Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Aralık 2024’te sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla “44 üniversitede dezenformasyonla mücadele kulübü kurulmasını sağladık” dedi. Paylaşımda, Erdoğan’ın imzasının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın amblemi yer aldı. İktidar desteğiyle açılan topluluklar, faaliyete geçti. Söz konusu topluluklara, diğer öğrenci kulüpleri “İktidar destekli topluluklar kampüslerimizin özerk yapısını tehdit ediyorlar” tepkisini gösterdi.
İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yalnızca iktidara muhalefet eden gazetelerin haberlerine yalanlama getirirken, kamuoyunda yandaş olarak bilinen medya kuruluşlarının haberlerine ilişkin herhangi bir paylaşımda bulunmuyor. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin üniversite ayağının nasıl yürütüleceği ise merak ediliyor.
‘ÜNİVERSİTELERE ŞEKİL VERMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Eğitim-İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şube Başkanı Elbey Kale, “Sayın Cumhurbaşkanı üniversitelerdeki yurt sorunlarıyla, yetersiz burslarla, kalitesiz eğitimle mücadele etmeli. Dezenformasyonla mücadele veya başka kulüpler kurarak üniversitelere kendi dünyalarına göre şekil verme çabası devam ediyor. Tüm üniversitelerden tek ses çıksın istiyorlar” dedi.
Üniversite rektörlerinin atama yoluyla belirlenmesinin yanlışlığına da dikkat çeken Kale, “Bu şekilde Türkiye bir yere varamaz. Üniversiteler bir yere varamaz. Sınırsız bir şekilde liyakatsiz atamalar oluyor. Bunlarla mücadele edilmeli. Üniversiteler özerk ve bağımsız olmak zorundadır. Bilim yuvası olmalıdır. Siyasetin elini oradan çekmesi gerekir. Rektörler atamayla değil, seçimle gelmelidir” ifadelerini kullandı. Türkiye’de bulunan üniversitelerin dünya sıralamalarına girmekte zorlandığını da belirten Kale, sorunun “eğitimin siyasallaşmasından” kaynaklandığını da vurguladı.