Adana'nın Yüreğir ilçesinde yaşayan 5 aylık hamile Melek Sert, 27 Aralık 2021'de sancı ve kanama şikâyetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Bir süre tedavi edilen Sert, 30 Aralık'ta taburcu edildi. Ertesi gün yeniden rahatsızlanınca Marsa Kadın Doğum ve Hastalıkları Ek Hizmet Binası'na kaldırıldı. Melek Sert'in durumu, 2 Ocak saat 12.40’ta ağırlaştı. Düşük yaptığı belirtilen Sert'in karnındaki 5 aylık bebek, normal doğumla alındı.
İki çocuk sahibi Melek ve Hasan Sert çifti, bebeklerinin öldüğü haberiyle büyük üzüntü yaşadı. Erkek bebek için ölüm raporu düzenlenip, kefenleme işlemi yapıldıktan sonra aileye teslim edildi.
MEZARLIĞA GİDERKEN AĞLADI
Bebeğinin cenazesini Herekli Mahallesi Mezarlığı’na götüren Hasan Sert, yolda ağlama sesi duydu. Kefeni açtığında bebeğinin kalbinin attığını ve ağladığını fark eden Sert, ambulans çağırdı. Yaşadığı belirlenen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı.
7 gün boyunca yaşam mücadelesi veren bebek, burada hayatını kaybetti. Olay sonrası aile, ölüm raporunu düzenleyen hastane hakkında savcılığa şikâyette bulundu.

SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI
İncelemenin ardından savcılık, doktor ve hastane açısından herhangi bir ihmal bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Sert Ailesi, karara itiraz etti. Çocuğunu mezarlık yolundan yeniden alıp hastaneye götürme sürecini anlatan Hasan Sert, "Doktorların ilk dediği çocuğun sinirsel bir refleksle ağladığı yönündeydi. Bana koyun örneğini verdiler. 'Koyunu kestikten sonra 2 saate kadar sinirsel refleks gösterir' diyerek çocuğumu bu örnekle bir tuttular. Ben de ısrar ederek çocuğun ağladığını söyleyip, doktorlara diretince kalp ve nabız testi yaptılar. Test sırasında yaşadığı fark edilince tedavi altına alındı. Fakat ömrü 1 haftalıkmış, ondan sonra vefat etti" diye konuştu.
"ANLAM VEREMEDİK"
Doktorların ve hastanenin ihmali olduğu gerekçesiyle şikâyette bulunduklarını aktaran Sert, "Yaşayan bebeğe 'ölü' diyenlerin, 'ihmali yok' denilmesine anlam veremedik. Takipsizlik kararına itiraz ettim. Prosedüre göre çocuk, 20 haftalıktan küçük ya da 400 gramın altında doğarsa yaşama şansının olmadığı kabul edilip aileye teslim edilebiliyormuş. Ancak yaptığımız araştırmada çocuğumuz 400 gramdan düşük ya da 20 haftalıktan küçük olsa dahi nabzının dinlenmesi gerektiğini öğrendikten sonra şikayetçi olduk fakat savcımız takipsizlik kararı verdi" dedi.

"ÖLMESEYDİ, ŞU AN 3 YAŞINDA OLACAKTI"
Sert, "Çocuğumu doğumda yaşadı, fark edilmeden ölüm raporu düzenleyip, teslim ettiler. Yaşadığı fark edilip, kuvöze alınsa belki de yaşayacaktı. Ölmeseydi, şu an 3 yaşında olacaktı. Doğumda bebeğin yaşayıp, yaşamadığını kontrol etmeyen ya da yaşadığını anlamayan sağlık personelinin ihmali olmadığını düşünmek ne kadar doğru? Savcılığın takipsizlik kararına itiraz edip, tekrar şikayetçi oldum. İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.