çoklu kriz ortamı kanalın el değiştirmesiyle başladı” dedi.
Düşük ücret politikasının normalleştirildiğini, keyfi işten çıkarmalarla kadro istikrarının bozulduğunu belirten Yapıcı, yayın politikasıın da anlaşılmaz ve tutarsız hale gelmesiyle kanal gelirlerinin düştüğünü ifade etti.
Yapıcı, açıklamayı şu sözlerle noktaladı:
“Gazetecilik entelektüel kapasite, politik birikim, kamu yararı bilinci ile yapılması gereken özel bir iştir. Kendi hakkını ve hukukunu savunamayanlar gazetecilik yapamazlar. Toplumun hakkını, hukukunu korumak için mücadele eden gazetecilerin kendi hakkını hukukunu korumayı unuttuğunu, bundan korktuğunu sananlara, bizler KRT emekçileri olarak yanıldıklarını gösterme kararlılığındayız ve hakkımız olanı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz”
"KRT DİRENİŞİ BİR SEMBOL OLDU"
DİSK Basın-İş Başkanı Turgut Dedeoğlu da söz alarak şunları söyledi: “Gazeteciler genelde haberin öznesi değildir ve kendi özlük hakları, çalışma koşulları çoğu zaman gündem dışı kalır. KRT’nin direnişi basın özgürlüğünün sadece siyasi baskılarla değil emek sömürüsüyle de tehdit altında olduğunu gösterdi. Basın çalışanları halkın hakkını savunurken kendi hakkını savunmazsa bu etik bir çelişkidir. KRT direnişi, basın emekçilerinin hak mücadelesi için bir sembol oldu”
KRT işçilerinin eylemine; DEM Parti, Yeniden Refah Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Sol Parti, Sosyalist Emekçiler Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Türkiye İşçi Partisi, ve İşçi Demokrasisi Partisi de destek verdi.
YRP Beşiktaş İlçe Başkanı Osman Topak da KRT çalışanlarına konuşmasıyla destek verdi. Topak, Çalışma Bakanlığı’nı göreve çağırarak “İşçinin hakkını, alın teri kurumadan vermek inancımızın temel bir emridir. Bu emri hiçe sayan patronları şiddetle kınıyoruz. İşçilerin direnişi sadece maaş talebi değil, onur ve adalet arayışıdır. YRP olarak her koşulda emeğin ve emekçinin yanındayız” ifadelerini kullandı.
DEM Partili Saruhan Oluç ise şunları söyledi: “Bu tek ve yeni bir durum değil. Medya mensuplarının her anlamda emekleri çürüyüp gitmekte. Bu mücadele çok haklı bir mücadele. Sendikal örgütlenmenin önemini bir kez daha görüyoruz. Dayanışmamızı bir an bile eksik etmeyeceğiz”
