Yeni nesil daha temiz, çevreci ve toprağa saygılı bir dünya hayali kuruyor
Tüketicilerin yarısı bir restoranın gıda atığını azaltma yönündeki çalışmalarını, restoranın geri dönüşüm yapıp yapmadığını ve fazla gıdalarını bağışlayıp bağışlamadığını önemsiyor.
Metro Türkiye yeme-içme sektörünü sürdürülebilirlik konusunda desteklemek ve sektördeki uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla “Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu”nu hazırladı.
TURYİD’in de içerisinde yer aldığı dernek, akademisyen, şef ve işletmecilerden oluşturduğu 15 kişilik çalışma grubu ile bu dönüşümün kriterlerini standarda kavuşturan Metro Türkiye, Dünya’daki örnek uygulamaları oluşturan girişimleri de paylaşarak bu konuda restoranlara yol göstermeyi ve sürdürülebilirlik dönüşümlerinde restoranların çözüm ortağı olmayı amaçlıyor.
Metro Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sinem Türüng, özellikle yeni nesil başta olmak üzere son tüketicide çevresel konularda farkındalık ve bilinç düzeyinin giderek arttığını, eskiden restoranlar için menünün güzel olmasının, hizmet kalitesinin yüksek olmasının artık yeterli olmadığını, gelişen bu farkındalıkla birlikte müşterilerin sürdürülebilirlik alanında sektörden beklenti ve taleplerinin yükseldiğini söyledi. Türüng, “Yeni nesil artık farklı bir dünyanın hayalini kuruyor. Bu yeni dünya; daha temiz, daha çevreci ve toprağa saygılı. Farkındalık düzeyinde yaşanan bu artış elbette tercihleri ve tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor” dedi.
HAYVAN REFAHI ÖNEMLİ
Kılavuzda sürdürülebilir restoran; paydaşlarına ve topluma karşı sosyal etkilerini değerlendiren, faaliyetlerinde minimum çevresel etki yaratmaya, karbon ayak izini ve gıda atıklarını azaltmaya odaklanan, yerel tedarikçilerle çalışarak yerel kalkınmayı destekleyen, organik, sağlıklı ve sezonluk ürünleri, iyi tarım uygulama ürünlerini kullanan, hayvansal ürünlerde hayvan refahı ilkelerini dikkate alan, adil ve verimli ticareti destekleyerek ekonomiye etkilerini göz önünde bulunduran işletme olarak tanımlanıyor. Sürdürülebilir Restoran Kılavuzunda sürdürülebilir restoran olma hedefine ulaşmak için gerekli olan 10 kriter de şöyle sıralanıyor: Sürdürülebilir Kaynaklardan Gıda Temini, Sürdürülebilir Dayanıklı Ürün ve Yapı Malzemeleri Kullanımı, Yeniden Kullanılabilir ve Çevreye Duyarlı Ürünler Kullanımı, Atık Azaltma ve Geri Dönüşüm, Su Verimliliği, Enerjinin Verimli Kullanımı, Kimyasal ve Kirlilik Azaltma, Şeffaflık ve Eğitim, Sürdürülebilir Menü Uygulaması ve Sosyal Etki, Adil, Eşit Çalışma Koşullarının Sağlanması.
Tu¨keticilerin yaklas¸ık yarısı bir restoranın gıda atıgˆını azaltma yo¨nu¨ndeki c¸alıs¸malarını, restoranın geri do¨nu¨s¸u¨m yapıp yapmadıgˆını ve fazla gıdalarını bagˆıs¸layıp bagˆıs¸lamadıgˆını o¨nemsiyor. Tu¨keticilerin yüzde 55’i gidecekleri restoranı sec¸erken, o işletmenin gıda atıgˆını azaltma c¸abalarını o¨nemli bir fakto¨r olarak go¨ru¨yor.
‘KALIN
YALITIM
YAPILMALI’
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, yalıtım kalınlıklarının, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da kalınlık artışının uygulama maliyetine olan etkisinin az olduğunu söyledi. Eruslu şu açıklamayı yaptı:
- Genel olarak uygulamalarda yalıtım malzemesinin maliyetinin dışında, yalıtım kalınlığından bağımsız olarak; iskele kurulumu, elektrik, su gibi alt yapı maliyetleri, yapıştırıcı, sıva gibi yardımcı malzeme maliyetleri, boya, dış cephe kaplaması gibi tamamlayıcı malzeme maliyetleri ve işçilik maliyetleri oluşur. Bu maliyetlerin içerisinde yalıtım malzemesinin kalınlığının arttırılmasından oluşacak ilave maliyeti uygulamadan uygulamaya değişmekle birlikte düşüktür.
