Prof. Dr. Uyar, Atatürk’ün başkumandan unvanını aldığı süreci anlattı: ‘Savaşın kırılma anı’
Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 5 Ağustos 1921 tarihinde, 103 yıl önce başkumandanlık unvanını aldı. Mustafa Kemal’in başkomutanlığa getirilmesi Kurtuluş Savaşı için kırılma anı oldu. Dağınık ve Yunan saldırılarıyla yıpranmış olan ordu dehanın taktikleriyle çabucak toparlandı. Karşı taarruz emirleriyle Yunan ordusu şaşkındı püskürtülüyordu.
Tarihçi Prof. Dr. Hakkı Uyar, Ulu önderimizin başkumandan olarak elde ettiği başarıyı anlattı.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 5 Ağustos 1921 tarihinde Başkumandanlık unvanını aldı. Sevr’i kabul eden İstanbul’dan sonra Ankara Hükümeti’ne savaşla, zorla kabul ettirme çabası söz konusuydu. Avrupa’nın ortasından Anadolu’nun ortasına kadar geri çekilmek zorunda kalan Türklerin, Anadolu’dan başka gidecek yeri yoktu. Ankara hükümetine diretilen Sevr antlaşmasıyla Anadolu’nun da elden çıkması ve paylaşılması hedefleniyordu. Yunanistan’da Venizelos’un iktidarı kaybetmesinin ardından Yunan ordusu, büyük bir saldırıyla Ankara’ya ilerleyerek yeni oluşturulan Türk ordusunu tamamen yok etmeyi amaçlıyordu. Birinci ve İkinci İnönü savaşlarında yenilgiye uğrayan Yunanistan, bu savaşla kayıplarını telafi etmek ve Ankara’ya Sevr antlaşmasını kabul ettirmek istiyordu. Böylelikle Yunanistan, başta İngiltere olmak üzere İtilaf devletlerinin gözüne girecekti. Ulu Önderimizin Başkomutanlık unvanını aldığı yasa, ölüm kalım savaşı noktasında çıkarıldı. Eskişehir-Kütahya savaşının kaybının ardından büyük bir bozgun yaşandı. Yaşanan sorun büyüktü. Bütün gücü elinde toplayan Birinci Meclis, yasama organı olmanın ötesinde yürütmeyi kendi içerisinden bizzat çıkarmakta ve İstiklal Mahkemeleri eliyle yargı yetkisini elinde bulundurmaktaydı. Yaşanılan bozgun ortamında Atatürk bizzat sorumluluğu alarak kürsüye çıktı, geçici süreyle hızlı karar alabilmek amacıyla Meclis yetkilerini kullanmayı istedi. Bu kapsamda Başkomutanlık Yasası gündeme geldi. Meclis başlangıçta yetkilerini paylaşmakta isteksiz kalsa da sonunda yetkilerini paylaşmayı geçici olarak kabul etti.
‘ÇAĞDAŞ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇTI’
Yasanın sonrasında yaşanan gelişmelere ve sonuçlarına ilişkin Cumhuriyet’e konuşan tarihçi Prof. Dr. Hakkı Uyar, asker kaçaklarının sayısının artması sebebiyle İstiklal Mahkemeleri’nin yeniden kurulduğunu anlattı. Tekalif-i Milliye emirlerinin kabul edildiğini de anımsatan Uyar, “Ulusal vergi yükümlülükleri diye tanımlanabilecek bu vergiler dolayısıyla il ve ilçeler bazında ülkenin her yerinde vergileri toplayacak komisyonlar kuruldu. Bu, bir tür savaş vergisiydi. Osmanlı zamanında uygulanan olağanüstü savaş vergilerine benzemekteydi. Para değil, eşya üzerinden alınan bir vergiydi. Halkın elinde bulunan gıda maddelerinin, savaşta kullanılabilecek bütün malzemelerin yüzde 40’ına el konuldu. Dolayısıyla yapılan bir milli seferberlik haliydi” dedi. Başkomutanlık Yasası’nın Kurtuluş Savaşı’nın kaderini değiştirdiğini vurgulayan Uyar, başarıyı şöyle özetledi:
“Ordu Sakarya nehrinin doğusuna çekildi. Böylece tamamen yok olmaktan kurtuldu. Toplanması için zaman kazanıldı. Yunan ordusu ise ana merkez üssünden bir hayli uzaklaşmak zorunda kaldı. Hızla alınan kararlar neticesinde Yunan ilerleyişi durduruldu. Geri püskürtüldü. Savunma evresinden karşı saldırı evresine geçildi. Bu kez savunma sırası Yunan ordusundaydı. Sakarya Savaşı sırasında bütün enerjisini ve gücünü tüketen Türk ordusunun karşı saldırıyı yapabilmesi için bir yıllık bir hazırlık evresi gerekti. Akıl, strateji ve cesaret ürünü olarak Kurtuluş Savaşı’nın kırılma anıdır Başkomutanlık Kanunu. Meclis’in geçmişten ders çıkararak yetkilerini devretmemekte gösterdiği kararlılığın yanı sıra Atatürk’le birlikte uyumlu çalışması, bağımsızlık savaşının başarılmasının ardından çağdaş Türkiye’nin önünü açtı. Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı olarak kazandığı zaferle, Türk uygarlık savaşının da başkomutanı haline geldi.”
İlgili Haberler
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'