Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu ve derneğin iş yaşamı ve işçilerin ruh sağlığı çalışma birimi işçi cinayetlerine ilişkin bir açıklama yayımladı. Türkiye’de bu yılın başından itibaren bin 800’e yakın işçinin öldürüldüğünün anımsatıldığı açıklamada, Kasım'da 216 iş cinayetinin gerçekleştiği belirtildi. Açıklamada, “Yaşları nedeniyle kendilerini koruyamayacak olan çocuklar artık işyerlerinde işkence görmekte ve öldürülmekte; yıllardır verdikleri emekle dinlenmeyi hak eden emekliler de ağır bedensel işlerde çalışırken ölmekte ya da yaralanmaktadır” ifadelerine yer verildi.
İş yeri kazalarının sıradanlaştığının söylendiği açıklamada, “Görünen o ki, ülkemizde çalışma yaşamı sadece kâr uğruna işçilerin öldürülmesine göz yumulan, güvencesizlik ve denetimsizliğin neredeyse kural haline geldiği bir düzende sürdürülmektedir. İşçilerin iş cinayetlerinde ölmediği bir ülke istiyoruz” denildi.
‘DEVLET ELİYLE ÇOCUK İŞÇİLİK MEŞRULAŞTIRILDI’
MESEM’lere ilişkin ise, “Zorunlu eğitim on iki yıl olmasına rağmen MESEM aracılığıyla devlet eliyle çocuk işçilik meşrulaştırılmaktadır. Bu sözde eğitim kapsamında işlerde hayatını kaybeden çocuklar için ise sorumlu kurum ve kişilere hesap sorulmamaktadır. MESEM’lerin yaygınlaştırılması, ortaokulu bitiren çocukların örgün eğitimden koparılarak ucuz işgücü haline getirilmesi ve bunun ölümcül sonuçları, konu ile ilgili eğitim ve ekonomi politikalarının acil bir şekilde gündeme alınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu koşullar değişmediği takdirde işçileri daha çok iş kazası, meslek hastalığı, sakatlık ve ölüm beklemektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘ÖFKE VE GÜVENSİZLİK DUYGULARI ARTIYOR’
İş cinayetlerinde yitirilen her işçinin toplumu derinden yaraladığının vurgulandığı açıklamada, “Her gün gelen bu can kaybı haberleri büyük bir hayal kırıklığına yol açmakta, öfke ve güvensizlik duygularını artmaktadır. Cinayetlerin sorumlularının adil biçimde yargılanmaması toplumda onarıcı adalet duygusunun oluşmasına engel olmaktadır. Mevcut koşullarda toplumdaki umutsuzluk ve karamsarlık günden güne artmakta, bu durum toplumun ruh sağlığını olumsuz etkilemekte ve toplumsal barış ortamını risk altında bırakmaktadır.
İşçilerin uzmanlık gerektiren alanlarda denetimsiz bir şekilde, gerekli önlemler belirlenmeden ve uygulanmadan çalıştırılmaya devam edilmesi, işletmelerin mevzuata ve ilgili standartlara uygun fiziksel koşullara sahip olup olmadığının yeterince takip edilmemesi; ekonomik sorunlar, güvencesizlik, eğitim sistemindeki sorunlar gibi çocuk işçiliğinin artması ve devam etmesini kolaylaştıran faktörlerin hep birlikte ele alınmaması iş ve işçi sağlığı alanında sorunların her geçen gün artarak devam etmesine sebep olacaktır” ifadelerine yer verildi.
‘RUHSAL SAĞLIK EŞİT YAŞAMDA MÜMKÜN’
Açıklamada son olarak, “İşçilerin iş cinayetlerinde ölmediği, gerekli önlem ve düzenlemelerin takip edilebilir bir şekilde uygulandığı, sorumluların adil bir şekilde yargılanarak hesap verebildiği bir ülkede yaşamak tüm bireylerin en temel hakkıdır! Ruhsal sağlık tüm bireylerin bugün de ve gelecekte güvende olduğu, barış içinde eşit şekilde yaşadığı bir ortamda mümkündür” ifadeleri yer aldı.