Trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Işıl Öykü Dinç’in ailesinden adalet çağrısı: ‘MOBESE görüntüleri yok, şoförün kim olduğunu bilmiyoruz’

Trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Işıl Öykü Dinç’in ailesinden adalet çağrısı: ‘MOBESE görüntüleri yok, şoförün kim olduğunu bilmiyoruz’

13.06.2025 16:01:00
Güncellenme:
Rengin Temoçin
Takip Et:
Trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Işıl Öykü Dinç’in ailesinden adalet çağrısı: ‘MOBESE görüntüleri yok, şoförün kim olduğunu bilmiyoruz’

İstanbul Pendik’te 18 Mayıs’ta yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç (14), trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. Olayın ardından otomobilin sürücüsü olduğu öne sürülen Ömer Faruk B. tutuklanırken, 48 saat sonra serbest bırakıldı. Ömer Faruk B. hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açılırken, Dinç’in ailesi dosyada eksiklikler olduğunu, sanığın tutuksuz yargılandığını ve görgü tanıklarının aracı kullananın bir kadın olduğunu söylediğini dile getirdi.

Cumhuriyet konuya ilişkin Dinç’in ailesi ve avukatıyla konuştu.

'DURUŞMA GÜNÜNÜ KIZIMIN DOĞUM GÜNÜNE VERDİLER'

Dinç’in babası Yunus Dinç, “Kaza gecesi bize ilk bilgiler şoförün kadın olduğu yönünde. Önce olay yerinden uzaklaştı ve sonrasında gidip karakola teslim olduğu belirtildi. Ertesi sabah da erkek veya kadın diye bir ifade kullanılmadan sadece şahıs tutuklandı dediler” dedi.

Olaydan bir süre sonra kendilerine tebligat ulaştığını dile getiren Dinç, “O tebligatı aldığımızda zaten bir kez daha darbeyi aldık. Duruşmayı kızımın doğum gününe vermişler, 23 Eylül'e. Ben o gün kızımın 15. yaş gününü kutlayacaktım. Ama bana reva görülen, kızımı öldüren şahısla duruşma salonunda yüzleşmem isteniyor” dedi.

Sanığın serbest bırakıldığını dile getiren Dinç, “Bu şahıs serbest bırakılmış. Memur suçları ofisi diye bir ofis birim var. Memur Suçları Ofisi denilen birim, olaya karışan devlet memurlarının dosyalarına bakıyormu. Bu şahıs da bu yüzden kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle denetimin serbestlik adı altında tutuksuz yargılanmak üzere çıkartılıyor. İtiraz ettik ancak hepsi yanıtsız kaldı” ifadelerini kullandı. 

ŞOFÖRÜN KADIN OLDUĞU SÖYLENDİ ANCAK SANIK ERKEK

Olay gününe ilişkin MOBESE görüntülerinin olmadığını belirten Dinç, “MOBESE görüntüleri ve Bilirkişi raporu yok. Kolluk kuvvetlerinin savcılığa sunduğu bir tutanak var. Bu tutanak çerçevesinde her ne hikmetse 18 Mayıs pazar günü 17.30'da kazanın gerçekleştiği saatte olay yerindeki MOBESE kameraları yenileriyle değiştirildiği gerekçesiyle kameraların çalışmadığı ve MOBESE görüntülerin olmadığı beyan ediliyor. Bu davaya MOBESE görüntüler sunulmayacak. Bu arada MOBESE görüntüsü olmadığı için şoförün kim olduğu bilinmiyor. Şoförün kadın olduğunu beyan edenler oldu bizlere” dedi.

Dinç ayrıca aracın içindeki iki kişinin yoğun bakım hemşiresi olduğunu ve kazadan sonra kızına müdahale etmediklerini belirtti.

Dinç, “Savcılıktaki erkek şahıs ifadesinde hız limitleri içerisindeydim diyor. Ancak kızıma vurduğu yerden kızımı 14 metre ileri fırlatıyor. Kendisi de kızımdan yaklaşık 18-19 metre sonra durabiliyor. Yolda fren izi yok. Tutanağa giren polis fotoğraflarıyla da bu sabit” ifadelerini kullandı. 

'ÖZENSİZ HAZIRLANMIŞ'

Dinç ailesinin avukatı Kemal Özdemir ise, “Polis yeterli araştırma yapmamış olay yerinde. Savcılık dosyasında iki tane tanık var, bir de sanık ifadesi var. O tanıklardan biri sanığın yanında yer alan nişanlısı, diğer tanık da kızımın yanındaki arkadaşı olan 14 yaşında bir çocuk. Bu çocuğun alınan ifadesi pedagog eşliğinde veya avukat eşliğinde alınmadı. Mahkeme de eksik olan bu soruşturma dosyasını kabul edip, kovuşturma aşamasına taşıdı. Olaydan 5 gün sonra da duruşma günü geldi. Bu olağanüstü hız. Bu olağanüstü hız ne yazık ki dosyadaki özensizliği arttırmış” dedi.