- İskeleyi kurdurmuş, işçiyi iskeleye çıkarmış, yapıştırıcı, sıva, boya gibi malzemeleri almışken enerji verimliliğini sağlayacak yalıtım levhasını mümkün olduğunca kalın kullanmalıyız.
- Artık bizim de Antalya ve İzmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, İstanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor.
DAYANIKLILIK ÖNEM KAZANDI
TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi ve Gıda, Tarım ve Hizmetler Yuvarlak Masa Başkanı Ozan Diren, turizm sektörünün mevcut durumunu görmek sektörün vizyonunu ve gelecek hedeflerini objektif bir şekilde ortaya koymak için Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Turizm ve Seyahat Gelişmişlik Endeksi ve bu endeksin sonuçlarının büyük önem taşıdığını söyledi. TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu’nun düzenlediği “Sürdürülebilir Turizm ve Döngüsel Ekonomi” başlıklı webinarda konuşan Diren, “2021’de ismi ‘Turizm ve Seyahat Gelişmişlik Endeksi’ olarak değişen endeks sektörün karşı karşıya olduğu riskler de göz önüne alındığında sürdürülebilirliğin yanına dayanıklılık olgusunu da eklendi. Artık daha az atık çıkaran, daha az karbon salımı yapan, daha çevreci destinasyonlar tüketiciler için öncelikli hale geliyor” dedi.
ANADOLU EFES’TEN TARIMA DESTEK
Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Can Çaka, bu yıl tarımsal ekonomiye 800 milyon TL katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Çaka, “Anadolu Efes olarak kurulduğumuz günden bu yana sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla tarım sektörüne katkı sağlıyoruz. Ziraat mühendislerimiz tarafından geliştirilen tescilli 17 arpa tohumumuz ve 7 şerbetçi otu çeşidimiz bulunuyor” dedi.
Bilim insanları ve akademisyenler, iklim krizinin tarım ve gıda güvenliği üzerindeki etkileriyle mücadelede agroekolojik çözümlere işaret ediyor. Anadolu Efes de bu kapsamda, Anadolu topraklarının tarım pratiklerini, iklim değişikliği karşısında daha dirençli hale getirecek projeler üzerinde çalışıyor. Can Çaka, “Arpa bizim üretimimizin en hayati ham maddesi, aynı zamanda dünyada kültüre alınmış en eski tahıllardan biri ve belki de en önemlisi. Bu nedenle Anadolu Efes olarak biz arpanın geçmişiyle, bugünüyle ve geleceğiyle çok ilgiliyiz. Çiftçilerimizle omuz omuza çalışarak, ham maddelerimizin kalitesini güvence altına alıyoruz. Sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda çiftçilerimizin yetkinliklerini geliştiriyoruz. Son yıllarda kuraklığa dayanıklı tohumların geliştirilmesi, verimliliğinin artırılması ve tohumların uluslararası standartlarda kimliklendirilmesine daha da ağırlık veriyoruz” dedi.
SU RİSKLERİ PROJESİ BAŞLIYOR
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü, tarımda su verimliliği ve su ayak izi farkındalığını sağlamayı hedefleyen “Su Riskleri Projesi”ni başlatıyor.
Tarım potansiyeli yüksek Kırıkkale bölgesinde (Delice ilçesi) yürütülecek pilot çalışmada buğdayın yanı sıra tane ve silajlık mısırda su verimliliği takip edilerek, kuraklık riskleri ve iklim değişikliğinin etkilerine ilişkin veri analizlerinin yer aldığı ayrıntılı bir rapor hazırlanacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Su Planı’yla uyumlu projede, alan başına su verimliliği konusunda bir çalışma yapılacak. Bu kapsamda gereğinden fazla sulama yapılması ve uygulama hatalarının önüne geçilmesi için çiftçilere eğitim verilecek. FAO’nun (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) yayımladığı sıcaklık modellemelerinden de yararlanarak sıcaklık artışının verimliliğe etkisi izlenecek.
Projenin pilot çalışmasında; buğday, tane mısır ve silajlık mısırda su verimliliği takibi yapılacak. 40 dönüm alanda buğday, 33 dekar alanda silajlık mısır, 18 dönüm alanda tane mısır üretimi için damla sulama sistemi kurulacak.
AKBANK SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMAN ÖDÜLÜNÜ ALDI
Global Finance tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Finansman Ödülleri 2022 kapsamında Akbank, üç önemli ödülün sahibi oldu. Sürdürülebilir finansmanla ilgili çevresel ve sosyal etki değerlendirmesinden yönetişim yapısına pek çok kriterin değerlendirildiği ödül programında Akbank bu yıl ilk kez verilen ülke ödüllerinde “Sürdürülebilir Finansmanda Türkiye’nin En İyi Bankası” seçildi. Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde de önemli başarılara imza atan Akbank, “Sürdürülebilir Proje Finansmanında Üstün Liderlik” ve “Sosyal Bonolarda Üstün Liderlik” ödüllerinin sahibi oldu.
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Sürdürülebilir finansman, stratejimizin merkezindeki dört değer alanından biri. Sürdürülebilir finansman alanında taahhütlerimizi açıkladığımız 2021 başından beri 37 milyar TL kredi desteği sağladık. Elektrikli araç üretimi ve satın alımı, demiryolu ulaşımı gibi öncü finansman yapılarımızla mobilitenin düşük karbon ekonomisine geçişini destekliyoruz. Yenilenebilir enerji projelerinin toplam enerji üretim kredilerimiz içerisindeki payı yüzde 84 orana ulaştı. 2021’de farklı işlemlerimizle 2 milyar dolardan fazla sürdürülebilir fonlama sağladık” diye konuştu.
VODAFONE’DA GERİ DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ
Perakende kanalında başlattığı yeşil dönüşüm çalışmalarına devam eden Vodafone, elektronik atıkların geri dönüşümünü teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiği “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesine mağazalarını da dahil etti.
Vodafone mağazalarında toplanacak elektronik atıklar Akademi Çevre işbirliğiyle geri dönüşüme kazandırılacak. Geri dönüşümünden elde edilecek ekonomik gelirle okullara kodlama sınıfı açılacak. Projeye ilk etapta 90 pilot mağazayla başlanacak. Vodafone, mağaza çalışanları için Enerji Tasarrufu ve Sıfır Atık konulu online eğitim ve video içerikleri de hazırladı. Şirket, eğitime katılan çalışanlarına çevreci hediyeler verecek.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, Türkiye geneline yayılan bine yakın mağaza ile faaliyet gösteridiklerini belirterek, “Vodafone’un yeni nesil sürdürülebilir mağazalarında doğal ve doğa dostu malzemeler kullanılıyor. Bu mağazalarda tavan panelleri yüzde 100 geri dönüşümden elde edilen malzemelerden oluşurken, zeminde kullanılan malzeme yüzde 97 doğal olan linolyumdan elde ediliyor. Vodafone, dekore ettiği mağazalarından çıkan eski mobilyaları da dijital iş ortakları kanalında değerlendirerek yüzde 100’e yakın bir geri dönüşüm oranına ulaşmayı hedefliyor” dedi.
ING TÜRKİYE KREDİYİ YENİLEDİ
ING Türkiye, toplam 300 milyon Avro tutarındaki sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon işlemini yüzde 100 oranında yeniledi.
Finans sektörünün sürdürülebilir bir dünya yaratmada dönüştürücü rol oynadığını vurgulayan ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Geçen sene gerçekleştirdiğimiz ve bankamızın sürdürülebilirlik bağlantılı ilk sendikasyon kredisi olma özelliğini taşıyan bu işlemin yenilenmesinden dolayı mutluyuz ve bu işlemle sağlanan kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz. Müşterilerimizin yerel ve küresel rekabette her zaman bir adım önde olmalarını sağlamak için onları desteklemeye ve uluslararası uzmanlık ve deneyimimizi ülkemize aktarmaya devam edeceğiz” dedi.
ING N.V. ve Emirates NBD Capital Limited’in sürdürülebilirlik koordinatörü, Emirates NBD Capital Limited’ın işlem koordinatörü ve Emirates NBD Bank’ın ajan banka olarak görev aldığı ve 10 ülkeden 22 bankanın katılımıyla yapılan işleme kreditörler tarafından gelen talep, bankanın hedeflediği tutarın üzerinde oldu.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık