Köpekler, insan kulağının algılayamadığı yüksek frekanslı sesleri duyabilen, titreşim ve hava basıncındaki değişimlere son derece duyarlı canlılar.
Ayrıca koku alma duyuları insanlara kıyasla 10 bin ile 100 bin kat daha güçlü.
Epilepsi, diyabet ve kanser üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, köpeklerin ter ve nefes yoluyla yayılan çok küçük biyokimyasal değişimleri ayırt edebildiğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra sahiplerinin kas gerginliği, nefes alışverişi ve stres seviyesindeki en ufak farklılıkları da fark edebiliyorlar.
İKİ BUÇUK YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN BİLİŞSEL KAPASİTESİYLE BENZERLİK GÖSTERİYOR
DW Türkçe’nin aktardığına göre, köpek davranışları üzerine çalışan Kanadalı psikolog Stanley Coren, köpeklerin zihinsel kapasitesini ölçmek için bir endeks geliştirdi. Coren’in bulgularına göre ortalama bir köpek yaklaşık 165 kelimeyi anlayabiliyor; bazı üstün zekâlı köpeklerde bu sayı 250 kelimeye kadar çıkıyor. Bu düzey, yaklaşık iki buçuk yaşındaki bir çocuğun bilişsel kapasitesiyle benzerlik gösteriyor.
Deprem öncesinde kayaların kırılmaya başlamasıyla oluşan ve insan kulağının duyamadığı yüksek frekanslı sesleri algılayabilen köpekler, patilerindeki hassas dokular sayesinde zemindeki en küçük titreşimleri dahi hissedebiliyor.
Max Planck Davranış Biyolojisi Enstitüsü’nden Martin Wikelski ve ekibinin inekler, köpekler ve koyunlar üzerinde sensörlerle yürüttüğü çalışmalar da bu hayvanların deprem sırasında yer kabuğundaki mikro titreşimleri algılayabildiğini doğruluyor. Ancak uzmanlar, yalnızca bu verilerle deprem tahmini yapmanın bilimsel olmadığını vurguluyor.
Sonuç olarak köpeklerin doğal afetleri önceden kesin olarak bildiğine dair bir kanıt bulunmuyor.
Buna karşın bu hayvanların, çevredeki fiziksel değişimlerden ya da insanların huzursuzluk hâlinden yaklaşan bazı olaylara dair ipuçları çıkarabildiği belirtiliyor.