Türk Biyokimya Derneği’nden Anıtkabir ziyareti: 'Devrimlerinin takipçisi olacağız'

Türk Biyokimya Derneği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’de ziyaret etti.

Dernek Başkanı Prof. Dr. Doğan Yücel, “Devrimlerinin takipçisi olacağız” dedi.

Atatürk’e saygı, minnet ve şükranlarını sunmak için düzenlenen törene, Türk Biyokimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Doğan Yücel ve dernek üyeleri katıldı. Atatürk’ün mozolesine çelenk konularak saygı duruşunda bulunuldu.

Prof. Dr. Yücel, beraberindeki heyetle Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti ve Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak şunları yazdı:

“Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Sevgili Atam, Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yıl dönümünde biyokimya ve klinik biyokimya camiası olarak huzurundayız.

Senin bu cennet ülkeyi, halkımızı, bu ülkenin taşını toprağını, börtü böceğini nasıl sevdiğini biliyoruz. Bu sevgiyle cesaretine cesaret, yiğitliğine yiğitlik kattın, büyük bir özveriyle, kendi yaşamın pahasına mücadele ettin; savaşlardan, yoksulluktan yılmış bezgin halkımızı Kuvayı milliye ruhuyla donattın, dirilttin; ‘yedi düveli’, emperyalistleri, piyonlarını ve yerli işbirlikçilerini bozguna uğrattın; bu başarılarını Cumhuriyeti kurarak taçlandırdın; ülkemizi ve halkımızı yok etmeye yönelik oyunları bozdun, bu oyunun parçası antlaşmaları yırtıp attın; Cumhuriyeti Lozan ile teminat altına aldın, devrimlerinle pekiştirdin. Bugün Cumhuriyet, anayasanın ‘değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ maddelerinin başında geliyor. Bu büyük armağanın için müteşekkiriz.

Bizler de ülkemizi, halkımızı, bu ülkenin taşını toprağını, börtü böceğini seviyoruz. Bu sevgiyi senin sayende edindik. Senin sayende edindiğimiz ve hiç yitirmeyeceğimiz Kuvayı milliye ruhuyla devrimlerinin takipçisi olacağız. Bunun için kılavuzumuz senin de belirttiğin gibi, dogmalar değildir, ‘ilimdir, fendir’. Biz de senin dediğin gibi, ‘İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ diyoruz.

Huzurunda sevgiyle, saygıyla, minnetle eğiliyoruz.”