2. Çözüm Süreci’ne yönelik ifadeleri nedeniyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şikayeti tutuklanan ve geçen ay çıktığı mahkemece tahliye olan emekli Kurmay Albay Orkun Özeller, bir hukuk zaferi daha kazandı.
ÖCALAN’A YAPTIĞI SUÇ DUYURUSU İŞLEME KONDU
Özeller, geçen ay KCK/PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın 29 Haziran 1999’dan beri süre gelen mahkumiyeti sürecinde “terör örgütü kurma ve yönetme” suçunu işlemeye devam ettiği yönünde, hakkında kamu davası açılması istemiyle, suç duyurusunda bulundu. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Özellerin şikayet dilekçesine soruşturma sayısı vererek işleme koydu.
İMRALI’DAN ÖRGÜTÜ YÖNETTİ!
Özeller dilekçesinde; terör elebaşısının17 Mayıs 2005’te kabul edilen KCK’nin tüzüğü “KCK Kongra-Gel”nin 2. bölümünde yer alan madde 11’de “KCK kurucusu ve Önderi” ve “Her alanda bütün halkı temsil eden önderlik kurumu” olarak kabul edildiğini kaydetti. Bununla birlikte Özeller, aynı tüzüğün 12. maddesindeki “KCK Önderliğinin itirazı olmayan karar ve projeler kesinleşir” geçerliliğiyle terör örgütünün kararlarının terör elebaşısının salt onayına bağlı olduğunu belirtti. Özeller, dilekçesinde Öcalan’ın terör örgütünün siyasi yönetimiyle birlikte, silahlı yönetiminde de salt karar alıcı merci olduğunu kaydetti. Dilekçede; Türkiye’de sivillere, polis karakollarına ve askerî hedeflere karşı intihar saldırıları, silahlı ve bombalı saldırılar düzenleyen PKK’nin askerî kanadı HPG’nin söz konusu tüzüğün 43. maddesindeki “KCK Önderliği ve Kongra-Gel’in siyasi iradesi doğrultusunda hareket eder” ifadesine de yer verildi.
‘ÖRGÜTÜN İŞLEDİĞİ TÜM EYLEMLERDEN CEZAİ SORUMLULUĞU BULUNMAKTA’
“Tüm bu sözde hükümler ışığında, şüphelinin KCK yapısının lideri olarak PKK terör örgütünün yöneticisi ve sorumlusu olduğu, örgütün stratejik kararlarının şüphelinin onayı olmadan icra edilemeyeceği anlaşılmaktadır” denilen dilekçede; “2000 yılından itibaren sözde tüm stratejik hamleler ile eylemler, şüpheli tarafından yönetilip yönlendirilmiş olup cezaevine girdikten sonra dahi örgütün işlediği tüm eylemlerden cezai sorumluluğu bulunmaktadır. 2013 yılında ‘Açılım’ adı verilen süreçte, şüphelinin terör örgütüne verdiği talimatlarla ilerleme ve planlanmış, nitekim şüphelinin çağrısıyla PKK terör örgütü Habur’da 7 teröristi teslim etmiştir. Müvekkil Orkun Özeller’in de görev aldığı 2013 sonrası hendek operasyonlarının Sur bölgesinde yaşananların sorumlusu, bu operasyonları icra eden örgüt başı şüpheli Abdullah Öcalan’dır” denildi.
‘TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLİĞİ YALNIZCA PKK İLE SINIRLI DEĞİL’
Dilekçede; KCK’den koparak 2004’te “Türkiye’nin her yerinde bombalar patlayacaktır, suikastler olacak ve yakma eylemleri her yerde gelişecektir. Hiçbir kural tanımayacağız” denilerek kurulan TAK terör örgütüne ilişkin de şu değerlendirmelere yer verildi:
“TAK terör örgütü kuruluş bildirisinde Abdullah Öcalan’dan ‘önderlik’ olarak bahsetmiştir. TAK’ın kuruluşunu açıkladığı 2004, PKK açısından da kritik bir yıldır. Abdullah Öcalan’ın yakalanması ardından Eylül 1999'da tek taraflı ateşkes ilan eden PKK, 2004’te yeniden silahlı faaliyetlerine başladığını açıkladı. Anlaşıldığı üzere şüpheli hakkındaki terör örgütü yöneticiliği iddiası yalnızca PKK ile de sınırlı değildir.”
UMUT HAKKI VURGUSU
Dilekçede; bu durumun Öcalan’ın “silahlı örgüt kurma veya yönetme” suçunu kesintisiz bir şekilde işlemeye devam ettiği, örgütün 1999’un ardından gerçekleştirdiği ve şüphelinin onayı ile icra edilen terör eylemlerinin “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçunu azmettirme niteliği taşıdığı belirtildi. Bu kapsamda; sonuç ve talep kısmında; “Öcalan hakkında ‘Umut hakkı’ şeklindeki siyasi söylemler neticesinde şüphelinin serbest kalarak kaçma şüphesi bulunduğundan tutukluluğa sevkini ve ardından kamu davası açılmasını saygılarımızla bilvekale talep ederiz” denildi.