Bitki ve işlenmemiş gıda bazlı beslenme, insanların ve gezegenin sağlığı için hayati
Dünyada her 10 kişiden biri açlık çekmesine karşın her yıl yetiştirilen gıdanın ü çte biri çöp oluyor.
Önümüzdeki 20 yıl içinde yaşanacak kuraklıkların tarımı zorlaştıracağı ve küresel gıda krizine yol açabileceği düşünülüyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu, önümüzdeki 10 yıl içinde en önemli 10 riskin yarısını çevresel risklerin oluşturacağını, biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşünü insanlık için üçüncü en büyük küresel risk olarak sıralıyor. Diğer taraftan ekonomik krizler Türkiye’de ve dünyanın birçok bölgesinde tarımı olumsuz etkiliyor.
ADALETSİZLİK DERİNLEŞİYOR
Gıda paylaşımındaki adaletsizlik de derinleşiyor. Araştırmalara göre 2017’de ortalama et tü ketimi ABD’li bir kişi için 124 kilo, bir Avrupalı için 80 kilo, Tü rkiyeli için 40 kilo, bir Nijeryalı için 10 kilo civarındaydı. Dünyada her 10 kişiden biri açlık çekmesine karşın her yıl yetiştirilen gıdanın ü çte biri yani yaklaşık 1.5 milyar ton gıda tarladan tezgâha giden yolda heba oluyor.
Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyara yaklaşacağı tahmin edilirken, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre gelecekteki nüfusun ne kadar gıdaya gereksinim duyacağı ise beslenecek insanların yaşlarına, vücut ölçülerine, yaptıkları faaliyetlere ve demografik ögelere bağlı olacak. Bu bağlamda beslenme şeklinde yapılacak değişimlerin önem kazanması bekleniyor. Son zamanlarda giderek ilgi görmeye başlayan “iklim dostu” beslenme modeli ise gıda üretiminin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmayı amaçlıyor. Araştırmalara göre bitki ve işlenmemiş gıda merkezli beslenme, hem insanların hem de gezegenin sağlığı için faydalı.
BOZULMUŞ GIDA HASTA EDİYOR
HER yıl yaklaşık her 10 kişiden 1’i, yani 600 milyona yakın insan bozulmuş gıda nedeniyle hastalanırken aynı nedenle 42 bin kişi hayatını kaybediyor. Güvensiz gıdalar içerdikleri zararlı bakteriler, virüsler, parazitler ve kimyasal maddeler nedeniyle ishalden kansere kadar çeşitlilik gösteren 200’den fazla hastalığa yol açıyor. Dolayısıyla tarladan sofralarımıza kadar gelen her ürüne ait üretimin her aşamasında gerekli kontrollerin yapılması ve bu aşamalarda karşılaşılan riskleri yönetmek büyük önem arz ediyor.
Öte yandan toprak bozulumu ve iklim değişikliği nedeniyle dünya çapında kuraklıkların sıklığı ve yoğunluğu, 2000 yılından itibaren yüzde 29 arttı. TEMA’ya göre de Türkiye’nin yüzde 73.4’ü çölleşme tehlikesi altında! Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerinin ise yüzde 54’ünde erozyon görüldüğüne vurgu yapan TEMA, yalnızca 1990-2022 yılları arasında Türkiye’nin yaklaşık 7.5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanını kaybettiğine dikkat çekti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza