Bilim insanları efsaneyi çürüttü: Solaklar gerçekten daha fazla yaratıcı mı?

Bilim insanları efsaneyi çürüttü: Solaklar gerçekten daha fazla yaratıcı mı?

15.07.2025 21:40:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
Bilim insanları efsaneyi çürüttü: Solaklar gerçekten daha fazla yaratıcı mı?

Solakların daha yaratıcı olduğuna dair yıllardır süregelen inanç, yeni bir bilimsel araştırmayla çürütüldü. Cornell Üniversitesi’nde yapılan kapsamlı çalışma, yaratıcılıkla el tercihi arasında anlamlı bir bağ olmadığını ortaya koydu.

Solakların doğuştan sanatçı ruha sahip olduğu fikri, yüzyıllardır toplumda yer eden bir klişe. Ancak Cornell Üniversitesi'nden bilim insanları, 100 yılı aşkın süreye yayılan bilimsel yayınları inceledikleri yeni araştırmalarında, bu inancın bilimsel temellere dayanmadığını belirtti. Araştırma, sağlak bireylerin bazı testlerde yaratıcılıkta hafif üstünlük sağladığını dahi gösterdi.

Image

SOLAKLIK VE YARATICILIK ARASINDAKİ İLİŞKİ İNCELENDİ

Cornell Üniversitesi’nden Prof. Daniel Casasanto liderliğindeki ekip, 1900 yılından bu yana yayımlanmış yaklaşık 1.000 çalışmayı analiz etti. Ancak yalnızca 17 çalışmada hem solak hem sağlak bireyleri kapsayan ve verileri tutarlı şekilde sunulmuş araştırmalara ulaşıldı. Bu sınırlı ancak yüksek kaliteli veri seti, yaratıcı düşünce testlerinde el tercihi ile anlamlı bir fark olmadığını gösterdi.

SANATÇILAR ARASINDA SOLAKLAR FAZLA AMA BİLİMDE DEĞİL

İstatistikler, müzisyen ve ressamlar gibi sanat dallarında solakların biraz daha fazla temsil edildiğini gösteriyor. Ancak mimarlık, fizik veya matematik gibi yüksek yaratıcılık gerektiren mesleklerde sağlakların baskın olduğu görülüyor. Araştırma, “Solaklar sanat ve müzikte fazla olabilir ama bu diğer yaratıcı mesleklerde geçerli değil” sonucuna ulaştı.

Image

BEYİN YARI KÜRELERİ VE MİSTİK VARSAYIMLAR

Sol elin vücuda sağ beyin tarafından hükmedilmesi ve sağ beynin yaratıcı işlevlerle ilişkilendirilmesi, bu inancın yaygınlaşmasına neden oldu. Örneğin bazı deneylerde sol eli sıkmak gibi fiziksel uyarımların yaratıcı düşünceyi artırabileceği görülmüştü. Ancak yeni bulgular, bu tip deneysel yaklaşımların genellenemeyeceğini ortaya koyuyor.